Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

 Bildiğim kadarıyla araç kullanıcısının seyir halindeyken sigara içmesi yasaktır. Şükürler olsun ki, polisimiz artık rüşvet hastalığından kurtuldu ve kanunları tıkır tıkır işletiyor. Yani seyir halindeyken sigara içeni gördü mü hiç acıması yok cezayı keser, doğrusu da budur. Emniyet Teşkilatımızı bu hassasiyetinden dolayı kutluyorum.

               

Hatta birkaç gün önce farımın yanmamasından dolayı bir ceza yedim, ertesi gün servise gittim, servisin elektrik ustasının babaannesi vefat ettiği için farımı değiştiremedim, o günün akşamı bir kez daha polis çevirdi ve farımın yanmadığından ceza keseceğini söyledi, zira kemerim takılı, evraklarım tam hiçbir eksiğim yok. 'Memur bey, dün bundan dolayı ceza yedim servise de gittim durum bundan ibaret yarın takılacak farım' dediysem de dinletemedim 'illa servise mi gidecen sanayiye gideydin' dedi ve cezayı kesti. Ben bir vatandaş olarak savunmamı yaptım o inisiyatif kullanmayarak cezamı kesti, Allah ondan razı olsun ki çorba parası istemedi. İşini hakkıyla yaptı ben de eyvallah dedim ve yoluma devam ettim.

               

Pazar günü Büyükçekmece Gençlik Platformu'nun toplantısına katılmak üzere Turgut Özal Bulvarı'nda seyir halindeydim, birde baktım karşıdan çekici geliyor sırtında da bir araba. Ne zaman çekicinin sırtında bir araba görsem içim parçalanır, çünkü döndüğünüzde arabanızı yerinde bulamamak çok acıdır. Gazeteci olduğumuz için haberi kaçırmamak adına acele ile defalarca park ettim ve aracım çekildi, bir diğer habere yetişemedim, hatta insafsız taksicilerin kumpasına geldim.

               

Neyse konumuza dönelim çekici gelirken birde baktım çekicinin şoförü yakmış sigarasını, amiyane tabirle pöfür pöfür tüttürüyor. Yanı başında da yayılmış Polis memuru oturuyor. Bildiğim kadarıyla çekicilerde görev yapan memurlar Trafik Polisi oluyor. Polis kanunları bilmiyor mu? Hatalı park ettiği gerekçesiyle vatandaşın arabasını sürükleye, sürükleye çekmesini bilen saygıdeğer memur kardeşim, 4207 sayılı kanunun gereklerini bilmiyor mu?

               
Polis olunca bu yasalara uyma zorunluluğu ortadan kalkıyor mu? Ya da yanı başında polis oturan bir sürücünün, trafik kurallarına uyma zorunluluğu yok mu? Benim bir gün önce yediğim cezayı görmemezlikten gelerek ve mazeretimle ilgili yalan söylediğimi düşünerek inisiyatif kullanmayan, bana acımayan zihniyetle, çekici şoförünün direksiyon başında sigara içmesine  göz yuman zihniyet arasındaki fark nedir? Söz konusu vatandaş olunca iş başka, ahbap çavuş ilişkisi olunca iş başka mı oluyor?

               
Bir diğer teorim ise Polis memuru yanı başında oturan çekici şoförüne söz geçiremiyor şeklinde. Bir Polis memuru, direksiyondaki şahıs sivil ise ve sigara içiyorsa neden kuralları işletmez, sözünü geçiremez? Kurumsal davranamamaktan mı, şahsi acizlikten mi? Başka türlü şeyleri polis teşkilatımızın asaletine yakıştırmam bile. Amacımız sadece ortaya çıkan bu çelişkiye ilgililerin dikkatini çekmek, başkada bir niyetimiz yoktur. 

Kalın Sağlıcakla...

— KÖŞE YAZISI SONU —