Bu Kadınlara DİKKAT...!

BU YAZIYI OKUMADAN KİMSE 'SÜRESİZ NAFAKA SOSYAL YARDIMLAŞMA  VE SOSYAL DEVLET ANLAYIŞINA ' UYGUN DEMESİN LÜTFEN !

O aşık olduğunuz, tüm iyi niyetinizle ,tüm güzel duygularınızla ,bir ömür geçirmek için imza attığınız hayatınızın kadını sandığınız kadın ,sizi ne hale düşürebiliyor.. Lütfen okuyun.Gerçek bir hikaye bu..Senaryo değil.Yasalar tüm erkekler kötü, tüm kadınlar masum melekler diye düşünülerek hazırlanıyor çünkü..Genel algı bu..

Yakınen tanık olduğum, dört aylık çocuksuz bir evlilik , 2011 yılında sonuçlanan bir boşanma davası ve beş yıldır arttırma davalarıyla ödenen ve daha kaç yıl ödeneceği bilinmeyen bir süresiz nafaka hikayesi.sakın şaşırmayın , bu yaşanan tamamiyle gerçektir ve belgelerle kanıtlıdır..Daha çok şey var da,  destan olur o süreçte yaşananları yazmaya kalksam. Yasalar ayırt etmiyor,edemiyor ve bunlara çalışıyor..

Okuduktan sonra şu soruyu sorun lütfen kendinize  'bu gencimiz bu kadınla birlikte yaşayabilecekken , gerek onun onuru,gerek kendi onuru adına nikah yaptığı  için suç mu işledi ? Evlilik süreci ve  öncesi yaşananlar, ailece maddi çıkarları için yaptıkları rezillikler de ayrı bir yazı konusu olsun..Çete halinde çalışıyorlar, inanın..

Bunlar yaşanmış hikayeler.Üniversite  mezunu bir gencin nasıl bunalıma itildiği, çalışma motivasyonun yok edildiğinin , sosyal hayattan kopuşunun hikayesi bu..Bunlar,  bazı yasalar tarafından haksızlığa uğramışlık sendorumu yaşayan,Adalete güven duygusunu yitiren gençlerin hikayeleri.Tüm yaşamları kısa süreli, hatta çocuksuz bir evlilik sonucu ipotek altına alınmış, ömür boyu nafaka ödemeye zorunlu mahkumlar bunlar.Bu yasalar gerçek mağdurla ,olmayanı ayırt edici özelliğe sahip değil ve sadece genel kadın ve erkek algısıyla konulmuş, haklıyı haksızı ayırt edemeyen, haksız taraf kurnazsa ona hizmet eden ,haklıyı ezecek türden ve acil düzenlenmesi gereken  yasalardır..

Öyle garip bir yasa ki TMK 175/176 ,kadın evi terkediyor,davayı açıyor,yani boşanmak isteyen kendisi,,,Mahkeme eşit kusur kararı verse de ,erkek ömür boyu nafaka mahkumu artık, size örnek vaka, dört ay evli kaldılar,,,çocuk yok, eşit kusurla bitti dava 2011 ve bu gencimiz beş yıldır nafaka ödüyor,üstelik işsizken bağlandı..üstelik kadının ilk evliliği değil..önceki evliliği de kısa periyotlarla iki kez tekrarlanmış. 25 yaşına kadar , iki kez evlenip ayrılmış.Önceki eşten şiddet gördüğünden bahsediyor sürekli.Ondan da yüklü bir tazminat ve nafaka yerine toplu para almayı tercih ettiğini söylermiş sürekli..evlilik hikayesi ile şöyle başlıyor. iki kez evlenip boşandığı için kendi ailesi tarafından sürekli aşağılandığını,önceki evliliğinde sürekli şiddet gördüğünü  kendine aşık olan bu gence sürekli gözyaşlarıyla anlatarak..Bu kişiyle iki kez evlenip boşandığı ise nikah işlemleri sırasında ortaya çıkıyor,yani bunu gizliyor. Sonra da söylemedim, utandım gibi mahçup ve mağdur gibi yapıp ,erkeği ve ailesini ikna ediyor.Çünkü haliyle erkek neden bu durumu gizlediğini soruyor. karşısındaki insanlar o kadar iyi niyetli ki, onun evlilik tüccarı olduğunun farkında değiller..erkek onu seviyor çünkü.  dört ay sonra bu hanım sanırım evlilikten sıkılıyor,her şeyi bahane edip sürekli tartışma konusu yapıyor ve sürekli erkeği bak şu olmazsa giderim ,ederim gibi maddi beklentilerle boğuyor.

Çünkü kafasını geliştireceği yerde aklı hep lüks yaşamlarda, sanırım fazla dizi izlemiş hanım kızımız. Eşinin yeni açtığı ofisinde bile eşine bırakın yardımcı olmayı, telefonlara bakmayı bile kabul etmiyor. Mevsim yaz, evin önünde yaşadıkları sitenin yüzme havuzu, deniz 100 m, ofise neden gitsin ki, yüzmek, gezmek varken..Adam ona bakmak zorunda,adam orda çatlasın tek başına,kimin umurunda.Evdeki rahat iyi çünkü, en ufak bir fedakarlık, özveri yok, eşim yeni bir işe başladı,yardımcı olayım , ben de ucundan tutayım diye bir düşünce yok..

Erkek onun tüm lüks ihtiyaçlarını, zor durumda da olsa karşılamak zorunda çünkü.istekler bitmiyor,şu eksik ,bu eksik gibi şikayetler de bitmiyor..aç değil,açıkta da değil, ama tatmin olamıyor bir türlü.' .sürekli giderim bak ona göre ' diye tehditler savurarak sonunda gencimizin canına tak ederek ' gidersen git ' noktasına getiriyor ve evi terkediyor dört ayın sonunda  ve boşanma davası açıyor. şiddet yok,ihanet ,dayak vs yok.Bunlar olmadığından tazminat alamıyor..aslında yüklü bir nafaka ve tazminat beklentisi var ama erkeğin bir kusuru yok..iftiralar peşpeşe sıralanıyor bu süreçte ve genç psikolojik bunalıma girip onca hayallerle açtığı işyerini de kapatmak zorunda koluyor.ve sonunda eşit kusur diyor mahkeme ve kendisine SÜRESİZ YOKSULLUK NAFAKASI bağlatıyor .Umduğunu bulamasa da ömür boyu katkı payı hakkını elde ediyor. özetle eşit kusur diyerek bir insan ömür boyu bitmeyen ,üstelik  istenirse ,her yıl artarak devam eden bir borcun altına yasalar tarafından haksızca itilebiliyorsunuz .Üstelik erkek olduğunuz için eşit kusurlu olmadığınız halde mahkeme sizi eşit kusurlu çıkarıyorsa yapacağınız  hiç bir şey yok artık...O an işsizsiniz diyelim ki işsiz de olsanız en alt sınırdan bağlıyor önce eşit kusur diyerek, nafaka düşük bağlandı diye de sevinmeyin sakın,,,o an işsizsiniz diye öyle.

Artık ömür boyu ipotek altında hayatınız..çünkü her yıl arttırma davası açabiliyor,düşünün ki dört ay evli kalmış,çocuk yok, genç sağlıklı ,iş hayatı tecrübesi olan kadın ,beş yıldır nafaka alıyor her ay, o ara işten ayrılıyor,,aklına nafakayı arttırmak geliyor,,nafaka davası açıyor,kendisini  çok mağdur gibi göstererek. sosyal medyada paylaşılan fotolara,gezilen mekanlara bakıyorsunnuz..mağduriyetle uzaktan yakından ilgisi yok,ama hakim karşısında çok mağdur,komşunun evinde kalıyor vs..adres değiştirmek bu kadar basit bir iş mi onu da anlamıyorum,,velhasıl her türlü kurnazlık ,hile devreye giriyor..yasa ona her hakkı vermiş çünkü,bu arada nafaka on lira dahi artsa açan taraf davayı kazanmış oluyor ve avukat,mahkeme ne varsa tüm masraflar size yazılıyor.ödemek zorundasınız bunu.

Bu arada şunu da yazayım hemen , söz konusu genç boşandığı ilk yıl işsiz,çünkü depresyona girip yeni açtığı işyerini kapatıyor, nafakayı yatıramıyor,(ilk yıl dava sonuçlanana kadar tedbir nafakası bağlanıyor hemen hataya ,kusura bakılmadan ,direk olarak  hemen dava açılır açılmaz bağlıyor zaten,Kadın sizi aldatsa bile bu anında bağlanıyor, şart falan aranmadan.çünkü yasa böyle ) Genç işsiz , ödeyemiyor ve bir gün polisler alıyor  nafaka borçlususun, işte borcun bir yıllık +icra masrafı+avukat masrafı+borcunun faizi ,'ya ödersin ya da cezaevine gidersin ' deniyor ,o anda emekli anne bulup buluşturup oğlu cezaevine gitmesin  diye tümünü ,faizi ,icra masrafları ,avukat masraflarıyla o gün yatırıyor , yoksa oğlu cezaevine gidecek üç ay..Bu genç beş yıldır da ödüyor..ve bu tür kadınlar utanmazca arttırma davaları açıyorlar.

Bunu hak ediyor mu sizce ?
kadın evlenirse ya da haysiyetsiz hayat yaşarsa kalkar deniyor..evleneceğinin bir garantisi var mı ? Haysiyetsiz hayat yaşamanın kıstası nedir? Hayatını takibe mi alacaksınız ?Sürekli benim yatırdığım parayla ne yapıyor ? Sigortasız kaçak mı çalışıyor ya da bir erkekle mi  yaşıyor ? Hep bunları mı takip edeceksiniz . Ya da benim iyi bir işim olursa ya nafakayı arttırırsa,çocuğum da yok,üç dört ay evli kalmışım diye düşünüp çalışma ve işinizde yükselme motivasyonunuz hep kırılacak.öyle bir hale geliyor ki insanlar,bu yüzden ünv mezunu,ylisanlı insanların çöküşünü gördü bu gözler..oğlu depresyon,anksiyete tedavisi gören ve oğlunun rahatsızlığı ilerlemesin,cinnet geçirmesin  üç,beş  ay evli kaldığı,çocuksuz ,genç ,sağlıklı kadına beş yıldır emekli maaşıyla o yaşında her ay nafaka yatıran anneler gördü bu gözler..İkinci evliliğini yaptığı kadın ve dünyaya gelen çocuklarının bu nafaka yüzünden mağdur olduğunu gördü bu gözler..ya da işsiz olup nafakayı ödeyemeyip hapse giren erkeğin  eğer yeniden evlenmişse karısı ve çocuklarının ne şekilde eziyet çektiğini gördü bu gözler..Evlilikten nefret eden,soğuyan nice gençler gördü bu gözler..

Şimdi bunları okuyan kimse bana süresiz nafakanın hakkaniyetinden,sosyal devlet anlayışından söz etmesin ..

Sadece bu mudur ? Tabii ki hayır !

Lütfen çocuklu olanlar da yazsın çocuklarından nasıl koparıldıklarını,soğutulduklarını ,çocukların nasıl intikam aracı olarak acımasızca ve vicdansızca kullanıldığını, çocuğunu mal gibİ hac etmek zorunda kaldığını, parası ,işi yoksa aylar ,yıllar boyu evladına nasıl hasret bırakıldığını yazsınlar lütfen !

Gerek yoksulluk, gerek iştirak nafakasını  işsiz olup ödeyemeyip defalarca hapse nasıl girip çıktıklarını, hapisten faizleri.icra , avukat masrafları birikmiş bir borç yükü altında çıkıp,iş bulamayıp insanları cinnet noktasına nasıl getirildiklerini, herşeye rağmen sabırla, sukunetle bu yasaların değişmesi için umut içinde beklediklerini yazsınlar lütfen..Bol bol yazsınlar yaşadıklarını ..gazetelere göndersinler  lütfen ?