Rus Çarı Nıcholas Iı Ve Ailesinin Kimliklendirmesi
Değerli okurlarım, geçen haftaki yazımda Rusya’yı 300 yıl yöneten Romanov ailesinin1918’de Bolşevik İhtilali’nden sonra, son yöneticisi olan Çar Nicholas II ve ailesinin başına gelenleri ve kimlik tespitine yönelik çalışmaları yazmaya başlamış ve Çariçe Aleksandra ile ilgili kısmı tamamlamıştım. Bu yazımda ise Çar ve kayıp olan iki çocuğu Anastasya ve Alexy ile ilgili kısmı yazarak bu yazı dizisini tamamlayacağım.
Geçen haftaki bölümü sizlere kısaca hatırlatmak isterim. Romonov Hanedanı’nın son Çarı Nicholas II,eşi Çariçe Alexandra Fyodorovna, kızları Olga, Tatyana, Maria ve Anastasia, oğuluAlexy, aile doktoru EugeneBotkin, iki hizmetçileri ve aşçıları Bolşevik ihtilalinin ardından Sibirya’ya sürgüne gönderildiler. Ekaterinburg’daki Mühendis Ipatiev’in evinde 9 ay tutulduktan sonra, 16 Temmuz 1918 gecesi Bolşevik ordusu tarafından evin mahzeninde kurşuna dizildiler. Rus tarihçi GelyRyabov ve Jeolog Dr. Alexander Avdonin 1970’li yılların sonuna doğru Ekaterinburg şehrine 20 mil uzaklıkta bir toplu mezar buldu. Rus Genetikçi Dr. Pavel İvanov ve İngiliz adli bilimci Dr. Peter Gill1992 yılında bulunan iskelet kalıntılarına DNA testi yaptı ve mezarda bulunan dokuz iskeletin beşinin anne-baba ve 3 çocuğa ait olduğunu, dört iskeletin ise bu aile bireylerinden olmadığını gösterdi. Çar ve Çariçenin anne tarafından akrabalarından alınan örnekler ile Romonovlara ait olduğu düşünülen iskeletlere yalnız anneden çocuklara geçiş gösteren mtDNA’ya dizin analizi yapıldı. Anne tarafından tüm akrabalar aynı mtDNAprofili gösterdiği bilinmektedir.Yapılan karşılaştırmada iskeletlerden birinin Çariçe Aleksandra’ya ait olduğu saptandı.
Gill ve arkadaşları tarafından Çara ait olduğu düşünülen ayak kemiğine(femur)de mtDNA dizin analizi yapıldı. Bu analizde heteroplazmi saptandı.Heteroplazmi aynı bireyde birden fazla mtDNAprofiline rastlanması durumudur. DNA testlerinin yapıldığı yıllar gerek STR analizleri gerekse mtDNA dizin analizleri için emekleme dönemi olarak tanımlanabilir. Bu yıllarda mtDNAheteroplazmisinin son derece ender olduğu düşünülmekteydi. Bu nedenle sonuçlar tartışma başlattı. İki farklı DNA iplikçiğinin varlığını doğrulamak için DNAnın çoğaltılması için kullanılan bir başka teknik olan klonlama yapıldı. Ancak 1980’lerin sonu ve 1990’ların başlarında yapılan çalışmalar mtDNA’daheteroplazminin sanılandan daha yaygın olduğunu gösterdi. Daha önce mtDNA’daheteroplazminin nadir saptanmasının sebebi olarak, kullanılan tekniklerin yetersizliği gösterildi. Söz konusu iskelet kalıntısının Çar NicholasII’ye ait olduğunu ispatlamak için Çar’ın yaşayan yeğeninden kan vermesi istendi, ama o reddetti. Bunun üzerine Çar’ın anne tarafından en yakın akrabası olan Dük GeorgiRomanov akla geldi. Çar’ın kardeşi olan Georgi, 1899’da 28 yaşındayken tüberkülozdan hayatını kaybetmişti. Rus makamları ek mtDNA testi için Nicholas'ın kardeşi Georgii'nin kalıntılarını çıkardılar. Ivanov ve arkadaşlarının Çar'dan farklı bir orana sahip olmasına rağmen, Georgii'nin demtDNAsında aynı noktadaheteroplazmi saptanması iskelet kalıntılarının Çar’a ait olduğunu kanıtladı.
Çar Nicholas II gençken babası Çar Alexander III ile Japonya Otsu’yuziyareti sırasında bir suikasta uğrar ve sağ kulağının üst bölgesinden kılıç ile yaralanır. Bu sırada kanamayı durdurmak üzere bir mendil ile yaraya müdahale edilir. Daha sonra üzerinde Çar NicholasII’nin kanı bulunan mendil müzede koruma altına alınır. Japon bilim insanı TatsuoNagai 1997 yılında bu mendil üzerinden elde ettiği DNA profilleriniGill ve arkadaşlarının sonuçları ile karşılaştırdı ve eşleşmediğini bir Japon dergisinde yayınladı. Ancak bu çalışmanın hakemli bir bilimsel dergide yayınlanmamasına rağmen daha önceki sonuçları kuşkulu hale getirdi. Daha sonra 1999 yılında Nagai ve bir Rus bilim adamı Dr. VyacheslavPopov Çarın anne tarafından akrabası olan GeorgiRomanov'un olduğu iddia edilen saç numunelerini inceleyerek tekrar iskeletin Çar NicholasII’e ait olmadığını iddia etti.
Bunun üzerine 2008 yılında iki Rus laboratuvarı Çarın suikast sırasında giydiği gömlek üzerindeki kan lekesinden otozomal STR ve Y-STR sonuçlarını iskeletten elde edilen DNA profili ile karşılaştırdı ve eşleşme olduğunu bildirdi.DNAnın STR olarak isimlendirilen bölgeleri kişiye özeldir. Y-STR olarak isimlendirilen kısım ise Y olarak isimlendirilen ve erkek cinsiyetini belirleyen kromozom üzerinde korunmuş özel bir bölgedir. Bu bölgenin özelliği babadan oğula değişmeden geçmesidir. Bu baba tarafından tüm erkek akrabalarda aynı DNA profiline sahip olunacağı anlamına gelmektedir. Hem STR hem de Y-STR analiz sonuçları iskelet ve gömlekteki kanda aynı olması her ikisinin aynı kişiden kaynaklandığını göstermektedir. Dolayısıyla iskelet kalıntılarının Çar NicholasII’ye ait olduğu ispatlanmış oldu.
Diğer taraftan bir başka tartışma da Anastasya ve Alexy üzerinden yapılmaktaydı. Çünkü Ekaterinburg’daki Mühendis Ipatiev’in evine 11 kişi götürülerek katledilmiş olmasına rağmen bulunan mezarda Çarın kızı Anastasya ve oğlu Alexy’ye ait iskelet kalıntısı bulunamamıştı. Bu olaydan 84 yıl sonra Gürcistan’da yaşamakta olan NatalyaBilihodzeAnastasya olduğunu iddia etmiş ancak ispatlayamamıştır. Daha sonra Almanya’da yaşayan AnnaAnderson aynı iddiayı yeniledi ve miras için açılan dava 1970 yılına kadar sürdü. Ancak AnnaAndersonAnastasya olduğunu ispatlayamadığı için miras talebi reddedildi. Kanada’da yaşayan HeinoTammet ise Çar’ın oğlu Alexy olduğunu iddia etti ancak o da veliaht prens olduğunu ispatlayamadı.
Bir grup amatör arkeolog 2007 yılında ilk mezardan 70 metre uzakta ikinci bir mezar buldular. Bu mezarda 44 adet kemik ve diş parçası bulundu. Yapılan incelemede biri 15-19 yaşlarında bir kadın, diğeri 2-15 yaşlarında erkek olduğu saptandı. Bir dişte gümüş dolgu bulunduğu için kalıntıların aristokrat bir aileden olduğu hatta kızın Anastasya ve erkeğin Alexy alabileceği düşünüldü.
Rus hükümeti kalıntıların kimliklendirmesi için ABD ve Avusturya adli bilimlerinden yardım istedi. Yapılan STR ve mtDNA analizi sonucu kalıntıların Anastasya ve Alexy’ye ait olduğu saptandı.
Değerli okurlarım, DNA analiz yöntemleri ile yapılan iki haftadır anlattığım çalışmalar sonucunda Rusya’nın son Çarı Nicholas II ve ailesi ile ilgili tüm spekülasyonların sona ermesi sağladı. Haftaya görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın.
Y.Doç.Dr. Havva Altunçul
Adli Bilimler Doktoru