14.03.2014 15:15:38

1048

Duygu Canko

 Vandallık, bozgunculuk, yakma, yıkma, kamu malına zarar verme yoluyla ne yapılmaya çalışılıyor? Heyhat, memleket ne duruma getirilmeye çalışılıyor! Kim, kimin güdümünde belli değil... Kim, neye hizmet ediyor meçhul. İnsanlar yalanla gerçeği, sapla samanı ayıramaz hale geldiler. 

Allah, Hûd/85’te şöyle diyor: «Ey kavmim, ölçeği ve teraziyi tam dengi dengine tutun. İnsanların eşyasına densizlik etmeyin ve yeryüzünde bozgunculuk ederek fenalık yapmayın!»

Peki, Türkiye’de ne yapılıyor? Sözüm ona özgürlük istediğini söyleyenler, yaptıkları vandallıklarla vatandaşın özgürlüğünü kısıtlıyorlar… Yakıp, yıkıp, tahrip ederek, bir anlamda insanların ceplerindeki parayı gasp ediyorlar. 

Allah, Ra'd/25’te şöyle diyor:  «Fakat Allah'a verdikleri sözü belgeledikten sonra bozanlar ve Allah'ın, birleştirilmesini emrettiği ilişkileri koparanlar ve yeryüzünü fesada verenler; işte bunlar, lanet olsun onlara ve yurdun kötüsü de onlara olsun!»

En çok demokrasiden bahsedenler, ne yazık ki sandıkta başarı yakalamak yerine sokakları ateşe verme yoluna başvuruyorlar. Demokrasi, sadece sözde mi kalmalı? Bu memleketin karışması, kamu mallarını tahriple milletin paralarının çöpe atılması, ülkemizin istikrarının bozulması, uluslararası arenada millet ve memleketimizin prestijinin sarsılmasına yol açan eylemler yapmak, en ufak bir şeyi bahane ederek fesat çıkarmak hem bu dünyada cezasını görür hem de ötekinde. 

Allah, Neml/48’de de bozguncularla ilgili haber veriyor: «O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.»

Nedense, iyilik tarafına yanaşmayan bir anlayış var. Düzen kötü diyelim… Peki, bu düzeni iyileştirecek, müreffeh bir hale getirecek ne gibi düşünceler ortaya koyuyor bu zatlar? Fikir yok, proje yok, uyum yok… Yok oğlu yok. Şöyle yapılsın deseniz, ‘asla ve kella’ derler… Böyle olsun dediğinizde, ‘istemezük’ derler. İyilik tarafına yanaşmaz, vandallık, tahribat, çirkeflik yoluna başvururlar. 

Düşünüp, öğüt alanlar için Rahman, Şuarâ/152’de şöyle buyuruyor: «Yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyen bozguncuların emrine uymayın.»

Sözlerin en güzelinin sahibinin dediği gibi, bu bozguncu Vandal tayfasının galeyanına gelmeyip, sokaklara inmemek gerekiyor. Aklıselim insanlar bozguncuların emrine uymazlar. 

Herkes fikrini açıklasa, kavga etmeden müzakereler yapılsa ve doğru olana varılsa ne güzel olurdu değil mi? Bir insan neyi savunuyorsa ona göre reaksiyon gösterir. Bozgun çıkaran güruh, meyve yemenin derdinde mi, yoksa bağcıyı bir güzel sopalamanın peşinde mi? İşte burası çok önemli. Bu memleketin birliği, dirliği, düzeni için mücadele veren herkes sağduyuyla, projeyle, fikirle, iyilikle yaklaşır. Demek ki dervişin fikri neyse, zikri de odur. Vandallık yapanların da bu memleketi ne kadar sevdikleri ortadadır. 

Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni herkes, hepimiz kardeşiz. Bizi bölmeye, parçalamaya, yıkmaya, geri götürmeye, itibarsızlaştırmaya çalışanlar fırsat vermemeliyiz. Sokaklarda değil, demokratik platformlarda ifade etmeliyiz kendimizi. Fikrimizi, zikrimizi, projemizi bu memleketin refahı, huzuru için konuşturmalıyız. Sağ-Sol ile 80’lerde bizi onlarca yıl geri götüren, toplumsal bir travmaya maruz bırakan zihniyetlere artık fırsat vermemeliyiz. Bu ülke, kuru gürültülerle,  lafı güzafla bir yere gelemez. Buyrun, el ele verelim ve dünyanın önde gelen ülkesi olma mücadelesine bir su, bir tuz, bir baharat da biz olalım. Bir ABD vatandaşının ülkesiyle duyduğu gururu biz de duyabilelim artık. 

Bozmayın, onarın! Yıkmayın, yapın! Nefret etmeyin, sevin! Bölmeyin, birleştirin! Ayrıştırmayın, kaynaştırın! Velhasıl kelam, adam olun, akıllı olun, fikirli olun, şiddetten vazgeçin, canımı yiyin. 

Sağlıcakla kalın vesselam. 

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.