Oruç, Tutana da Tutmayana da Saygı…
Merhabalar olsun çok sevgili okurlarım;
Ramazan ayımızı yarılamışken, diliyorum hepiniz iyisinizdir?
Bugün size bir insan şu mübarek ayda oruç ağzı ile nasıl çıldırtılır bundan bahsetmek istiyorum izninizle...
Oruç tutanın tutmayana, tutmayanın tutana saygısının olması zaten artık tartışmaya dahi kapalı bir durum ve burada hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.
Peki ya normalde bile yanlış iken, şu mübarek ayda oruçlu insanları bile bile üzerek, kırarak saygısızlık edilmesine ne deniliyor bunu bileniniz var mı?
Azimle iyi niyeti savunsanız dahi, maalesef insanların iyi niyetinin genelde kendisine hayal kırıklığı olarak dönmesine ne deniliyor? Güzellik olsun, tatlılık olsun, huzursuzluk olmasın tarzında yer alan düşüncelerinizin sizin huzursuzluğunuza sebep olması hem de bunun hiç yere olması nasıl bir muamma bir fikriniz var mı? Tüm bunları geçtim peki ya o pişkinlik?
Nasip kelimesi ne güzel bir kelimedir değil mi? Her şey herkese nasip olmaz yada olur ama anlamı kalmaz bu hayatta, işte kelimenin güzelliği tam olarak orada gizli ...
Düşünsenize insanlıktan nasibinizi almamışsınız ama o paşalar gibi geziniyorsunuz ortalıkta neye yarar?
Rabbim galiba bazı insanları; insanlığını kullanmayı beceremeyen kişilerin bu becerilerini ortaya çıkarmak amacıyla görevlendiriyor, lâkin gelin bakın ki düzelmesi gereken insan bunu üzerine dahi alınmıyor...
Rahmetli dedem derdi ki; 'kızım onu bırak onun şansı kırık'...
Şansı kırık ...
Ne yarım geliyor değil mi kulağa?
Şansı tam değil, kırık ...
Yani o ruhlar gibi, o karakterler gibi pişmemiş, olmamış, yarım kalmış ...
Üstelik ne kadar zorlarsanız zorlayın nasibinde yok olamıyor, alamıyor, pişemiyor ... Demem o ki; insanlık bizde kalıyor ve o insanlık bizde kala kala artık hanenize siz dışında 'sen sus Allah bilsin' adı altında bir üye daha dahil oluyor...
Ama ruh olarak, ama birey olarak, ama bir hurma olarak, ama bir zeytin olarak, ama dua olarak, ama görünerek, ama görünmeyerek ama illa ki var olarak...
Allah kabul etsin efendim her birinizin duasını, dileğini ve tuttuğu oruçları...
Niyetli olmak mühim değil, önemli olan 'iyi' niyetli olabilmek yani bir diğer deyişle safi bir halde orucun bizi değil, bizlerin orucu tutabilmesi... Oruç tutmayanlara ve tutamayanlara saygımız sevgimiz sonsuz, bizlerinde tutmadığı ya da tutamadığı oluyor, benim ifade etmeye çalıştığım oruca değil niyete bakıyoruz,
okurlarım beni anladı bence:) Fesat zade ya da çırpıcı gillere ruhumuz ve soframız ilelebet kapalı efendim, bu böyle biline...
Hayırlı iftarlarımız, sahurlarımız olsun...
Saygı ve Sevgimle...