MUHABİR KAFAYI YEDİ!

Bağcılar meydanındayız! Muhabir arkadaş kameramana işaretle çekimi başlatıp mikrofonu rastgele bir vatandaşa uzattı;

-Efendim, Adalet denilince aklınıza ne geliyor?

-Adalet Ağaoğlu!

-Ne alakası var efendim o Adaleti sormadım!

-Ya neyi sordun!

Gazeteci kızıp mikrofonu diğer vatandaşa uzatıp aynı soruyu ona yineledi!

-Siz söyleyin efendim, Adalet deyince aklınıza ne geliyor?

-Bekir BOZDAĞ!

-Hayır, efendim ben Adaletin aman bakanın adını sormadım!

-Ya!

-Adalet deyince aklınıza diyorum ne geliyor, dedim?

-Babam rahmetli hiç Adaletten ayrılmadı ölene kadar Adaleti terk etmedi, Adalet dedi de başka bir şey demedi onun kadar Adaleti seven görmedim.

-Demek babanız Adil di!

-Hayır, Adil değil Ramazandı, bizim muhit onu Ramazan usta diye tanırdı.

-Hayır hayır, Adaleti ölene kadar terk etmedi dediniz ya babanızın terk etmediği sevdiği o Adaleti diyorum beyefendi.

-Evet dediğim gibi Adaleti hiç terk etmedi babam, bu yolda çok da para harcadı, rahmetli koyu Demirelciydi yani adalet partiliydi!

-Pardon beyefendi ben ne soruyorum siz ne cevap veriyorsunuz ben Adalet diyorum siz Adalet partisi anlıyorsun, benimle .aşak mı geçiyorsunuz!

Kameramana dönerek burayı çekme haa diye tembih ederek çevreye tekrar bakındı;

-Adaletle ilgili kim konuşmak ister. Diye seslendi!

“Ben” diye cevap verdi az ötede duran kırmızı fötr ve tayyörlü bir kadın.

İşte modern bir bayan! Hah! Şimdi aradığımı buldum galiba diye içinden geçirdi ve sevinerek mikrofonu bayanın çenesine yakın tuttu.

-Adaleti nasıl buluyorsunuz hanımefendi!

-Çok kolay buluyorum.

-Nasıl yani!

-Önceden tam dört kez gitmiştim boşanma işlemlerim için.

-Nereye!

-Çağlayan Adalet sarayına.

-ıh……!

-Ben Almanya’da yaşıyorum çağlayan da ki kadar büyük Adaleti oralarda göremezsiniz, Adalet konusunda ülkemiz çok ilerde!

-Ben binadan bahsetmiyorum hanımefendi! Adaletin bizzat kendisini soruyorum, memlekette Adaleti nasıl buluyorsunuz diyorum!

-Ay öyle desene kardeş onu Hâkimler bilir 4 yıldır uğraşıyorlar ayol ben nereden bileyim, hâkim miyim?

Kameramana kes kes diye bağırdı muhabir!

-kafayı yiyeceğim ya hu, gel Bakırköy’e özgürlük meydanına gidelim. Dedi. Lafı hep şeyinden anlıyorlar!

Başıyla kameramana işareti veren muhabir, kravatlı bir beyefendinin önüne geçerek Bakırköy özgürlük meydanında ilk mikrofonu ona uzattı;

-Efendim iyi günler,

-İyi günler.

-Adalet konusunda ne düşünüyorsunuz?

-Siz hangi TV siniz söyleyin bakiyim, yandaş TV misiniz havuz medya mısınız? Ben Adalet madalet anlamam ben laik ilerici bir demokratım, Adaleti istemiyoruz gitsin.

-Beyefendi yanlış anladınız ben Adalet partisini sormadım ki!

-A Ke Pe yi sormadın mı?

-Ağzımdan A Ke Pe mi çıktı beyefendi!

........!

Muhabirin yanına yaşlı bir amca yaklaşarak yumuşak bir sesle dedi;

-Evladım kendini paralama bu millet Adaleti yaşamadı ki sana adaleti anlatıversin, Adalet sıfatlıktan isime terfi edeli çok oldu, artık o bir apartmana, bir saraya, bir derneğe, bir partiye, ünlü bir yazara isim olmuş!

Yok evlat yok, biz erdemi kaybedince o senin aradığın Adalet bizi terk edeli çok oldu!

Onu artık menkibelerde, hikayelerde, masallarda okuyoruz!

…….!

***

EZCÜMLE

Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir.

Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar.

Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar. -Konfüçyüs