4.11.2016 10:32:28

Sabiha Rana

 Sümsük rüzgarla tembel bulut...
Hey, sana söylüyorum!..
Beni iyi dinle; ‘’rüzgar efendi!’’
Bana doğru sümsük, sümsük eseceğine deli dolu esen kasırgaları düşün de öyle es ese bileceğin yöne…
Şu önündeki tembel, tembel oturan avare buluta söyle de elini çabuk tutsun, tez varsın, yağsın kalplerin kısır döngüsüne, sulasın hasır altından su yürütmeyi, ya da var gücünle üflesin ki savursun onların şanını, namının gitmesini istemediğim yere..
Bilmezler mi ki tepmesin, tepişmesin diye suçsuz yere, destursuz kimse dokunmaz deli eşeğe...
Ya itiraf edeceksin dostluğunu, ya da kus düşmanlığını dünyaya…
Soluksuz ve bitimsiz öpüver şimdi mangalın ateşini, sonra çek ciğerlerine dumanını, bırakma hiç ellerinden, sımsıkı sarıl ona, kim bilir senindir diye!
Yoksa hiç söylemediler mi? 
Sürgündür bütün dedikodular cehenneme..
Allah'tan izinsiz esmez ki hiç bir rüzgar, yağmaz ki hiç bir yağmur çakamaz ki şimşek…
Eğer ki haksız yere bir daha sual edecek olursan eğer, işte o zaman vaktinden evvel geçirirsin ilmiği kendi nefsine...
Şimdi kurşunladım seni şeytanın kulaklarıyla.. 
Tamam mı? 
Çok zamansız bir yazı oldu bu biliyorum ama sizde biliyorsunuz ki ben yazamam başkasından sonra!
‘’Ne o! Korkuyor musunuz benden? Sakın endişe etmeyiniz.. Nasıl olsa ben gelmeden evvel rüzgarım süpürür sizi..’’
''Melekler Yüreğinizden Öpsün''

TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.