A.Talip Tuna
Tarih: 18.07.2013 16:16
Ey Oruç, tut bizi!
Tut bizi ey oruç, her türlü kötülükten, günahtan, gıybetten, hasetten!.. Tut bizi ey oruç; kötüye bakmaktan, kötü düşünmekten, kötü işlerden. Tut bizi ey oruç; Saçıp savurmaktan, şeytana ayak uydurmaktan, şeytanın vesveselerinden!.. Tut bizi ey oruç; sevgisizlikten, saygısızlıktan, oburluktan, doymazlıktan. Efendimiz (s.a.v.)’ın; oruç kalkandır, nurlu buyruğunda barındır bizi ey oruç!.. Ve tut bizi ey oruç; her türlü hırçınlıktan, gazaptan, vefasızlıktan. Tut bizi ey oruç; kem bakıştan, abes işlerden, kötü bakıştan. Öyle bir tut ki bizi; Allah için olmayan hiç bir şeye meyil etmeyelim, yalınız O’na yönelelim, her şeyi O’ndan bekliyeyim. Tut beni ey oruç; şuursuzluktan, basiretsizlikten, akılsızlıktan!.. Kalkanım ol, hicabım ol, muhafızım ol, rehberim ol!.. Ve tut bizi ey oruç; seninle, kendimi bileyim, kendim olayım, başkalaşmadan hep fıtratım üzere kalayım!... Tut bizi ey oruç; çizdiğin yolda, belirlediğin hedefe doğru yol alalım, dünyada tarifi olmayan, sadece ve sadece Allah’ın; saim! Olan kuluma ben veririm ve o’da memnun kalacak dediği kulların arasına katılalım!.. Tut bizi ey oruç; iktisat sahibi olmaya, cömertliğe, mertliğe, hakkaniyete erdir bizi!... Sar bizi ey oruç; uhuvete, hesenata, kadir şinasliğe, vahyi ilahi atmosferinde erit bizi!..
***
İbadet varoluş şartıdır insanın. Müminin rabbine yönelmesidir. Yaratıcısıyla irtibata geçmesidir. Yaradanın O’na tanıdığı bir ayrıcalıktır ibadet. O’nun için gurur vesilesidir. Her ibadet gibi oruç da bir kulluktur (ubûdiyet'tir); insanın kul olduğunu hatırlaması. Kulluk, özgürleşmektir. Kul olmayan, kulluğun şuuruna varamayan insanlar, özgürlüklerini yitirirler; kâh kula, kâh paraya-pula kul olurlar; kâh kulun yapıp ettiklerine, kâh kulun yapıp ettiklerine, kâh dünyaya, dünyadaki her şeye, kâh nefislerine, nefislerin arzu ve isteklerine… Ama Hakk'a kul olmayan insan, hakîkati göremez; en zayıf şeylere de, en güçlü şeylere de kul-köle olur da farkedemez bile bunu. İşte oruç, insana her şeyden önce kulluğunu hatırlatır. Hakka kul olmadığı takdirde kolaylıkla her şeyin kulu olacağını; tıpkı Kitabımız gibi, tıpkı tarihin büyük peygamberleri, bilge kişileri, çağımızın düşünürlerin söylediği gibi… Bütün diğer ibadet biçimleri gibi oruç da, insanın ruhunu özgürleştirir. İnsanın ruhu özgürleşince nefsi de özgürleşir; ruh özgürlüğüne kavuşunca, nefsi kurucu bir iradeyle donatır ve hem bir “şems” (güneş) olacak, hem de Şems'ini bulacak, güneşten istifade edebilecek bir aziz varlığa dönüştürür insanı. İnsan, yaratan değil yaratılandır. Rabb değil, kul. Kul, âbid demektir. Abideleri kuran odur: Önce ruh âbidesini, içinin, iç dünyasının sarayını kurabilmelidir insan. Rabbine kulluğunu yitiren, kul olmayan insan, her şeyin kulu-kölesi olur. Bu kaçınılmazdır. İnsan ya kul olur; ya da köle. Kul olmak da, köle olmak da insanın elindedir.
Oruç Sağlığımızın Sigortası
Oruç, bedenimizi koruyan doğal bir koruma kalkanı adeta. Oruçlu iken organlarımız kendini yeniliyor, bel ağrısı, kalp ve damar hastalıkları ile savaşıyor. “Bilesiniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır” ayeti kerime bu durumu açıkça göstergesi. Efendimiz buyuruyor ki! “Oruç tutunuz ki, sıhhat bulunuz!
1-KALP: Ağır bir yemekten sonra, kalbin , sol karıncıktan ana atar damara fırlattığı kan miktarı 7 litreye çıkar ve kalbi zorlar. Oruçlu iken kalp rahat atar. Bu netice Kardiyolojide ancak ilaçla sağlanır.
2-HÜCRELER: Besin alış verişi, hücre içi ve hücre arası su dengesini ayarlayan hücrenin bu vazifeleri en aza iner. Hücre nefes alır.
3-İLİK: Oruçlu iken kanda besinler en az seviyeye düşünce kemik iliği uyarılır. Bu sebeple kansızlık sorunu olanlarda, Oruçlu iken vücut daha çok kan toplar.
4-KARACİĞER: Oruçlu iken karaciğer hücreleri vücudu zehirli maddelerden temizler. Ölü ve ölmekte olan hücreler tasfiye işi kolaylaşır. Böylece vücut gelişir.
5-BÖBREK: Oruçlu iken Böbrekler fazla yükleme maruz kalmaz. Böbrek taşı olan Oruçluların da idrardaki sodyum miktarı arttığı için taş oluşumu önenir.
6-MİDE: Oruçlu kişinin mide Ph’sı öğle saatlerinden itibaren daha yüksektir. Bu ise midede asitin azaldığını gösteriri.
7-BAĞIRSAKLAR: Oruç, zararlı maddelerin vücuda girmesini önleyen ince bağırsak yüzeyi bozulduğunda bu mekanizmanın onarılmasına zemin hazırlar.
Araştırmalar gösteriyor ki Orucun Fizyolojik yararları ise; Baş ağrısına, Tansiyonun düşmesine, Kan şekerinin düşmesinin, Mide yanmasına, Kabızlığa iyi geldiği
“Her şeyin bir zekatı vardır, Vücudun zekâtı da oruçtur.”
İşte onun için hakikat şudur: Oruç bizi tutar. Oysa biz, orucu tuttuğumuzu sanırız. Bir yere kadar doğrudur. Zira orucu gerçekten tutanları oruç da tutar. Dik tutar, diri tutar, kendinde ve agâh tutar.
Ve işte tam bu nedenle: Oruç tutmak kendini tutmaktır.
“Ramazanınız mübarek olsun” demeyeceğim. O zaten öyledir. Ramazan bizi mübarek kılsın
Bu yazı hazırlanmasında fikirlerinden istifade ettiğim Afganistan fatihi kıymetli Ramazan Bilge ağabeyime teşekkürler…
Kaynak: 1 Yeni Bahar Dergisi 119sayı 2 Yusuf Kaplan 3 Nusret Salih
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —