21.07.2024 14:54:00

90

Mustafa KAPLAN

 

FARKLILIK… 2

"Hayatın kendisi zaten bir mücadeledir"

 Her insan ayrı bir karakter üzerinde farklı yaratılmıştır. Dünyada ne kadar insan varsa, o kadar değişik karekterler mevcuttur . 

Şayet herkesin karekteri aynı olsaydı, sosyal yaşamda hareketlilikten söz etmemiz mümkün olmazdı. 

 Tez-Antitezin çatışması Sentez'i doğurur. Her meydana gelen  fenomenin çıkış noktası yine bu ikilinin biteviye mücadelesidir. 

Gerek sosyolojik; gerek  doğal,  ilgili tüm gelişmelerin arkasındaki muharrik güç, işte bu farklılıktan doğan çatışmalardır. Buna bilim literatüründe DİYA LEKTİK denir.

Bir İlahi hikmet olan bu kavram, İyonya'lı düşünür Herakletios tarafından ortaya atıldığı söylenmektedir. 

 Karştıların kullanılarak , akıl yürütme şeklinde bir  gerçeğe varma metodudur. Bazı semavi kitaplarda, mesela Kur'an'nın çoğu sure ve ayetlerinde bu sözü edilen kavramı görebilirsiniz. Örneğin "tek, çift; günah, sevap; Cehennem, Cennet; kâfir, mümin gibi kavramlar diyalektiktir. 

Bu bize sosyolojik, Politik, Ekonomik,  Ekolojik ;yani  süregelen tüm olayların ardındaki muharrik gücün bu çatışmalar olduğunu gösteriyor... 

Maddede de durum bu şekildedir...Diyalektiğin  etkinliği her alanda varlık arz eder. Mesela artı-eksi diyalektiği bize elektrik gibi bir fenomenin varlığını sunmakta etkin rol oynar... 

Göz önüne alındığında, bu teorinin ortaya çıkışı bir zaruret arz eder. 

"Tabiattaki tüm oluşumlar bir İlahi güç tarafından işlenen bu kavramın birer eseridir. Her şey Yüce Allah'ın yed-i kudretinden olur, yürür, intişar eder. 

Sosyal platformda her sınıfsal çatışmanın arkasında da, yine bu kavramın varlığınından söz edilebilir. 

Tek başına her insanın  kendi içinde yaşadığı bir takım içsel çatışmaları mevcuttur. İşte bu içsel işlevlerle, çocukluktan ileri yaşlara kadar söz konusu diyalektik gelişmeler sayesinde  benliklerini tanır, kendilerine  sosyolojik tarz var ederler. Yani bir nevi  kendilerine münhasıran bir yaşam şeklinin faili olurlar...

Her toplumun, her bireyin, özüne, özünün gerektiği şekilde bir yaşayış sürmeleri gerekir..

 Kişisel farkındalığın aksi yönünde bir hareketlilik, sosyolojik  ilerleyiş önünde büyük engel teşkil eder. 

Başkalarını taklit ederek;  başkalarına  özenerek bir nevi köleliği kabullenmiş olurlar ki; bu insani açıdan pek te tasvip edilecek bir durum değildir . Burada kendi olmak yerine , başkası olmak anlamını taşır. Bu da kendini horlamaktır bir bakıma... İnsan ne ise o yönde bir gelişim göstermelidir...Aksine bir davranış sergilemek , köleliğini peşinen kabul etmiş demektir...

NOT:Doğru olan bu yazımdır. İlk gönderdiğim yanlış yazılmıştır.


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.