Dr. Mehmet Nuri KAYNAR

Tarih: 06.10.2020 09:39

Haydi Okula

Facebook Twitter Linked-in

Mehmet Nuri Kaynar: Okul Zili Bütün Öğrenciler İçin Çalmalıdır.

Memur ve Emekli Sendikaları Konfederasyonuna bağlı

Diriliş Eğitim Sendikası Genel Başkanı

Mehmet Nuri Kaynar: 'Okullar marketlerden, sokaklardan, parklardan, kahvehanelerden ve eğlence merkezlerinden daha temiz ve güvenlidir.' Dedi.

Cesur açıklamaları ile gündem oluşturan Eğitimci Yazar Mehmet Nuri Kaynar: 'Haydi Okula' çağrısı ile dikkatleri çekmeye devam ediyor.

'Okullar açılmalıdır' çıkışıyla büyük ses getiren Diriliş Eğitim Sendikası yapmış olduğu çağrısını yeni bilgi ve belgelerle destekleyerek 'Haydi Okula' çağrısı yaptı.

Açıklamasında Diriliş Eğitim Sen Genel Başkanı Mehmet Nuri Kaynar : 'Eğitim ve bunun sahada ki uygulayıcısı olan okulların açılması geciktirilmeye devam ederse çok büyük kayıplarımız olacaktır. Mevzu elbette önce sağlıktır. Ancak bu virüsün biteceğine dair bir tarih öngörülememektedir. Keşke üç ay, altı ay sonra biteceğini bilsek de sabretsek ama böyle bir şey kısa vade de görünmüyor. Yıllarca sürerse okullar yıllarca kapalı mı kalacak?' Dedi.

Okul zili bütün öğrenciler için çalmalıdır.

Mehmet Nuri Kaynar yaptığı açıklamasını 'Okul zili sadece okul öncesi ve 1. Sınıflar için hafta da iki gün olsa da çaldı. Okul zilini ve “haydi okula” çağrısını bekleyen milyonlarca öğrencimizi okullarına kavuşturalım.' diyerek bitirdi.

MESK-Memur ve Emekli Sendikaları Konfederasyonu na bağlı Diriliş Eğitim Sendikasından cesur ve aykırı bir ses çıktı. Kimsenin net olarak ifade edemediği okullar açılmalı mı, açılmamalı mı? Sorusuna bugüne kadar net ve cesur bir ses çıkmamıştı. 

Mehmet Nuri Kaynar: 'Çocuklarımızı ne zaman biteceği belli olmayan bir virüs yüzünden ve korunması mümkün olan bir virüs yüzünden bu kadar uzun zaman okuldan uzak tutamayız. Bunun toplumsal yaralarının oluşturacağı tahribat virüsten daha az değildir.' diyerek tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı.

Diriliş Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Nuri Kaynar yaptığı açıklamada 'Okullar açılmalı, öğretmen ve öğrenciler buluşmalıdır.' Dedi.

Yapılan açıklamada 'haftada bir-iki günde olsa öğrencilerimiz öğretmenleriyle buluşmalı okula aidiyet duyguları kaybettirilmemelidir.' Denildi.

Orijinal yaklaşımlarıyla gündem oluşturan Diriliş Eğitim Sendikası Genel Başkanı- Eğitimci Yazar Mehmet Nuri Kaynar açıklamasında şunlara değindi.

'Çocuklarımızı ne zaman biteceği belli olmayan bir virüs yüzünden ve korunması mümkün olan bir virüs yüzünden bu kadar uzun zaman okuldan uzak tutamayız. Bunun toplumsal yaralarının oluşturacağı tahribat virüsten daha az değildir.

Zor günler yaşadığımız bu dönemde bütün eğitim camiasının her kademe de çalışanları, okul yöneticileri ve öğretmenler öğrencileri için büyük fedakârlıklar göstererek EBA uzaktan eğitim başta olmak üzere sosyal medyanın bütün araçları ile imkânlar ölçüsünde ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. Bu başarının okulların her kademesinde ki öğrencilerimiz için gerekli tedbirler ve planlamalar çerçevesinde biran önce açılmasıyla taçlandırılması gerekir.

Öğrencilerimizin okula karşı besledikleri aidiyet duygusu kaybedilmeden tıpkı okulöncesi ve birinci sınıflar gibi diğer sınıflarımız da haftada birer gün arayla da olsa okula devamlarını sağlamalıyız.

Haftada bir-iki günde olsa öğrencilerimiz öğretmenleriyle buluşmalıdır.'

Açıklamanın Tam Metni Yayınlıyoruz.

Haydi okula

“Öğrencilerimizin okulları ve öğretmenleri ile buluşmaları o kadar kıymetlidir ki bu buluşmadan oluşacak sinerji EBA canlı ders ve EBA TV performansını da yükseltecektir. Öğrencilerin okula olan aidiyeti güçlenecektir. Bu dönemin toplumda oluşturduğu korkuyu aşmamıza yardımcı olacak, normalleşme ye dair yeni umutları yeşertecektir. Okulların açılması ekonominin çarklarını hızlandıracak, birçok sektör batmaktan kurtulacaktır.

Unutulmamalıdır ki okullar marketlerden, sokaklardan, parklardan, kahvehanelerden ve eğlence merkezlerinden daha temiz ve güvenlidir.

Bu virüsle mücadelenin sadece sağlık çalışanlarına bırakılmaması gerekir. Eğitim ile halkımızın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi bu mücadelenin seyri açısından büyük önem arz etmektedir. Bu eğitimi toplumun her kesimine en güvenli ve hızlı verebilecek kurum okullardır. Toplumu bu konuda eğitebilmek için okulların tam kapasite olarak açılmasına ihtiyaç vardır.

Yakın coğrafya anlamında İngiltere de vaka sayısı yaklaşık üç bin. İngiltere’de ilkokullar 1 Haziran’dan itibaren bazı yaş gruplarından başlanarak yeniden açıldı. 15-18 yaşları arasındaki lise öğrencileri ise 15 Haziran’da sınıflarına geri döndü. Geçtiğimiz hafta ise bütün öğrenciler ders başı yaptı.

Fransa da vaka sayısı yirmi bin olmasına rağmen Fransa’da okullar geçen hafta itibariyle açıldı. Almanya da vaka sayısı iki bin.

Almanya’da öğrenciler Ağustos ayının başından beri tam zamanlı olarak okula dönmeye başladı.

İtalya’nın vaka sayısı bin yüz elli iken çoğu bölgesinde okullar 14 Eylül’de yeniden açıldı.

Rusya da vaka sayısı beş bin. Rusya’da tüm okullar geçen hafta itibariyle yeniden açıldı. Öğrencilere maske takmaları tavsiye edildi ancak zorunlu tutulmadı.

İspanya da vaka sayısı yaklaşık dokuz bin olmasına rağmen ilk ve orta dereceli okullar geçtiğimiz hafta itibarı ile kademeli olarak açılmaya başlandı.

Türkiye’de ise vaka sayısı 26 Eylül 2020 cumartesi günü resmi verilere göre bin beş yüz on bir. Türkiye’de okullar 21 Eylül’de sadece anasınıfları ve ilkokul 1.sınıflarda haftada bir gün olacak şekilde açıldı. Öğrencilerimizin aylarca okula gelmemiş olmalarına rağmen kurallara uyma konusunda yetişkinlerden daha duyarlı davranmış oldukları gözlemlendi ve süreç sorunsuz bir şekilde yönetildi. 28 Eylül Pazartesinden itibaren hafta da iki gün olarak başlayacak. Okullarımız yönetici ve öğretmenleri ile hazır olduklarını kanıtlamış oldular.

Bütün gelişmiş ülkeler okullarını açıp eğitim öğretim süreçlerini devam ettirirken Türkiye de okullar neden açılmıyor?

Toplumsal yaşam alanlarında ki çelişkili uygulamaları görmezden gelip her yer açıkken okulların kapalı olmasını kabullenenlerin, öğrenci ile öğretmen arasına makinelerin girmesine sessiz kalanların, anayasal bir hak olan eğitim hakkı konusun da yaşanan olağanüstü gelişmeleri, maddi boyutu üzerinden değerlendirmeleri, sürüklendiğimiz asıl süreci can damarından okuyamadıklarının göstergesidir.

Oysa bizim asıl ve öncelikli mücadelemiz, dünyanın birçok ülkesinde devam eden geleneksel eğitimin önünde ki engellerin, toplumsal iş birliği ile gerekli tedbirler alınarak sağlıklı ve sağduyulu bir şekilde kaldırılması için gayret etmek olmalıdır. Okulların açılması, öğrencilerin ve öğretmenlerin sınıflarına kavuşması için yapılan her adımı desteklemeliyiz.

Eğitim ve bunun sahada ki uygulayıcısı olan okulların açılması geciktirilmeye devam ederse çok büyük kayıplarımız olacaktır. Mevzu elbette önce sağlıktır. Ancak bu virüsün biteceğine dair bir tarih öngörülememektedir. Keşke üç ay, altı ay sonra biteceğini bilsek de sabretsek ama böyle bir şey kısa vade de görünmüyor. Yıllarca sürerse okullar yıllarca kapalı mı kalacak?

Korana virüs (Covid 19) bitse ya da azalsa fütüristlere göre yeni sürüm virüslerin piyasaya çıkacağına dair tahminler var. Ne zamana kadar çocuklarımızı, gençlerimizi ve öğretmenlerimizi okullardan uzak tutacağız? Bununla yaşamaya alışmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın, sağlık bakanımızın ve milli eğitim bakanımız başta olmak üzere herkesin artık sürekli hatırlattığı TMM-Temizlik, Maske ve Mesafe olarak kısaltılan kurala uygun olarak düzenlemelerimizi yaparak açma konusunu yeniden gözden geçirip kademeli de olsa planlayarak uygulamalıyız.

Okul zili sadece okul öncesi ve 1. Sınıflar için hafta da iki gün olsa da çaldı. Okul zilini ve “haydi okula” çağrısını bekleyen milyonlarca öğrencimizi okullarına kavuşturalım.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —