28.11.2024 09:44:00

146

Mehmet ERDİL

 

Kılıç Sallayanlar İle Sallamayanlar!

 

28 şubat sürecinin uzun yılları boyunca her yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinden Y.A.Ş kararlarıyla yargısız ve savunmasız bir şekilde, sadece eşlerinin başörtülü olmalarından dolayı ihraç edilen Subay ve Astsubayların mağduriyetleri;

 

Kılıçlarını hükümete meydan okuma adına sallayan teğmenlerin yüzde biri kadar konuşulmamıştı ve savunulmamıştı!

 

Askerlik mesleği mertlik ve kahramanlık gerektiren şerefli bir meslektir!

 

Ben o kılıç sallayan teğmenlerin yerinde olsaydım mertlik kahramanlık ve şerefin hakkını verip ve her şeyi göze alıp; -evet kılıçlarımızı hükümete salladık derdim! Burada hiç kıvırmaya gerek yok! Çünkü olan buydu!

 

Bu kanı kaynayan genç teğmenler gizli ellerin kurbanları olmuşlardır! Bu icraatlarını da üst bir aklın talimatıyla "Atatürkün askerleriyiz" kamuflesine sarıp yapmışlardır!

 

Bu teğmenler en azından araştırılıp soruşturulmuş ve bir muhakeme safhası geçirmişler ve neticesinde ihraçlarına karar verilmiştir!

 

Oysa Y.A.Ş mağduru Subay ve Astsubaylardan yargı adeta kaçırılmıştı, hiçbir savunma alınmadan mahkeme edilmeden ve aniden her yıl, yüz yüz, iki yüz iki yüz Subay ve Astsubay derdest edilip atılırlarken hiç kimseden çık çıkmamıştır!

 

O defterleri dürülen Subay ve Astsubaylara son bir istekleri faraza sorulmuş olsaydı!

 

Katiyetle şöyle bir cümle söyleyeceklerdi;

 

"Sakın milletimize bizim disiplinsiz olduğumuzu söylemeyin"

 

Çünkü Türk Ordusunun en büyük özelliği disiplin di!

 

Tabi sorulmadı böyle bir şey!

 

Böylelikle, o süreçteki Y.A.Ş kurumu üyeleri olan Generaller! Bir İtalyan Generali olan Kastilyani kadar olamadılar!

 

Eğer İtalyan generali Kastilyani açıklamasaydı, bütün dünya;

İdama götürülen ve son arzusu sorulan Libya ulusal kahramanı şehit Ömer muhtarın;

"Sakın dünyaya, boyun eğdiğimi söylemeyin.' Sözünü, duymuş olmayacaktı!

 

General Kastilyani'nin bu "dürüst düşman" lığı önünde saygıyla eğiliyorum. Toprağı bol olsun.

 

28 Şubat, ülkemizde bir zulüm sürecinin adı idi! O dönemlerde başlarını kuma sokan zihniyet! şimdi televizyon televizyon gezip millete demokrasi, hukuk, özgürlükler  dersi veriyorlar! nara atıyorlar, hararetli söylemlerde bulunuyorlar! hükümete parmak sallıyorlar, Milli savunma sanayi ürünlerimizi basit görüyorlar! Kılıç sallayan teğmenlerin ardında duruyorlar!

 

Hükümet bunlardan kalan bu sürecin izlerini son 20 yıldır silmeye çalıştığı ve bu hususta mesafeler kat ettiği doğrudur!

 

O zulüm döneminin değirmen taşları arasında hukukları un ufak edilen gerek sivil ve gerekse askeri cenahın bir kısmının iade-i itibarları yarım tahakkuk ettirilirken bir kısımlarına ise hiç başlanılmamıştır! 

 

Bu topraklara has olan bir atasözümüz der ki;

Ağlamayan bebeğe meme verilmez

 

Öz kardeşlerin bile sen ağlamadan, mahkemeye vermeden sana miras hakkını bile vermezken!

 

Devletimize hükümet eden partinin başında adalet kelimesinin olması, kendiliğinden alın şu hakkınızı demesini gerektirmiyor!

Sorun biraz da; Mağdurların dertlerini izah etme eksikliğinden kaynaklanmaktadır!

 

Bununda aşılacağını ve başarılacağını ümit ediyorum!

 

Hükümet burda teğmenler ile ilgili doğru olanı yapmıştır, her şey milletin gözü önünde cereyan etmiştir!

 

Muhalif olanların bu konudaki sözleri lafı güzaftır!


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.