Regaib Kandili Hayırlara Vesile Olsun
Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaib Kandili olarak tanımlanmaktadır. Bu yıl Regaib Kandili’ni 30 Mart 2017 Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan geçe idrak edeceğiz. Arapça bir kelime olan regaib “reğa ve be “ kökünden gelmekte olup, reğabe her hangi bir şeyi istemek arzulamak, elde etmek için çaba harcamak anlamına gelmektedir. Reğaib ise regabe kelimesinden türeyen reğibe kelimesinin çoğulu olup, kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen anlamını taşımaktadır. Anlamından da anlaşılacağı gibi bu gece kendimizi Allaha daha yakın hissedeceğimiz, arzu ve isteklerimizi dile getireceğimiz mukaddes gecelerden birini daha yaşayacağız. Kuşkusuz tüm İslam âlemi kendi inanışına uygun bir şekilde oruç tutacak, namaz kılacak, Kuran-i Kerim okuyacak ve dua edecektir.
Ancak yalnız dua etmek yetmez. Allah’tan talep ettiğimiz isteklere ulaşabilmek için çaba da göstermek gerekiyor. Çünkü Kuran-I Kerim” İkra’ bismirabbikellezihâlak” yani “Yaratan rabbinin adıyla oku” diyerek başlar. Bu Yaratan’ı unutmadan öğren, incele bilgilen demektedir. Bu Allah’ın emridir. Burada cinsiyet ayrımı yoktur. Yani hem erkeklere hem de kadınlara ayrım yapmadan oku, öğren emri verilmektedir. Şimdi benim anlamlandıramadığım dinimiz ilme yöneltirken, teşvik ederken İslam toplumlarında bilim ve teknolojide neden geri kalmışlık hüküm sürmektedir.
Benim şahsi düşüncem dinimizi yeterince bilmediğimiz için birilerinin dini kullanarak bizleri istediği gibi yanlış yollara saptırabilmesidir. Örneğin kız çocuklarının okumasını günah kabul edenler neye dayanıyor? Kuran-ı Kerim’de böyle bir ifade yok. Tam tersi hiçbir cinsiyet ayrımı yapmadan oku öğren denilmektedir. Kız çocuklarının eğitimli olması, gelecek nesillerinin eğitimli olması dolayısıyla toplumun eğitimli olması anlamına gelecektir. Bu nedenle kız çocukları mutlaka iyi bir eğitimden geçirmelidir. Bunun tersini söyleyenler ve bunu dini bir zemine oturtmaya çalışanlar ya kör cahil ve dinimizi bilmiyor ya da kasıtlı olarak toplumun gelişiminin önünde durmak istiyordur.
Şimdi de “Neden Müslüman ülkeler gâvur diyerek beğenmediği toplumların bilim ve teknolojisinin gerisinde kaldı?” sorusunasiz değerli okurlarımın Allah’ın size bahsetmiş olduğu akılı kullanarak düşünmenizi ve bu soruya kendi aklınız ve iç dünyanızda yaşadıklarınızı sorgulayarak cevap vermenizi rica ediyorum.
Dualarınızın kabul olması dileğiyle…
Y.Doç.Dr. Havva Altunçul
Adli Bilimler Doktoru