31.08.2024 20:11:00

150

Prof. Dr. Ahmet MARANKİ

 

Tağut’lardan değil; Allah’tan istemek..!

Bir önceki yazımızda Kur’an’daki TAĞUT ayetlerini sizlerle yorumsuz ve günümüzün olaylarına bağlantı kurarak takdiri okuyucuya bırakarak paylaşmıştım!!!

Hiç ummadığım kadar takdir, teşekkür, tebrik aldık..!

Buradan da anlaşılıyor ki millet Kur’an’daki TAĞUT İLE İLGİLİ AYETLERİN ne camide, ne cemiyette, ne bir vaazda dile getirilmeyen ayetleri dile getirdiğimizde Sizin takdir edildiğinizi de görmüş olduk!

Bugün de TAĞUT AYETLERİNDEN SONRA DUA EDERKEN ALLAH’I ZİKRETMENİN KUR’ANCI VE RESULCE METODUNU SON YÜZYILDA HİÇ BU KADAR OLMAYAN KARANLIKLAR İÇİNDEKI DÜNYAMIZI AYDINLATMA NOKTASINDA BİR IŞIK TUTMASI NOKTASINDA SİZLERLE MÜBAREK CUMA GÜNÜ HÜRMETİNE PAYLAŞIYORUM..!

 

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı zikirle ilgili 256 ayet vardır. Mahlûkatın tesbihiyle ilgili ayetleri de ilave edersek, bu 280 defa ayetlerde tekrar edilir!

Zikir – Kur’an-ı Kerim İlişkisi

Bilindiği üzere Kur’an-ı Kerim’in bir adı da “Zikir”dir. Bu mana son derece anlamlı ve keyfiyetlidir. Zikir Allah’ı anmak olduğuna göre, Allah’ı “Allah’ın Kelamı” ile anmak elbette ki en etkili zikir olacaktır.

 

İlgili ayetler mealen şöyledir:

“Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) Biz indirdik Biz! Onun koruyucusu da elbette Biziz.” (Hicr: 9)

 “İşte bu (Kur’ân) da, mübârek bir Zikir’dir ki onu (Biz) indirdik. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?”(Enbiya: 50)

“(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Zikri (Kur’an’ı) indirdik.” (Nahl: 44)

Bazı âlimler bu ayetlerde geçen “Zikir” kelimesinin vahy-i metlüv olan Kur’an’ın yanı sıra, vahy-i gayr-i metlüv olan Sünnet’i de ihtiva ettiğini söylemişlerdir. Doğrusu bu mana son derece isabetlidir. Zira Sünnet de Kur’an gibi bize Allah’ı tanıtmakta, Allah’ı hatırlatmakta, Allah’a nasıl kul olunacağını tarif etmektedir.

 

ALLAH HER YERDEDİR!

Namazı bitirince de ayakta iken, otururken ve yatarken Allah’ı anın…” (Nisâ: 103.)

“… Namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak/ zikir elbette ibadetlerin en büyüğüdür.” (Ankebut: 45)

“Şüphesiz mescidler, Allah’ındır. O hâlde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.” (Cin: 18)

“Dünya hayatının hâli, ancak gökten indirdiğimiz bir yağmurun hâli gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetimiz) geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.”

[Yunus Sûresi.24]

 

“Allah cc zalime mühlet verir verir. Derken onu yakalar. Yakalayınca da artık (o) kurtulamaz.”

Buhari, Tefsir 11

 

HER ŞEYİ ALLAH’TAN İSTEMEK!

Hz. Büreyde (r.a.) anlatıyor:

“Resulullah (s.a.v.), bir adamın şöyle söylediğini işitti:

Allah’ım, şehâdet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen, kendisinden başka ilah olmayan Allah’sın, birsin, Samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok, her şey sana muhtaç), doğurmadın, doğmadın, bir eşin ve benzerin yoktur.”

 

Bunun üzerine Efendimiz buyurdular:

“Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a yemin olsun, bu kimse, Allah’tan İsm-i Âzàmı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki, kim İsm-i Âzamla dua ederse Allah ona icâbet eder, kim onunla talepte bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir.” 

 (Tirmizî, Daavât 65, Ebû Dâvud, Salât 358)

DUALARIMIZIN KABULÜ İÇİN  BEDENİMİZİN SADAKASINI VERİYOR MUYUZ ?

Ebû Zer’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Her birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlîl (lâ ilâhe illallah demek) bir sadaka, her tekbîr bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek`at namaz bunların yerini tutar.”

Müslim, Müsâfirîn 84

 

CENNET NASIL HAK EDİLİR?

“(Cennette) onların altından ırmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarıp atarız. Ve onlar derler ki: “Bizi bu nimete kavuşturan Allah’a hamdolsun! Allah bize bahşetmeseydi biz kendiliğimizden elde edemezdik. Hakikaten Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler.” 

Onlara, “İşte size cennet. Yapmış olduğunuz iyi amellere karşılık o sizin oldu” diye seslenilir.”

A’râf: 43

 

HER ŞEYİ KULLARDAN DEĞİL  ALLAH’TAN İSTEMEK!

“Allahım! Takdir ettiğin şeylerin şerrinden beni koru. Şüphesiz ki Sen (dilediğin şekilde) hükmedersin ve Senin hükmünü bozacak hiçkimse yoktur. Dost edindiğin hiçkimse zelil olmaz. Sana düşmanlık eden hiçkimse üstün gelemez. Rabbimiz! Sen mübarek ve yücesin.”

 (Ebû Dâvud, Vitir, 5)

Diyerek peygamber duasıyla yazımızı tamamlayarak herkes nasibini nispetinde günümüz olaylarına bakış ve yakarış noktasında Kur’an’ı ve sünnetullahı sizinle paylaşarak TEBLİĞ VAZİFEMİZİ yapmış olduk!

WhatsApp bilgi ve ihbar hattı: 0530 200 00 96.


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.