Duygu Canko
Tarih: 15.06.2016 10:00
Endişeliyiz!
Fransa’da yaşanan olaylarda sivil vatandaşa kullanılan polis şiddeti hat safhalara çıktığı için endişeliyiz. Anti demokratik bu uygulamadan, bu şiddet sahnelerinden dolayı kaygılıyız. Medeni ve demokratik bir ülkede yaşanan olayları üzüntüyle seyrediyoruz. Fransa hükümeti bu gençlerden ne istiyor? Onlar özgürlük, demokrasi isteyen gençlerdir. Derhal bu şiddetin durması yönünde adım atılmalı. İşte batının bize söyledikleri hep bu tarz cümleler oluyor. Demek ki olaylar hep doğuda değil arada bir batıda da çıkıyormuş. Polis demek ki onlarda da şiddet uyguluyormuş. Ama biz bu yukarıdaki cümleleri kurarsak gerçekten kurarız. Biz masum insanları savunan bir medeniyetin devamıyız. Mazlumdan yana olan bir milletiz. Yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz biz. Kendilerini demokrasi abidesi, insanlık şaheseri olarak gösteren batı zihniyeti ki burada da iyi insanlar var elbette tamamını aynı kefeye koymuyorum... Demokrasi der! İnsan hakları der! Medeniyet der! Der oğlu der de laf uygulamaya gelince bön bön “Endişeliyiz!” gibi “Bu durum kaygı verici!” gibi açıklamalar yaparlar. Asıl şiddet ve zulmün kaynağı kendileridir. Sadece bunlarla da kalmayıp, Ortadoğu’da birçok fitneyi de bunlar çıkarırlar. Resmen, göz göre göre PKK’ya, YPG’ye destek verip, hiç utanmadan, arlanmadan da “Müttefikiz!” derler. Bunlar işte böyle riyakârlardırlar. Bizim atalarımız demiş ki, “Gülme komşuna gelir başına!” Bu söz gelişigüzel kullanılıp, anlamı tam idrak edilmiyor, hafife alınıyor olabilir ama iş öyle değil. Herkes yaptığının karşılığını görecek elbet, bu bir gerçek. O gün gelene kadar güçlü olduklarına, istediklerini istedikleri gibi yapabileceklerine inandırır Allah onları. Sınanırlar da fark etmezler. Fakat rahman onlara bir müddet, bir süre verir de bekler. Onlara bu gücü veren de Allah’tır, sınadıktan sonra alacak ve yaptıklarının karşılığını verecek olan da O’dur. Fransa’da yaşanan polis şiddetinden çok endişeliyiz! Bu durum çok kaygı verici! Söz konusu olaylar Müslüman bir ülkede yaşansa yer yerinden oynardı. Kaygılanır, endişe duyarlar, bize tavsiyelerde bulunurlar, çağrılar yaparlardı. Televizyon kanalları canlı yayınlarla dünya kamuoyunda iç savaş algısı yapmak üzere savaş muhabirlerini gönderirlerdi. Nitekim Gezi olaylarında bunu canlı kanlı gördük, yaşadık. Fakat Hristiyan batıda yaşanan kargaşalar, polis şiddetleri örtbas edilip, olmamış gibi davranılıyor. Demek ki Müslüman kardeşim senin uyanman, dostunu düşmanını tanıman, birlik olman, kardeş olman, ırkçılıkla değil ümmetçilikle yaklaşman gerekiyor. Bizim bizden başka kimsemiz yok bunu böyle bilin. Bizim en büyük gücümüz “Hasbin Allah” demek, “Bize Allah Yeter!” diyebilmektir. Cenk meydanlarında “Allah, Allah” diyen o ruhu yeniden yeşertmek; yine mazlumun yanında olmak; yine adaletle hükmetmek düşüyor bize. Kimliklerimizde yazan “Müslüman” ibaresini idrak edip, tam manasıyla yaşamadığımız, Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda hareket etmediğimiz müddetçe, batı bizi böler de, parçalar da, çarpar da, yönetir de. Kalın sağlıcakla.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —