Mehmet ERDİL

Tarih: 26.09.2024 09:22

SEFERBERLİK OLABİLİR Mİ!

Facebook Twitter Linked-in

SEFERBERLİK OLABİLİR Mİ!

 

O yılları asla unutamıyorum!

 

Yüksek Askeri Şura! Beni 1996 kışında T.S.K. dan ihraç etmişti!

T.S.K. ise aynı yılın yazında tebligatla Çağırmıştı…!

 

Askerlik şubesine giderken bir taraftan düşünüyordum!

 

Acaba ne için çağırdılar!

Daha bir yıl dolmamıştı!

 

Attık ama yanlış yaptık mı diyeceklerdi!

Seni hiç dinlemedik!

Savunmanı bile almadık!

Mahkeme etmedik!

Çok afedersin!

Özür dileriz!

 

Demek için! Değilmiş..!

 

Bir savaş hali olursa “Sefer görev emrini” tebliğ etmek içinmiş!

 

Etrafıma bakındım ki, kamera şakası olmasın!

 

Zira devletim beni tehlikeli görüp T.S.K dan atıyor, sonra da savaş gibi kritik durumlar için “sefer görev emri” tebliği için çağırıyordu!

 

Demek devletim beni atsa da Vatan aşkımızı biliyor! dedim ama;

 

Bir müddet aklımı toparlayamadım!

 

Neyse;

T.S.K. beni 2000 yılının baharında bir daha çağırdı!

 

Ümitlendim!

Gittim!

 

Tayinim çıkmış!

 

Yani, “Sefer görev emrindeki “yerim ilkinde Ankara idi,

Onu Hakkâri Uludere yapmışlar! Tebliği içinmiş.

…!

 

Sonra aradan bayağı zaman geçmişti!

 

Aha çağırdılar aha çağıracaklar diye tahmin ediyordum ki!

Çağırdılar yine gittim.

 

Artık biliyordum ki Sefer var!

 

Bu seferki sefer, batı da bir yer olsa bari diyordum!

Mesela İstanbul Sarıyer çıksın istiyordum.

Gerçi neresi çıkarsa çıksın gittiğimiz yoktu!

 

Neyse tebliğ ettiler!

Tahminim yarı yarıya tutmuştu!

Sarıyer değildi,

Sarıkamış tı!

 

Yani ne için çağıracaklarını,

Daha çağırmadan biliyordum ki; sefer var!

 

Ama sadece niçin ihraç edildiğimi bilemiyordum…!

Y.A.Ş. Kararları yargıya kapalıydı!

 

Devletimin bu şakaları bana terapi gibi geliyordu!

Üç kez “sefer” var dediler üçünde de gülerek şubeye gittim.

Bunu kime anlatsam anlayamazdı!

 

Şimdi sefer görev emri yaşım geçti, artık sefer gelmiyor!

 

Böyle düşünürken 2010 yılı baharında yine çağırmasınlar mı!

Aslında beklediğim buydu!

Biliyordum bir gün bunun için çağıracaklardı!

Bu bir müjde idi!

 

Gittik!

Yazdık çizdik verdik!

 

Haklarımızın üçte birini verdiler!

 

Diğer kalanı için,

On dört yıl oldu kulağımız halâ kapıda bekliyoruz.

Ha çağırdılar ha çağıracaklar!

 

Hak bir bütündür parça parça olmamalıydı!

 

Vatan sağolsun, Devletimiz var olsun. Dedik.

Ancak bu Adaletsizliği asla kabullenemedik!

 

HSYK kararları da tıpkı Y.A.Ş kararları gibi yargıya kapalı idi!

Ama devlet o hakim ve savcıların tüm haklarını geri verdi!

Devlet burada resmen ayrımcılığı neden yaptı anlayamadık!

 

Her şey zamanla unutulsa da haksızlık asla unutulamıyordu!

 

Şimdi bölgemiz barut fıçısı!

 

Devletimiz emrederse savaş bizim işimiz!

 

Ama bir Yaşzede ölse de bu haksızlığı asla unutmaz!

 

Bu haksızlık giderilmeli!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —