İMANIN EN ALT KADEMESİ YOLDAKİ

BİR ENGELİ KALDIRMAK...

Efendimiz bir hadis-i şerifinde :

"İmanın yetmiş küsür kademesi ( bölümü) vardır. 
İmanın en tepe noktası ; Allahtan başka ilah olmadığına inanmak, 
En alt kademesi , yoldaki bir engeli kaldırmaktır ." buyurur..

İmanımızın,  yoldan kaldırılmasını emrettiği engeller neler olabilir acaba...

1 . Bu engel bazen, yolun  üzerindeki insanların geçişini engelleyen bir taş, tümsek ya da çukur olabilir...

2.Bazen bir çivi, metal - cam parçacıkları vb kesici ve delici nesneler olabilir.

3.Bazen, İnsanların kayıp düşmesine sebebiyet veren ; bitkisel ve hayvansal atıklar olabilir.

4.Bazen de yol üzerindeki çöpler pislikler, birer engel olabilirler...

Yol üzerindeki  geçişe mani olan engelleri, bu şekilde çoğaltmak mümkündür..

Yukarıda zikrettiğimiz hadisin bize verdiği mesaj, kanaatimizce şu olmalıdır...

Kalbinde zerre kadar imanı olan bir müslüman, yol üzerinde gördüğü  engeller karşısında, asla duyarsız olamaz olmamalıdır da......

Fakat imanın en zayıf noktasından dahi bihaber olan  nasibsizlerin, ya kasten ya da  ihmal sonucunda yol üzerinde bıraktıkları bir taş bazen, çok ciddi yaralanmalara, mal ve can kayıblarına sebeb olmaktadır..

Bu durumu, karşılaştığım bir olay ile örneklendirmek isterim..

Kardeşim Osman Şahin 
Samsun sanayisinde oto tamircisi, esnaftır....

Bir gün ziyaret amacıyla, kardeşimin dükkanına gittim..

Dükkanda takla atmış, neredeyse pert olmuş bir otomobil ile karşılaştım..

Kendisine biraz da hayret ederek ;

-Kardeşim bu arabaya ne oldu, kaza anında bu  arabanın içerisinde olan insanların durumu nedir,  sorusunu sordum..

Cevabı aynen şöyle oldu... 
-Abi bu arabada bir er kişi, bir de onun eşi olmak üzere toplam iki can vardı.. 
Kısmi yaralanmaları var ama çok şükür hayattalar dedi...

Kazanın sebebi nedir diye sorduğumda ise, şunları  söyledi....

-Sorumsuz bir kamyon şöförü arabasında küçük bir anormallik olduğunu  hissetmiş, yol üzerinde kısa bir müddet duraklamak zorunda kalmış... 
Yükü ağır ve firenleri arızalı olduğundan, tekerlerinin önüne takoz mahiyetinde iki adet büyük taş koymuş..

Arabasını göz ucuyla kontrol ettikten sonra önemli bir şey olmadığını anlayıp, yoluna devam etmiş ve o taşlar da orada, yolun ortasında kalmış...

Ve ardından işte bu gördüğün otomobil gelmiş..

Sürücü akşamın alaca karanlığında yoldaki taşları, çok geç fark etmiş.

Taşlardan kurtulmak için, ani bir kaç manevra yapmış ve sonrasında otomobil  takla atmış...

Kardeşim bana bu olayı anlattıktan sonra, zaten var olan yoldaki engelleri kaldırma hassasiyetim, bir kat daha arttı..

Bu saik ile bugünkü mesayimizi imanımızın en alt kademesinin amir hükmünün  gereği olan, yoldaki engelleri kaldırmaya ayırdık....

Yaptığımız çalışmanın özeti şudur...

Yaklaşık bir ay önce, evimizin önündeki parke taş döşeli yolda, içme suyu tadilat çalışması  yapıldı..

İş sonrasında yoldaki  parke taşlar, tekraren eski durumuna getirilmedi ve yol  öylece bırakıldı...

Sorumlu belediyemiz Atakum İlçe Belediyesine iki kez telefon ederek, maruzatımızı bildirdik ama, ne gelen oldu ne de giden..

Bu duruma daha fazla tahammül edemeyip 
bugün sabahtan akşama kadar ibadet aşkıyla çalışarak yolun tamiratını, bizzat kendim yaptım..

Sonuç ve değerlendirme :

-İman kalpten çıkıp pratik hayata (amellere )dönerse, gerçek imandır...

-Kuran, gönüllerden dillerden camilerden tekkelerden mezarlıklardan çıkıp sosyal hayata yansırsa, Kurana iman etmiş oluruz..

-Namaz oruç hacc zekat infak sadaka gibi ibadetlerimiz, 
tesbihat evrad ve zikirlerimiz , ahlakımıza sosyal hayatımıza çevremize beşeri münasebetlerimize nüfuz ederse, gerçekten  ibadet etmiş oluruz....

Rabbim bizleri; kalben zikren fikren ve amelen gerçekten müslüman  olan kullarından eylesin...

Zekeriya Şahin 
Emekli öğretmen.. 
Samsun..