MARKSİST DEĞİLİM AMA!
"Tanrım, zenginleri sen affetsen de ben affetmiyorum"
Karl Marks bu sözü niye söyledi!
Yani;
Adam malının vergisini kaçırmamış vermiş ise.
Hayır ve hasenatını yapmış ise.
Fakire fukaraya ilgisiz kalmamış ise.
Çalışanlarının alnının teri kurumadan ücretlerini ödemiş ise.
Zekâtını vermiş ise.
Malını yığmamış ise.
Niye affetmiyeyim!
Bilakis Allah daha çok versin, iyi ki varlar derim!
Yaşadığımız toplumda böyle cömert zengin olanlar az da olsa var olduğu gibi cimri olanlar da vardır hatta bir yanı cimri diğer yanı cömert insanlar da yok değil!
Ben yine Marksa katılıyorum! Çünkü saflığa gerek yok!
O tür zenginler istisna kadar azlar!
Bu yazımda, zenginin malı biz züğürtlerin kalemini biraz yorarken siz okuyucuların da gözlerini ve zihinlerini yoracak biliyorum, amacım Karl Marksın nasıl bir saikle bu cümleyi söylemiş olduğunu ve başka cümlelerini masaya yatırıp ideolojik değil de insaf ışığında bakmak istiyorum.
Karl Marks;
"Hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette, bunun için insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnız kendi postuna özen göstermen yeterlidir." der.
Hadi katılmayın!
Bütün bu işçiler için Marks;
"İnsan yerine, fiyatları yaş ve cinslerine göre değişen birer iş aletleri olup çıktılar!" Diyor…
Misal hepimiz üç harfli AVM’lerden alışverişler yaparız, çalışanların ne yol paraları ne yemekleri nede mesai mefhumlarının olmadığını sadece asgari ücrete talim ettiklerini ağır iş gücü altında ezildiklerini kamyon kamyon malzeme boşalttıklarını belkide bilmeyiz, daha bunlar gibi emeklerinin tam karşılığını alamayan firmaları denetimsiz nice vasıflı ve vasıfsız çalışan didinenler var etrafımızda.
Hadi yanlış! Deyin.
Marks bu nevi kapitalist patronlar için aklı başlarında cimrilerdir demesi bu gördüklerimizle örtüşmektedir.
Toplumun yoksullarını terazinin bir kefesine, zenginlerini de diğer kefesine koyduğumuzda yoksulluk azalıyor, zenginlik artıyorsa gidişat ve sistem iyi demektir! Diyor.
Toplumun yoksullarını terazinin bir kefesine, zenginlerini de diğer kefesine koyduğumuzda yoksulluk artıyor zenginlik azalıyorsa, sistemin bir yerinde çürümüşlük var demektir. Diyor.
Doğru söylüyor!
Müslüman olup ta İslamiyet'in işçiye ve emeğe bakışını Müslümanlar tam öğrenmiş inanmış ve uygulamış olmadıklarından bu alan hala marksizmde kalmıştır!
Var olan haklar da onların sayelerinde alınmıştır!
Hayatımızın içinde Kurana hayat hakkı tanımaz, ilke edinmez, onu anlamaya çalışmaz isek,
Onu ölülerin arkasından okunan bir kitap olmanın dışına çıkaramazsak!
Sonuç, geldiğimiz yer olur.
Marksistlere kızmaya hakkımız yok!
Yerine ikame edeceğimiz şey yok çünkü!
Evvela,
Zihniyet devrimi şart!
Bu kafayı değiştirmek lazım!