Bülent TIRTIR

İmamoğlu ve Çetesi: Bir Dönemin Sonu, CHP'nin Krizi

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türk siyasetinde bir dönemin sonunu işaret etmekle kalmadı, aynı zamanda CHP’nin içine düştüğü derin krizi de gözler önüne serdi. Her şey güllük gülistanlık sanılırken, bir anda “mağduriyet” edebiyatına soyunmak zorunda kalan CHP yöneticileri, yıllardır göz göre göre gelen bu felaket karşısında adeta şoka uğradı. Oysa işin doğrusu şu: Ekrem İmamoğlu ve etrafındaki çıkar ağı, en başından beri bir siyasi rant projesiydi ve şimdi hesap verme zamanı geldi.

Rant, Yolsuzluk ve Bitmeyen Siyasi Manipülasyonlar

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u kazanması, kendisi ve çevresindekiler için adeta yeni bir çağın başlangıcı oldu. “Halkçı belediyecilik” diye pazarlanan projelerin altından devasa ihale skandalları çıktı. Belediyenin kaynakları adrese teslim müteahhitlere ve partililere dağıtıldı. Medyayı manipüle etmek için yüz milyonlarca lira harcandı. En son “kar küreme aracı” krizinde bile İstanbul’un nasıl bilinçli bir şekilde felakete sürüklendiğini hepimiz gördük. Ama mesele sadece kötü yönetimle sınırlı kalmadı. İmamoğlu ve ekibinin terör örgütleriyle olan bağlantıları ve usulsüz finans işlemleri artık saklanamaz hale geldi.

CHP Kurultayında Kaos: “Demokrasi Şöleni” Çöktü

Peki, İmamoğlu’nun tutuklanması CHP içinde nasıl bir etki yarattı? Öncelikle CHP’nin “demokrasi şöleni” olarak lanse ettiği kurultay artık tam anlamıyla bir enkaza dönüştü. İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapma planları suya düştü, parti içindeki güç dengeleri altüst oldu. İstanbul rantına ortak olanlar panikte, çünkü belediyenin kasası boşalıyor ve artık hesap vermek zorundalar. Kılıçdaroğlu’nun sessizliği, Özgür Özel’in şaşkın bakışları, Mansur Yavaş’ın “bu işten nasıl sıyrılırım” hesapları, partinin içten içe çöküşünü hızlandırıyor. CHP'nin içine düştüğü kargaşa, aslında yıllardır süregelen beceriksizliğin bir sonucu.

Yıllarca Uyarılmışlardı, Ama Kimse Dinlemedi

Asıl ilginç olan ise, bu sürecin sürpriz olmaması. Yıllardır İmamoğlu ve ekibinin belediye kaynaklarını nasıl kullandığı, kimlerle iş tuttuğu, yolsuzluk bataklığının içinde nasıl debelendiği defalarca yazıldı, söylendi. Ancak CHP elitleri, çıkar ilişkileri nedeniyle bunları görmezden gelmeyi tercih etti. Şimdi ise “siyasi darbe” söylemleriyle tabanı oyalamaya çalışıyorlar. Ancak halk artık bu tiyatroyu yemiyor.

Sonuç: Türkiye İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor

İmamoğlu’nun tutuklanması, sadece onun ve çevresinin sonunu getirmedi, aynı zamanda CHP’nin çöküş sürecini de hızlandırdı. Bu kriz, partinin yıllardır içini kemiren çürümüşlüğü gün yüzüne çıkardı. Şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı. Siyasetin, rant çetelerinin ve yolsuzluğun gölgesinden çıkıp, Türkiye için yeni bir döneme adım atma vakti geldi.