SORUYORUM?
Soruyorum! malum vakada, Abdulmuttalip kendi hakkı olan develerini zalim Ebrehe’den isteme cesaretini neden gösterdi?
Soruyorum! Bir hak! Ölümüne istenir mi?
Soruyorum! siz olsanız bu şartlarda hakkınızı zalim Ebrehe’den isteyebilir miydiniz?
Soruyorum! Abdulmuttalip bu hakkını zalim Ebrehe’den ölümüne istediğinin farkında mı idi?
Soruyorum! bu şartlarda siz olsaydınız hakkınızdan vazgeçer miydiniz?
Soruyorum! Abdulmuttalip neden hakkını Allaha yani ahirete havale etmedi?
Soruyorum! Abdulmuttalip neden, Kâbe’yi yıkmaya gelen zalim Ebrehe’den hakkını istemekten vaz geçmedi?
Soruyorum! 28 Şubat’ın acımasız sürecinde hakları ellerinden alınmış ve mağdur olmuş siz ey öğrenciler ve memurlar! Abdulmuttalip, zalim Ebrehe’den den hakkını alabiliyorken, siz bu olaydan 1500 yıl sonra demokratik bir ortamda ve hukuk çerçevesinde ve başınızda da Ebrehe gibi zalim biri olmamasına rağmen çok daha kolaylıkla haklarınızı almanız gerekirken neden dirayet gösterip alamadınız?
Soruyorum! siz mi doğru olanı yapıyorsunuz yoksa Abdulmuttalip mi doğrusunu yaptı?
Soruyorum! siz ey medarı iftiharımız ve kaderdaşımız olan kıymetli yazar, akademisyen, ilim ehli, profesör olan Muhterem zat! Talihiniz yaver gidip bu unvan ve şöhreti bulmasaydınız, sizde ihraç edilmiş mağdur bir subay olarak yaş zedeler arasında olup haklarımızı almak için ne yapmalıyız istişarelerinde bulunup dert yüklü olacaktınız ama çok şükür maddi olarak mağdur değilsiniz ancak Adaletin hatırına Abdulmuttalip in duruşundan alacağınız bir hisse hiç aklınıza gelmedi mi?
Soruyorum! ey Yaşzedeleri savunan derneklerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri, haklarımızı alırlar umuduyla derneğinizin ağırlıklı üye çoğunluğu yaş zedeler olduğu halde, her hâlükârda randevu alıp ulaşacağınız yetkililere konuyu anlatma ve işi bitirme kudretiniz varken bu konuda neden gereğini yapıp 1637 yaş zedenin ailecek dualarına mazhar olmak için Abdulmuttalip örneğinden hiç etkilenmediniz?
Soruyorum! siz ey hükümet ehli, zalim ebrehe olmadığınıza ve bilakis milletin umudu olduğunuza göre hatta partinizin başında Adalet ismi bulunduğuna göre Hz. Ömer'in adalet menkıbelerini duyduğunuza ve sevdiğinize göre, siz bu mazlum ve mağdurların haklarını neden tam verme adına zalim ebrehenin, peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib’e davranışı kadar bir davranışta bulunmadınız, bulunamadınız?
Not: Niceleri şaşırtıcı bir şekilde haklarını alırlarken, Geriye dönük hakları ile Oyak haklarını alamamış Y.A.Ş mağdurlarının mücadelesi verilirken, içimizden dini bütün! bir kaderdaşımız dedi ki; -Kasap et derdinde koyun can derdinde! yani savaş arefesinde bulunuyoruz! anlamında, -hatta ben hakkımı bile almayı düşünmüyorum dediğinde, aklıma peşpeşe yukarıdaki sorular gelmişti.
Soruyorum! Doğru olan o kaderdaşımızmıdır yoksa Abdulmuttalip midir?