Tarih: 23.07.2025 09:42 Güncelleme: 23.07.2025 09:42

Mustafa KAPLAN

Bilgi Olmadan Din Olmaz

Bir hakikati anlamanın ve anlatmanın ilk şartı, sağlam bilgiye sahip olmaktır. Hele ki söz konusu olan İslam gibi evrensel ve ilahî bir hakikatse, mesele daha da hassas bir hâl alır. Din; kulaktan dolma rivayetlerle, dedikodularla, sağdan soldan duyulan söylentilerle anlaşılmaz. Bu yol, insanı hakikate değil, sapmaya götürür. Bilginin kaynağı berrak değilse, o bilgi değil; zan, tahmin ve aldatmacadır.

İslam, cahilce yorumlarla değil; sahih kaynaklarla, akıl ve kalple kavranmalıdır. Kur’an ve Sünnet’in ölçüsü dışında kalan her yorum, kişisel arzuların, menfaatlerin ve siyasi hesapların ürünüdür. Bu yüzden bilgi eksikse, ilim ehlinin sözü yerine sokaktaki dedikodular rehberlik ediyorsa; işte o zaman İslam, asli hüviyetinden kopar.

Tarih buna şahittir…

Bilgi ihmal edilince, aklın ve kalbin rehberliği kaybedilince, İslam’ın içinden Ebu Süfyanlar türer. Din, devlet kılığında bir iktidar aracına dönüştürülünce, Muaviyeler sahneye çıkar. Ve nihayetinde, Ehl-i Beyt’i Kerbelâ’da susuz bırakan Yezit zihniyeti, İslam’ın içinden türemiş gibi görünür. Oysa bunlar, dinin değil; din kisvesine bürünmüş zulmün temsilcileridir.

İslam, adalettir; zulüm değil.
İslam, rahmettir; nefret değil.
İslam, hakkı üstün tutar; menfaati değil.

Ama ne yazık ki bilgi ihmal edildiğinde, bu yüce din bazı art niyetli kişiler tarafından çıkarlarını meşrulaştırmak için kullanılır. İşte o zaman İslam, bir ilahî nizam olmaktan çıkar; baskının, zulmün, korkunun kılıfı hâline gelir. Hâlbuki Allah’ın dini böyle değildir!

Eğer sahih bilgiye dayanmıyorsa bir inanç;
Eğer Kur’an’ı anlayan bir akılla, Resul’ün ahlâkıyla beslenmiyorsa bir düşünce;
O düşünce, din değil, hurafedir.
O inanç, iman değil, taassuptur.
Ve taassup, her zaman zulmün kapısını aralar.

Bugün hâlâ bazı çevrelerde İslam, yanlış tanınıyor ve yanlış tanıtılıyor.
Nedeni açık: Bilgi kaynakları kirli, niyetler bulanık.
İşte bu yüzden Ehl-i Beyt’e düşmanlık edenler, kendilerini İslam adına savunabiliyor.
Bu yüzden zulmedenler, Allah adına hüküm kesmeye cüret edebiliyor.

Oysa İslam, Hz. Ali’nin vakarında, Hz. Hüseyin’in şehadetinde, Hz. Fatıma’nın iffetindedir.
İslam, bir saltanatın değil; hakikatin dinidir.

Bu sebeple:
Kim İslam’ı anlamak istiyorsa, önce sahih bilgiye sarılmalı.
Kur’an’ı ve Sünnet’i, kendi önyargılarının değil, hakikatin aynasında okumalı.
Ve unutmamalıdır ki:
Bilgi olmadan din, din olmaktan çıkar.


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.