2.11.2021 16:18:36

Aynur YAVUZ

Hiç Beklemediğin Anda Çiçek Açar Umutlar!

Yardım dağıtmaya gittiğimiz yetim köyünün birinde rastladım ona. Avlunun duvarına sırtını yaslamış, başı ellerinin arasında sessizce hıçkırıyordu.

Yavaşça yanına sokulup sordum;

'Neden ağlıyorsun?'

Yüzüme baktı, masmavi gözlerinden akan yaşlarını elinin tersi ile silip, işaret parmağını karşıya doğru uzattı.

Gösterdiği yerde kendi yaşlarında bir oğlan çocuğu bir elinde az önce dağıtılan oyuncak, diğer elinde bağcıklarından tuttuğu siyah yeni botu ile neşe içerisinde sağa sola koşturuyordu.

Sarı saçlı mavi gözlü çocuğun mahzun, buğulu gözleri gözlerimle buluştu, sonra yavaşça başını öne eğdi terliğinin içinde soğuktan morarmış ayaklarına baktı.

Göz pınarlarında biriken yaşlara hâkim olamadı, sağanak sağanak yağmur oldu süzüldü yanaklarından aşağıya.

Yetim köyünün avlusunda, cennetin masum çocukları sıra olup dağıtımlardan nasiplenirken, bu yavrunun neden diğer çocuklarla birlikte olmadığını anlamaya çalışırken, yanımıza yaklaşan annesi beden diliyle içerde odada uykuda kaldığını anlatınca anladım mahzunluğunun sebebini.

Gözyaşları yüreğime işledi, kalbim bin parçaya bölündü.

Elimi sarı saçlarına götürüp şefkatle başını okşayıp yanağına bir buse kondurdum.

Boncuk boncuk bakan mavi gözlerinin içi birden parladı ışıltısı sıcacık parçalanan yüreğimi toparladı.

Gülümsedim 'Gel' dedim, gönül dilimden anladı;

Acıların, yokluğun savaşın içine doğan çocuk.

Elime sımsıkı yapıştı, birlikte yürüdük 4-5 metre karelik avlunun içinde.

Bir köşede dağıtımdan arta kalan ambalajların yanına gittik birlikte. Umutla ayakkabı kutularını birer birer açtık.

Her açılan kutuda gözlerine baktım. Hani gözler kalbin aynası ya! Hani ruhun dış dünyaya açılan penceresi ya! İşte öyle baktım gözlerinin taaa derinliklerine.

Mavi gözlerinin derinliklerinde daha bebekken kaybettiği ve hiç hatırlayamadığı şehit babasını gördüm. Kışın dondurucu soğuğunda donup ölmesin diye içinde uyuduğu karton koliyi, yazın güneşin kavurucu sıcağını açlığı, yokluğu, sefaleti kısaca savaşın açtığı derin yaraları gördüm. Açılan her kutuya umutla baktı, boş çıkan her kutu da umut, kulağına fısıldadı; 'Bir kere daha dene.'

Yarabbi! Bu çocuğun gözünden akan yaşların hürmetine ne olur bir çift bot kalmış olsun diye dua ederken, biri siyah diğeri kırmızı iki çift bot, boş kutuların arasında adeta göz kırparak gülümsedi sarı saçlı çocuğa. Buğulu mavi gözleri yerini baharın sıcaklığına bıraktı, çiçekler açtı al al yanaklarında.

Bir çocuğa, birde elimde tuttuğum son kalan botlara bakıp; 'Ya ayağına olmasa küçük ya da büyük gelirse' korkusu sardı tüm benliğimi.

Bir çocuğa yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi arkanı dönüp gitmektir dedim kendime. Hadi Bismillah diyerek sandalyeye oturttum, önce sağ sonra sol ayağına botu giydirdim.

Allahuekber!... Tam da ayağına göre. Sanki botlar boş kutuların arasına bu masum yavru için saklanmışlar.

Heyecanla diğer botun altına baktığımda onun da aynı numara olduğunu görmek kalbimin küt küt atmasına vesile oldu.

Fesübhanallah! diyerek hangi renk ayakkabıyı almak istediğini sordum işaret diliyle.

'Bunu mu? Diğerini mi ?'

Önce sağ elinde tuttuğu siyah botu, sonra sol elinde tuttuğu kırmızı botu kaldırdı, uzunnn uzun baktı, düşündü ani bir karar ile iki botu birden göğsüne bastırdı sımsıkı kucakladı.

Sarılıp kucakladım adını bilmediğim mavi gözlü sarışın çocuğu.

Öptüm yanaklarından doya doya.

Güle güle sağlıkla giy dedikten sonra görevliden aldığım ihh balonlarından ve bağışçılarımızın gönderdiği şekerlerden, çikolatalardan bir avuç alıp gül yüzlü çocuğun ceplerine doldurdum.

Mavi gözleri ışıl ışıl parladı. Arkamı dönüp arabaya doğru yürürken birden koşup geldi bacaklarıma sımsıkı sarıldı gitme! Kal! dercesine.

Dillerimiz farklı olsa da evrensel dil olan sevgi diliyle konuşup, anlaşıp zor da olsa vedalaşıp ayrıldık diğer yetim köylerine gitmek, mahzun gönüllere girmek için.

Araba toz bulutu arasında ilerlerken, geriye dönüp son kez baktım aralarında mavi gözlü sarışın çocuğunda bulunduğu mazlum coğrafyanın masum çocuklarına.

Bir daha görüşebilmek umuduyla....

Şubat 2021(İdlib Kırsalı)

Selam ve dua ile....


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.