Mehmet ERDİL

Tarih: 19.11.2024 09:30

KILIÇ SALLAYAN TEĞMENLERİN İHRAC MESELESİ!

Facebook Twitter Linked-in

 

KILIÇ SALLAYAN TEĞMENLERİN İHRAC MESELESİ!

 

950 Teğmenin Mezuniyet törenleri bitiyor sonra birkaç teğmenin önderliğiyle 300 kadar teğmen yan tarafa geçip basını da davet edip, kılıçlar havada, aşağıdaki yemin metnini okuyorlar!

 

İçtikleri ama kaldırılan yemin şöyle;

 

“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!”

 

 

Tamam da! merasimde yani başkomutanın önünde yani Cumhurbaşkanın ve cumhurun önünde aşağıdaki yemin metnini zaten okumuşlardı!

 

Doğru yemin şu;

 

“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu, Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim.”

 

Olay bundan ibaret!

Teğmenler emir dışına çıkarak net bir şekilde disiplinsizlik yapmışlardır! Bunda anlaşılmayacak bir taraf yok!

 

Yani Teğmenler bu aykırı hareketleriyle;

 

Biz eski yemin metnini beğeniyoruz! Yeni metni beğenmiyoruz, siz bize bunu okutmasanız dahi, biz onu basını davet ederek aha da okuruz! Demişlerdir!

 

Resmen asilik ve disiplinsizlik kokan bu olayın gerekli araştırma ve soruşturmasının neresi yanlış olmuştur!

 

Gazetecilik mesleğinde veya siyasi partilerde herhangi bir aykırı harekette bulunanlardan hesap sorulmadığını ve gerekli görüldüğünde ihraç edilmediğini mi sanıyorsunuz ki burda olmasın;

 

Kaldı ki askerlik mesleğinde, hele ki Türk Ordusu gibi disiplinden taviz vermemekle başarılı olmuş bir ocak ta, böyle aykırılıkların karşılıksız kalacağını mı düşünüyordunuz!

 

Böyle düşünmek abesle iştigalden ve kötü niyetten öte bir şey değildir.

 

Ha bir insan olarak keşke olmasaydı derim! Ama olmuştur! Bununda bir bedeli vardır! Burada af Orduyu zayıflatır!

 

Hem yemin metinlerine dikkat ederseniz, birbirine yakın olan metinlerin iptal edilen inde "Kılıç" kelimesi geçiyor!

 

Diğer yürürlükte olan metin de ise "Kılıç" kelimesi geçmiyor!

 

Sorun kılıç olmamalı!

 

Misal;

 

Astsubay mezuniyetindeki yemin metinlerinde kılıç yok!

Uzman çavuş mezuniyetlerindeki yemin metinlerinde de kılıç yok!

 

Aslında bu rütbelilerin "kılıçları" da yok!

 

Kılıç, cenk meydanında sallanırsa muteberdir!

O kılıçlar, maalesef ki gizli ellerin organizasyonuyla hükümete sallanmıştır! bunu niye kabul etmiyorsunuz!

 

Bütün tv kanalları bu olayı konuşuyor ve tartışıyor! Oysa her konuşan neticede askerliklerini yapmış birer insan olarak; Yüzde yüz şunu biliyorlar ki; Askerlikte hiç kimse emirsiz tek kelime konuşamaz ve Emirsiz tek bir adım atamaz!

 

Bu teğmenler ise emirsiz hareket etmişlerdir! Emir dışına çıkmışlardır!

 

Kaldı ki hepsi büyük ve titizlikle soruşturmaları yapılmış mahkeme tamamlanmış ve ihraç kararı çıkmıştır!

 

Peki o halde, apaçık suç içeren şu olaya sahip çıkanlara soruyorum;

 

2010 tarihine kadar otuz yıldan fazla bir süreçte Subaylar ve Astsubaylar hiçbir yargılama olmadan, hiçbir savunma almadan, mahkeme görmeden, yazılı veya en küçük ikaz dahi almadan ve üstelik başarılı olmalarına rağmen Yüksek Askeri Şura kararlarıyla yılda iki kez anti demokratik bir şekilde TSK'dan ihraç edilirlerken;

 

Hiçbir gazeteci, hiçbir hukukçu, hiçbir siyasetçi;

 

- Durun yahu ne yapıyorsunuz! Demediler!

 

-Yargılayın adamları! suçları varsa ihraç etmekle kalmayın, hapse de atın, neden yargıdan kaçırıyorsunuz bile demediler! Bilakis ihraç edenlere alkış tuttular!

 

Neden!

 

Özgürlükmüş, demokratlıkmış, hukukmuş onların adı bile anılmıyordu bırakın bu çifte standardı!

 

Yüksek Askeri Şura mağdurları olan Subay ve Astsubaylar hala geriye dönük haklarını alamayacak kadar sahipsiz kalmışlardı! Seslerinin çıkmaması sahipsizlikleri idi, yerli ve milli olmalarıydı, gerçek vatanperver olmalarıydı!

 

Hasılı;

 

Devlet aklı! doğru olanı yapıyor!

Bu coğrafyada yaşamak akıllı olmayı gerektiriyor!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —