27.09.2021 09:47:26

Talip KOÇ

Hala Kürt Sorunu Mu ?.

Değerli arkadaşlar !.

Doğulu bir kardeşiniz olarak konuya Kürt sorunu başlığı ile başlarken, acaba Kürt kardeşlerime hakaret etmiş olmaz mıyım diye düşünmüş olsam da, gündemden çoktan çıkmış bir konuyu, durup dururken tekrar KILIÇDAROĞLU tarafından gündeme getirilmesi üzerine, acizane bir kaç cümle ile değinmek istedim.

Bir kez daha ifade edeyim ki, KÜRT SORUNU ifadesini kullanarak konuya değinmek zorunda kaldığım için ve günümüzde olmaması gereken bir konu başlığı ile sohbete başladığım için üzgünüm.

Evet doğru. Yıllar önce bölgeye has olarak kürt vatandaşlarımıza yapılan gerek Kültürel, gerek günlük yaşantılarına yönelik bir çok baskılar, gerek bölgeye götürülmeyen son derece zorunlu önemli hizmetler, vs.vs..Bütün bunlar yanlış, haksız ve insaf dışı uygulamalar olarak gördük, yaşadık ve üzülerek şahit olduk.

Mesela, geçmiş yıllarda ülkemizde, Kürtçe şarkı dinlemekten tutun, devlet dairelerinde Kürtçe konuşmanın yasak olmasına kadar, hatta kürt diye bir yurttaşın ve böyle bir kimliğin olmadığı açıkça inkar edildiği bir dönemi, yine hep birlikte gördük ve yaşadık.

Ancak, bir hakkı teslim etmek gerekiyor ki, 2002 yılında Ak Parti iktidarı ile birlikte, kürt kardeşlerimize uygulanan bütün bu yasak uygulama ve baskılar anında ivedilikle kaldırılmış, her yerde Kürtçe konuşmanın serbest olması sağlanmış, her şarkı ve türkünün söylenip dinlenebildiği bir döneme girilmiş, kürt vatandaşlarımız istemeleri halinde, tercüman vasıtasıyla adli savunmalarını kendi ana dilinden yapma hakkına kavuşmaları bile sağlanmıştır.

Hatta, 2002 Yılı Ak Parti iktidarına kadar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde uygulanmakta olan Olağanüstü hal uygulaması devam etmekte iken, 2002 yılı ortalarında bu uygulamaya son verilerek, Türkiye’de uzun süreden beri yaşanan adeta ikili bir yönetime son verildiğini de, tekrar hatırlatarak dikkatlerinize önemle sunmak istiyorum.

Yine bunun yanında, bugün devletin resmi kanalı TRT Kürdi vasıtasıyla bizzat devlet eliyle artık Kürtçe yayınlar yapılmakta, ülkemizde gelişen olayları topyekün bölge vatandaşlarının, rahatlıkla bilgi sahibi olmaları ve gerekli diğer eğitim ve kültürel faaliyetlerden de, faydanlanmaları sağlanmıştır.

Şuraya gelmek istiyorum.

Geçmişte kürt kardeşlerimize uygulanan bir çok yöntem ve baskıların güçlü irade vasıtasıyla bugün tamamen ortadan kaldırıldığı, yok sayılan kürt vatandaşlarımızın varlığı devletimizce kabul edildiği, gerek kültürel ve gerek günlük yaşantılarında artık hiçbir baskı olmadığı gibi, bölgede yapılan ve yapılmakta olan devasa hizmetlerle , adeta geçmişte yapılmayan hizmetlerin ve tüm haksızlıkların bıraktığı izlerin, bir an önce silinmesine gayret edildiğine, hep birlikte şahit olmaktayız. Durum bu kadar açık ve net iken, üstelik Doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız başta olmak üzere tüm Kürt vatandaşlarımızın gündeminden çoktan çıkmış bir konunun, tekrar Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirmiş olması, bana göre Kandil’den imdat diye bağıran ve bitme noktasında olan terör örgütüne adeta CAN SUYU olmak için, bilinçli olarak tasarlanarak gündem yapılmıştır, diye düşünüyorum.

Çünkü, Bugün sadece Kürt vatandaşlarımıza has kronikleşmiş hiç bir sorun olmadığı halde gündeme getirilmesinin başka bir izahı olamaz diye düşünüyorum.

Her ülkede olduğu gibi bizde de elbette çeşitli sorunlar olabilir. Var olan veya olacak bir sorun, sadece KÜRT SORUNU olarak değil, topyekün Türk milletinin bir sorunu olarak değerlendirmek lazım.

Maalesef, KILIÇDAROĞLU’nun başını çektiği bugünkü muhalefet ve benzemez dostları ile birlikte sadece OY HESABI ile çalıştıkları, milli menfaat ve birliğimizin aleyhine de olsa, tek bir adım geri atmaları mümkün değildir. Ancak, yapmaya çalıştıkları tüm bu oyunların beyhude olacağını belirterek, sohbetimize son vermek istiyorum.

Selam ve saygılarımla.


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.