Hey gidi eski Ramazanlar hey
Selam sevgili okurlarım değerli dostlarım Ramazan ayı bilmem sizede geçmişi hatırlatıyormu...?
Ben her Ramazan ayı geldiğinde hüzünleniyorum içim bir buruk oluyor. Çocukluğum da öyle güzeldi ki Ramazan ayı bir başka güzeldi sanki ailenin her ferdinin oruç tutması iftar saati ezan sesini özenle hazırlanmış sofrada beklemek akşama kadar iftarda ne yiyeceğimizin hayalini kurmak eğer misafirimiz varsa misafire özel hazırlanan iftar yemeklerinin kokusu bile ayrı güzeldi sanıyorum.Akşam camiye giderdik namaz kılar dua ederdik teravih namazları bir başka güzeldi.
Kalabalık ailede yaşamanın da etkisi çok büyüktü sanırım o yıllarda sahura birlikte kalkıp sobamıza yeniden odun atmak çayımızı demlemek sahur yiyeceklerimizi el birliğiyle hazırlamak sabah ezanı okunana kadar beklemek ne güzeldi o sahurlar ne hurmamız zeytinimiz ne etli yemeğimiz ne tatlımız ne de meyvemiz eksik olmazdı soframızdan .Hatırlıyorum annem pazara çıkardı alışveriş fileleri öyle ağır olurduki taşımak için epey bir zorlanırdı eve getirebilmek için herşey bol ve ucuzdu . Pazartesi pazarından aldığımız sebzeler kalabalık olmamıza rağmen bize cuma pazarına kadar bol bol yeterdi.
Birde mahallemizin davulcusu vardı bizi sahura uyandıran doğaçlama maniler söyleyerek o davulu öyle güzel çalardı ki biz davulun sesiyle sahura uyanırdık davulcunun yüzünü hiç görmememe rağmen davulcumuzu seviyordum birgün davulcumuz gelmedi annem bizi sahura uyandırdı yüzünü görmediğim ama çok sevdiğim davulcumuzu sordum anneme
Annem: Davulcuyu öldürmüşler biri bıçaklayarak öldürmüş dedi.Cok üzülmüştüm meğer davulcunun söylediği manilerden rahatsız olan biri adamı öldürmüş .İşte sırf bu yüzden ben çocukluğumda heyecanla beklediğim bayramların bile keyfini yaşayamam hüzünlenirim hep öldürülen davulcumuz aklıma gelir onun için yas tutarım onun için üzülürüm onun için kara bayramımdır benim Ramazan bayramları bayram olmasın isterim sanki o çok sevdiğim davulcumuz geri gelecekmiş gibi.