M.Mustafa Karayün

Tarih: 04.04.2014 10:52

Siyasetçi doktor 2

Facebook Twitter Linked-in

Yıl 2014, Büyükçekmece'nin Batıköy Mahallesi'nde bir poliklinikteyiz. Annemin beyin filmini çektirdik ve doktorun şüphelendiği şeylerin çıkmaması için dua ediyoruz. Bir yandan anneme kahvaltı yaptırıyorum bir kuru tost ile, bir yandan moralini yüksek tutmaya çalışıyor, bir yandan da dua ediyorum için için.
Yan tarafta çam yarması gibi bir herif, beyaz önlüklü, 50'li yaşlarda gözlüklü. Yanında oturan kızı yaşındaki hanımefendiye öyle ahkamlar kesiyor ki, kanınız donar. Zor tutuyoruz kendimizi. Hastane kantininde Doktor olduğunu sonradan öğrendiğimiz, üstelik de çocuk doktoru olan gözü dönmüş hekimi dinliyor ve ya sabır çekiyoruz. Doktorun anlattıklarından birkaç bölüm paylaşacağım sizinle, Emniyet güçleri bu sözler üzerine belki sorguya alır bu sözde hekimi. 'Biz başbakana son kez şans verdik.' diye anlatıyor yanındaki kızcağıza. Kim olduklarını bilmiyoruz henüz. 'CHP, MHP bu seçimde halledemezse, defterini biz düreceğiz.' diyor. Buraya kadar normal. Birden gözü dönüyor doktorun: 'Kafasına silahı dayayacağız, sokaklarda kan akacak, biz sokağa inersek görecekler günlerini.' diyor ve ailecek göz göze gelip birbirimize bakıp gülüyoruz.
 Tek sorunun başbakan olduğunu anlatıyor. Ak Parti bu memleketten gitmeden yüreği soğumayacakmış doktorumuzun. Bir dip not da paylaşayım çalıştığı hastanenin sahibi İstanbul'un bilmem ne ilçesinin Ak Parti İlçe Başkanı idi. Hala öyle mi bilmiyorum. Son bombası ise fenaydı doktor beyin: '20.000 silahlı adamım var sokak da, benim bir işaretime bakarlar.' dedi. Söyleyecek bir sözüm yok. Hasta annemi zor tuttuk. Siyasi görüşü farklı olmasına rağmen, müdahale etmek istedi. Bir doktor böyle ahlaki değerlerini yitirebiliyorsa sözümüz yok artık fakat bu kadar hazımsızlığın da gereği yok. Hastaneye tedavi için gelmiş kişileri niçin bir de siz kasıyor, ortamı geriyorsunuz? 
Doktora bak sen; 20.000 silahlı adamı varmış, siz kimsiniz beyefendi, haçlı ordusu mu, Yahudi lobisi mi, kimsiniz? Bu millet demokrasi için, sandık için çok bedel ödedi. Hala daha bedel ödemeye de devam ediyor. İnanın seçilmiş insanlara bir şey olursa, sandığa zarar gelirse hep birlikte telafisi mümkün olmayan acılar çekeriz. Ha, bu arada bunca yıllık gazetecilik tecrübeme dayanarak söyleyeyim ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanını silahla indirmeye kalkanın alnını karışlarlar bu millet bilesiniz. Benden söylemesi.

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —