Mustafa KAPLAN

Her Cahil Toplum Bir Topal Mola Doğurur

Dini her sakallıdan, her cübbeli söz ustasından öğrenmeye kalkarsanız, bir gün karşınıza mutlaka bir Topal Mola çıkar.

O, Afganistan’ın felaketine sebep olmuş, ibretlik bir hikâyenin başkahramanıdır.

"KİMDİR BU TOPAL MOLA?"

Kimin nesi, neyin casusudur, bilen bilir. Lakin bilmeyenler için anlatalım:

Bu zat-ı muhterem (!) sözde bir din adamıydı. Halkın imanını kullanarak, İngiliz altınlarıyla mürit toplamış; üç yıl içinde iki yüz bini aşan bir kalabalığı kandırmıştı.

Kendini “şeyh” diye tanıtan bu adam, ülkenin dört bir yanına adamlarını saldı. Minberlerden hükümet aleyhine sözler ettirdi, kahvehanelerde fitne tohumları ektirdi.

Adına Topal Mola derlerdi; belki ayağındaki topallık yüzünden, belki de karakterindeki eğrilikten... Fakat tek emin olunan şey, onun Afganistan’ın belini kırdığıydı.

"KANLA YAZILAN BİR İSYAN"

Yıl 1925’ti. Topal Mola’nın müritleri üç yüz bini geçmişti. Sözde “cihat” diye başlattıkları isyan, gerçekte bir ihanet senaryosuydu. Bir yıl boyunca ülke kana bulandı. Taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmadı. Afganistan, kendi bağrından çıkan bir hainin ellerinde paramparça oldu.

"GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKTIĞI AN"

Kral Emanullah, çareyi ülkesini terk etmekte buldu. Sınır kapısına vardığında yanına biri yaklaştı: Takım elbiseli, tıraşlı, şık kravatlı, başında fötr şapka olan bir adam…

Temiz bir Urduca’yla gülümsedi:

— Beni tanıdın mı? Ben meşhur Topal Molayım. Görevim bitti. Şimdi ülkeme, İngiltere’ye dönüyorum…

Emanullah acıyla gülümsedi:

— Tanıdım… Senin bir İngiliz ajanı olduğunu biliyordum. Fakat kendini öyle bir şeyh, öyle bir evliya gibi tanıttın ki; halkıma senin casus olduğuna inandıramadım.

"İBRETLİK SONUÇ"

İşte o gün, sadece bir krallık yıkılmadı; halkın inancı, saflığı ve feraseti de büyük yara aldı. Çünkü her devirde, her toplumda bir Topal Mola türemiştir. Kimi sarıkla, kimi cübbe ile, kimi de bir dua cümlesinin ardına saklanarak gelir. Ve eğer insan, her sakallıyı “âlim”, her cübbeli’yi “evliya” sanırsa, sonunda mutlaka bir Topal Mola’nın ağına düşer.

Not: Afganistan Kralı Emanullah Han, Atatürk hayranı bir liderdi. Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara hükümetine maddi yardımlar göndermiş, modernleşme yolunda Mustafa Kemal’i örnek almıştı. Ne yazık ki, bu yenilikçi çizgi, din kisvesi altındaki ajanların oyunlarıyla boğuldu.

"SON SÖZ"

Unutmayın dostlar, Hakiki âlimin alameti sakalında değil, sözündedir. Gerçek mürşit, el öptürmez; gönül inşa eder. Ve her cahilin, kör inancının sonunda bir “Topal Mola”sı vardır.