26.07.2017 10:27:11

Neslihan SOYHAN

    KANLI TEMMUZ...
 
    Bireylerin hayatında olduğu gibi, milletlerin hayatında da  kritik önemi haiz kırılma noktaları vardır.... Öyle ki neticesi ya olmak ya ölmekle biter...
 
    Binaenaleyh 15 Temmuz,  Anadolu topraklarında bin yıldır verdiğimiz var olma mücadelesinin en ağır tezahürlerinden biridir. Ağırdır; zira ihanet teşebbüsü bir memleketin ana damarları olan en mühim mevkilerde konuşlanmış, fark edilmeksizin içimizden devşirilip yetiştirilmiş usta ajanlarca,  hainliğin en üst boyutunda gerçekleştirilen bir kanlı girişimdir. Ve elbette ki sebepleri, sonuçları  itibariyle uzun yıllar boyunca  değerlendirilerek ülke gündeminde kalacak, ne büyük bir  buhrandan kurtulduğumuzsa belki yüzyıl sonra tam manasıyla anlaşılacaktır.
 
    Bu ifadeleri abartılı bulanlar olabilir, içimizde hala tiyatro diyecek kadar  olaylara kasıtlı yaklaşanlar olabildiği gibi... Onlar için henüz bir reçete geliştirilemedi, kendi hallerine bırakmak en iyisi... Çünkü ne dersek diyelim ne söylersek söyleyelim, ne yazık ki siyasi ve/veya ideolojik düşmanlık  farklı bakmalarını mümkün kılmıyor...
 
   Oysa olması gereken; düşünce tarzımız, inancımız çok farklı olsa da mesele VATANSA tüm sesler, tüm renkler birleşebilmelidir... Millet olma şuuru bunu gerektirir.. Neyse ki içimizde ki ayrık otlarına rağmen MİLLET olarak ezici çoğunlukla o  Kanlı Temmuz gecesi hep bir olduk... Elimizde şanlı bayrağımız sokaklara koştuk...  Şehitler verdik, binlerce gazimiz oldu ve fakat bir an olsun  ardımıza dönüp bakmadık...  Çok şükür damarlarımızda dolaşan asil kan başka türlü davranmaya müsaade etmedi...
 
    Çünkü biz farkında olmasak da o gece asıl benliğimizdi harekete geçen... Şanlı ecdadın mirasçıları olan bir necip millet o gece küllerinden doğdu yeniden...  Sabırlar taşmış, takriben iki yüz yıldır türlü desise ve oyunlarla bizi susturan, ayaklarımıza prangalar  vuran cellatlara artık dur demenin vakti çoktan gelmişti. Şaha kalkan milletin gayreti, duası, İlahi yardımın gelmesine vesile oldu.
 
     Göğsünde İMAN, dilinde KURAN, elinde BAYRAK olan  Osmanlı torunlarının önünde duramadı, hainlerle dolu bir yığın uçak ve tank...
   
    Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ne güzel özetlemişti: HALKIN GÜCÜ TANKIN GÜCÜNÜ YENDİ....
 
     Çanakkale Savaşında, Çanakkale eğer geçilseydi paramparça olacaktık, bugün ki topraklarımızda, tıpkı Balkanlar ve Orta Doğu toprakları gibi elimizden alınacaktı...Ogün kendilerinden oldukça emin bir vaziyette gelip de Boğazın derin sularına gömülen küffar, alelacele plan değişikliğine gitmek zorunda kaldı. Sözde bağımsız özde bağımlı bir devlet kısa vadede tek çözümleriydi. Bilahare uzun zamana ihtiyaçları olsa da Osmanlı’nın Hristiyan çocuklarının ahiret saadeti için  kurduğu Enderun mekteplerindeki  devşirme metodunu kopyalayıp ters istikamette kullanarak, ülkemizin çocuklarını devşirerek emellerine ulaşmayı hedeflediler...
 
       İşte 15 Temmuz’un en önemli kritiği burada gizli...  O gece Çanakkale’nin rövanşıydı onlar için...Planlarından oldukça eminlerdi, tutmadı... Başarılı olsalardı  nihai amaçlarına ulaşacaklar, maazallah bin yıllık Anayurdumuz pare pare olacaktı... Şimdi durmaksızın yeni planlara tevessül edecekler...
 
   Gayretimiz daim, zihinlerimiz kaim ve birliğimiz kavi olursa, tarih bizi yeniden başarılarımızla yazacak... Küffar ordusu kahrolarak Osmanlı torunlarının haşmetini görecek tekraren...
 
     Hayatta ve bu topraklarda kalabilmek için bir ve beraber olmaktan başka çaremiz yok... Rabbim bir daha bu cennet vatana 15 Temmuzlar yaşatmasın. Şehitlerimizin ruhu şad, mekanları cennet olsun.
 
     NE MUTLU O KANLI TEMMUZ GECESİ ASKER KILIĞINA GİRMİŞ  VATANSIZ HAİNLERE DÜNYAYI DAR EDEN BU ŞANLI MİLLETE...
 
      NE MUTLU O GECE İHANETİ ALNINDAN VURAN YİĞİT ÖMER HALİSDEMİRLERE....
 
     VE SELAM OLSUN O GECE VATANINI CANINDAN AZİZ BELLEYEN  KOCAMAN YÜREKLERE!
 

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.