Kara Kaplı Defter Ve Aynadaki Yılan
(Vahdet-i Vücûd İmasında Bir Hikmet Hikâyesi)
Evvel zaman içinde değil, tam da senin şu aldığın nefesin içinde bir adam vardı. Adı sorulsa, kendi bile tereddüt ederdi; zira o, adını değil, başkalarının kusurlarını taşımayı adet edinmişti.
Yanında da, adını pek az kişinin işitebileceği sinsi bir yol arkadaşı vardı: Kibir.
Kibir, görünürde nazik, zarif yürüyen bir yolcuya benzerdi. Ama gözleri, tepeden bakan bakışlarla dolar; dudakları, başkalarının eksikliğini dile getirmekten zevk alırdı. O, insanın gönül ülkesinde gizlice hüküm süren bir hükümdardı. Sessizce fısıldar, basireti bağlar, gönül aynasına kara bir perde çekerdi.
Adam ile Kibir, diyar diyar gezerdi. Her köyde, her şehirde, gözleri hep başkalarının suretindeydi.
— “Bak şu adama; ne biçim yürüyüş!” derdi Kibir.
— “Yazdım,” derdi adam, kara kaplı defterine.
— “Şu kadına bak; ne fazla beyaz, ne donuk yüz!”
— “Yazıldı.”
— “Bu da ne kadar kara yağız; kaba, hoyrat…”
Ve defterin sayfaları, başkalarının nakış gibi işlenmiş kusurlarıyla dolardı.
Adam, bu işi adalet sanırdı. Oysa hakikatte, defter başkalarının değil, kendi kalbinin gölgesini kaydediyordu. Ama Kibir’in kör edici dumanı, ona bu hakikati asla göstermezdi.
BİR DERE KIYISINDA
Günlerden bir gün, yolun yorgunluğu omuzlarına çökmüştü. Serin suların şırıltısıyla çağıran bir dere kenarında durdular. Adam, ellerini ve yüzünü yıkamak için eğildiğinde, suyun yüzeyinde kendi yüzünü değil, nur yüzlü, ak sakallı bir ihtiyarın siluetini gördü.
Şaşkınlıkla doğrulup arkasına baktı. İhtiyar, bir asırdan damlayan huzur gibi bakıyordu ona.
— “Selâm sana ey yolcu,” dedi ihtiyar. “Benim adım Kâmil.”
Kısa bir hâl-hatırdan sonra Kâmil’in bakışları, adamın göğsündeki kara deftere kaydı:
— “Evladım, gördüğün insanların kusurlarını bu deftere yazarmışsın.”
Adam hayretle:
— “Bunu nereden biliyorsun?” diye sordu.
Kâmil gülümsedi. Torbasından gümüş çerçeveli, berrak yüzlü bir ayna çıkardı.
— “Bak içine. Orada hakikati göreceksin.”
AYNADAKİ HAKİKAT
Adam aynaya eğildi… Ve o an, yüreği altüst oldu. Aynada kendisini değil, yedi başlı, her başında zehir saçan dili olan bir yılanı gördü!
Korku, bütün iliklerine doldu. Çığlık atarak geri çekildi, kaçmak istedi.
Ama Kâmil, şefkatle elini koluna koydu:
— “Dur evladım. Bu gördüğün sensin.”
Adam, titreyerek fısıldadı:
— “Bu… ben miyim?”
Kâmil, hikmet yüklü bir sesle:
— “Evet. O yedi baş, nefsinin yedi perdesidir. Her baş, başkalarının ayıbını arayan gözündür. Her dil, gönüllere zehir saçan sözündür. Yanındaki Kibir, gözünü perdeleyen dumandır. Sen, kendi gönül aynandaki lekeleri görmez oldun; başkalarının yüzünde çamur aradın. Kara kaplı defterin her satırı, aslında senin kendi kusurlarının kaydıdır.”
VAHDETİN SIRRI
İhtiyar devam etti:
— “Evladım, varlık birdir, hakikat birdir. Sen başkasına bakarken aslında kendini görürsün. Âlem bir aynadır; gönlünde ne varsa onda tecellî eder. O yüzden arifler der ki: ‘Kendini bilen, Rabbini bilir.’
Eğer başkasında kusur görüyorsan, bil ki o kusur sende gizlidir. Zira sen, kendinin yansımasından başka birini seyretmezsin. Âlemin aynasını düzeltmek istersen, önce gönül aynanı sil.”
KİBİR’İN TERK EDİŞİ
Adam, dizlerinin bağı çözülmüş, gözlerinden yaşlar akmıştı. Kara defteri yere bıraktı. O anda fark etti ki, Kibir yanlarında değildi. Ne fısıltısı, ne gölgesi vardı… Sanki hiç var olmamış gibi yok olmuştu.
Adam, defteri derenin berrak sularına bıraktı. Sayfalar, suyun akışıyla çözülüp dağıldı. Her kelime, suların içinde sessizce eridi.
Göğsünde bir hafiflik, ruhunda bir huzur vardı.
Kâmil, ona son bir söz söyledi:
— “Evladım, kusur görmek istersen, aynaya bak. O aynada gördüğünü düzelt; zira varlık, yansımadan ibarettir. Sen kendi nefsini ıslah edersen, âlem sana pürüzsüz görünür. Unutma: Âlemde gördüğün her şekil, senin gönül ikliminin rengidir.”
Adam, o günden sonra yolculuğunu tek başına sürdürdü. Artık kara defteri yoktu; onun yerine kalbinde şükür, merhamet ve tevazu satır satır yazılıydı.
Ve kendi nefsini tanıyınca, varlığın birliğini de tanımış oldu. Çünkü hakikati bilenler bilir ki: Aynadaki her yüz, Tek Yüz’ün sayısız tecellisidir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.