MEMLEKET MAYINLI TARLA OLDU!

Memlekette gittikçe asayişsizlik kol geziyor, korku ve endişe hakim!

Herkes ne olacak sorusunu soruyor!

Dış haberler korkutucu!

İç haberler de korkutucu!

Millet iki korku arasında tedirginlik yaşarken;

Siyasilerin keyiflerinin yerinde olduğunu ve esaslı dertlerinden birinin bile gündemlerinde olmadığını görüyor!

Kamunun başında, nevi şahsına münhasır Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu gibi sıradışı insanlar da pek görünmüyor!

Derken, ortama ve ülke gidişatına iç açıcı denilemiyor!

Oysa her bir Bakanlık, kuruluş, şema ve işleyiş olarak muazzam bir ordu hükmünde!

Hiçbir şey ellerinden ne kaçar! Ne şaşar!

Düşünün ki;

İçişleri Bakanlığının en az iki yüz bin kişilik muazzam bir asayiş gücü olacak, ve her türlü aracı gereci binlerce karakolu bulunacak! Ama millet asayişsizlik ten dert yanacak!

Bu olacak iş mi?

Milli eğitim Bakanlığının aynı oranda muazzam bir eğitim Ordusu olacak ve yüz bin den fazla okulu bulunacak ama Milletin evlatları terbiyeli ahlaklı   kaliteli saygılı sorumlu ve bilgili yetiştirilmeyecek!

Olacak iş mi?

Adalet Bakanlığının aynı oranda tam yetkili hakim ve savcıları olacak! Avrupa'nın en büyük binalarına ve tüm imkanlarına sahip bulunacak! Ama, bu millete Adalet dağıtamayacak!

Kötülere hadlerini bildiremeyecek!

En kötülerin anasını ağlatamayacak!

Ve millete; -işte adalet budur! Keyfini yaşatamayacak!

Olacak iş mi!

Yani işin tabiatına aykırı olmaz mı!

Ama görülüyor ki çok şey laçka!

Milli Savunma hariç diğer tüm Bakanlıkları yukarıdaki kıstaslara göre düşünün!

Hele Tarım! Hele Tarım!

Memleket te beş Türkiye'yi doyuracak ürünler için münbit arazi ve iklimler olacak!

Beş Türkiye'yi Balıkla abat edecek şekilde dört denizin sahibi olacak!

Onar bin ziraat mühendisi, Gıda mühendisi ve Veteriner hekimi bulunduracak!

Bütün bunlara rağmen bu Bakanlık bu millete fakirlik çektirecek!

İnsanın bu durumda aklına üç şey geliyor;

Bir; Bu güçlerin mensupları sanki liyakatlı değiller, hemde bilgili değiller!

İki; Ya çeşitli menfaatlere yakalarını kaptırdılar, işleri frenliyorlar!

Üç; Ya da denetimsizlik var, bu vatanı ben mi kurtaracağım deyip yan gelip yatıyorlar!

Siz söyleyin!

Güneş balçıkla sıvanır mı!

Vaziyet böyle değil mi!

Bu gerçeklerle birlikte diğer taraftan, meclis komisyonları ve kanun koyucular eğer;

Allahın her günü vuku bulan;

Cinayet, Yaralama,

Kavga, Gasp,

Tecavüz, Hırsızlık,

İntihar, Mafya,

Uyuşturucu vs.. Konularının;

Ne zaman, Nerede, Nasıl, Ne için işlendiğini Fail kim, mağdur kim, mahkemece haklarında verilen karar ne olduğunu vs.. Yani küçük büyük asayişsizliğin her çeşidinin raporunun, İçişleri Bakanlığında gün gün, tür tür tasnif oluyor olduğunu bilip te,

Nedenleri üzerinde bir araştırma ile bu nedenleri ortadan kaldırıcı tedbirleri içeren kanunlar çıkartamıyorlarsa! Bu asayişsizliğe katkıları yoktur denilebilir mi!

Misal, Halkın en az yüzde yetmişinin yaşadığı ve mahkeme dolaplarının yarısını meşgul eden miras dosyaları buna müşahhas bir değil midir!

Bu milletin canına tak eden ve husumetler üreten bu miras konusunun yıllara yayılan çözümsüzlükleri aslında teknik bir konu olup mahkemeyle ne işi olabilir!

Misal;

"Bir yıl içinde çözülemeyen miras konusu için otomatik olarak, 366. ncı günde yerelde bir komisyon oluşturulup söz konusu menkul ve gayrimenkuller değerinden düşük olmayacak şekilde satılarak, ederi varislerin hesabına geçilir ve dosya kapatılır"

Bu muhtevada bir metnin kanunlaşması kolaylığı varken ve bu işi kökten çözerken, kavgaların, öldürmelerin, yaralanmaların, nesillere intikal eden husumetlerin devam etmesinin devlete ve millete ne gibi faydası olabilir! 

Var olan mevcut durum ise, bu sıkıntıların katmerlenerek devam etmesini sağlamaktadır!

Ayrıca işin mahkeme yolu; istinafı, avukat itirazı ve diğer mahkeme masrafları, tam bir komedi olup işi tamamen zorlaştırmaktadır veya imkansız kılmaktadır!

Ezcümle;

Çare kesinlikle vardır!

Çaresizlik bu devasa güçlere hakaret olur!

Çünkü Allahtan sonra en büyük güç Devlettir!

Ve Devlet bu organlarının işlevleriyle vardır!

Çaresiz söylemler!

Gereğini yapamamak!

Esenliği sağlayamamak!

İnsanın aklıyla alay etmektir!