Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Bir gazetede, bazı insanlara çeşitli sorular yöneltilmiş. Bu sorular arasında, “Nasıl ölmek isterdiniz?” diye bir soru gördüm ve dikkatimi çekti. Bakalım zat-ı muhteremler nasıl ölmek istiyormuş diye meraklandım. Gazete elime her geçtiğinde sadece o soruya verilen cevaplara bakıyordum.

 

Şimdiye kadar, “Trafik kazasında, boğularak, yanarak, vurularak yada mercimeği fırına verirken kalp krizi geçirerek ölmek isterdim” diyene hiç rastlamadım. Herkes sözleşmiş gibi hemen hemen tek cevap vermiş ve “Başım yastığımda, sıcak yatağımda ölmek isterim” demişler. “Herkes cennete gitmek ister, ama kimse ölmek istemez” diye bir söz vardır… Herkes kendi adına güzellikler istiyor ve iyi şeyler bekliyor hayattan. Yine ünlü Rus yazarı ve düşünürü Leo Tolstoy bir sözünde olayı şöyle özetliyor, “Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür de, hiç kimse kendinden başlamayı düşünmez.”

 

Sizlere şimdi ilginç ölümlerden örnekler vereceğim. Hepsi gerçek hayatta yaşanmış olaylar. Şaka değil yani. Dedim ya herkes klasik bir cevap veriyor. Hiç maceraperest, sıra dışı bir cevaba rastlamadım. Belki bu örneklerden sonran ölüm şeklini değiştirmek için düşünürsün.

 

Yanarak Ölen Dalgıç!

 

Kaliforniya İtfaiyesi yetkilileri, bir orman yangınından sonra ormanın içinde yanmış bir balık adam cesedi bulurlar. Şnorkeli, oksijen tüpü, paletleriyle tam donanımlı bir dalgıçtır bu. Olaya çok şaşırırlar ve Polis araştırmaya başlar. Adamın kimliğini tespit ettikten sonra yangının olduğu gün ormana 20 kilometre uzaklıkta denizde dalış yaptığı anlaşılır. Dalgıçın ormanın ortasına nasıl geldiğini ise itfaiye yetkililerinden biri çözer.

 

Orman yangınlarını söndürmek için helikopterlerle denizden su alınıp alevlerin yoğun olduğu yerlere dökülür. İşte bu talihsiz balık adam da belli ki kendini bir anda helikopterin okyanusa daldırdığı deponun içinde bulmuş ve daha sonra da ne olduğunu anlayamadan metrelerce yükseklikten alevlerin içine düşmüş. Bu, haber bültenlerinde yayınlanan gerçek bir olaydır.

 

Güler misin, kahkaha mı atarsın?

 

Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendini asmış pozu verdi... Eve gelen eş kocasını o halde görünce bayıldı.. Kapıyı açık gören komşu kadın içeri girince iki cesetle karşılaştığını sanıp evi soydu. Topladıkları ile çıkarken Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın korkudan öldü. Jake beraat etti..

 

Buyur, buradan yak!

 

New York'ta 5'inci caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama bir şey olmamıştı. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü...

 

Toplu Mevtalar!

Bulutlu, kapalı bir günde, bir hippi grubu açık arazide dolanırken, saçlarının tel tel havaya kalktığını görüyorlar ve hoşlarına gidiyor. Bir de fotoğraf çekiniyorlar, bayaaa güzel. Belli bir şey ki saçlar elektriklenme yüzünden kalkıyor. Peki saçlar durduk yerde neden elektriklenir ki? Bir zaman sonra, sorumuz yanıt buluyor ve yıldırım düşmesinden dolayı hepsi mevta oluyor.

 

Aptal Terörist

Terörist Khay Rahnajet içinde bomba olan paketi postayla suikast adresine göndermeye kalkar. Ancak yeterli sayıda pul yapıştıramadığı için paket ev adresine geri gönderilir. İçinde bomba olduğunu unutan acemi terörist paketi açar ve sonrası malum.

 

Bu örnekler uzar gider… Olay yerinde park ederken yerde yatan yaralının kafasını ezerek öldüren ambulans da var, askeriyede ısınmak için fırının içine girip kül olan şehitler de. Ölüm işte, nerde, ne zaman, nasıl geleceği hiç mi hiç belli olmaz. O yüzden her an, her şekliyle beklemeliyiz. Ne diyelim, Allah herkese hayırlı bir ölüm nasip etsin. Ölümden çok bahsettik içimiz karardı. Hepimiz yaşamayı seviyoruz. Ama ölümden öte de köy yok değil mi?

— KÖŞE YAZISI SONU —