14.06.2024 08:05:00

Mehmet ERDİL

 

İSVEÇLİ KEDİLER.

İsveç devletinin, evcil hayvanı doğum yapan bir kamu görevlisine bir ay izin verdiğini duyup da şaş kaldığımda, oturduğum sitenin bahtsız kedileri aklıma geldi!


 

Bizim Türk Kedileri bilseler, yıldızlara baka baka İsveç'e iltica ederler dedim!


 

Yahu;

 

Bizde, babası ölen bir kamu görevlisine Devletimizin verdiği izin süresi  "yedi" gün!

 

Şu işe bak!

 

Adamlar bir Can görüyor biz ise bir hayvan!

 

Sıra anlatmaya gelince üstümüze yok!

 

"Peygamber efendimizin ordusu giderken yolda yavrulamış kedi görüyor, rahatsız olmasınlar diye peygamberimiz ordunun yolunu değiştiriyor!"

 

-Oğlum! sitende kedileri görmeye dayanamıyorsun kovuyorsun da! bu hikayeyi niye anlatıyorsun o halde!

 

-Diyemiyorsun tabi!

 

Dedim ya, biz  hayvanları değil de hayvanlar ile ilgili anlatılan hikayeleri severiz!

 

"Hz Ömer, çetin geçen bir kış mevsiminde, -dağlara yiyecekler koyun, İslam diyarında hayvanlar açlıktan öldü demesinler!" diyor anlatan!

 

Ba Ba Ba…

 

İyi de, -sen dağda değil ovadaki köpekleri tekmeliyorsun kedileri kovuyorsun ne yiyecek ne su vermiyorsun Allah rızkını verir diyorsun, köpek giren eve melek girmez diyorsun ama!

 

Diyemiyorsun!

 

Oturduğumuz sitede başıboş kediler var, bu kedileri sitede istemeyen çoğunluğa karşı, isteyen azınlıklar şu an galip durumdalar, işte bunlar bu hayvanları yedirip içiriyorlar, seviyorlar, ilgi alaka gösteriyorlar!

 

Diğer sevmeyen grubun üyeleri, kış boyu yaptıkları kartondan korunaklarını bozsalar da pes etmediler!

 

Bu kalbi güzel merhametkâr cesur insanların şu evrendeki varlıkları da olmasa hayat iyice rayından çıkmış olur....

 

Giriş kat olan balkonumuzdan eşim kediler için hep bir şeyler verir, Allah’ın dilsiz kullarıdır der acır, yahu bırak şunları derim!

 

Benim bu davranışım doğru değil tabi!

 

Bazen balkondan aşağıya doğru peşpeşe uçuşup duran, eşimin sevgi sözcüklerini duyarım!

 

Onlarda aşağıdan yukarı bakar dururlar, kulaklarını çevirirler, -beni evinize alsanıza, bana yiyecek versenize dediklerini minnetli bakışlarından anlar gibi olursunuz ve kıyamazsınız!

 

Yobaz ise anlatmaya devam ediyor;

 

Susuzluktan ciğeri yanmış ve dili sarkmış bir köpeğe ayakkabısını çıkararak kuyudan su içiren bir hayat kadınının bu davranışı onu cennete götürmüş!

 

Oğlum! Sen şizofren misin, sen niye su vermiyorsun o halde diyeceksin ama;

 

Diyemiyorsun!

 

Dedik ya hikayesini sever kendilerini değil!

 

Oysa,

İsveçli bu hikayelerin hiç birini bilmez!

 

Hasılı!


 

İyi insanların şu sıcak geçen günlerde onlar için ne çok noktalara sular koyduklarını görüyorsunuz, durup tebessümle bakıyor ve onları alkışlıyorsunuz ve iyi ki varlar diyorsunuz biliyorum.

 


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.