TEĞMENLERİN KILICI NEDEN GÜNDEMDE!

Eski bir asker olarak şu konuyu üç kez yazmıştım!

Basında da çok kez konuşuldu, yazılıp çizildi!

Meseleyi anlamak istemeyenlere yüz kez de yazsan, yüz kez de konuşsan anlamayanlar yine anlamayacaklardır!

Onlara, anlamak istediklerinin dışına çıktığınızda bir şey anlatamazsınız!

İlginç olan bu anlamazlar en çok ta;

Demokrat!

Çağdaş!

Laik!

Ve bilhassa Atatürkçü görümündedirler!

Bunlara kimse bir şey anlatamaz biliyorum, benim bu üçüncü denememle,

İstedim ki;

Konuyu hiç duymamış olanlara,

Az duymuş olanlara,

İşine geldiği gibi duyanlara,

Biraz insafı olanlara, son kez vakayı çıplak gözle anlatayım!

Bir misalle koyuya giriyorum!

Sümer tabletlerinde olsa gerek, Tanrı meleklere Ademi gidin ve onu cennetten yere indirin der!

Melekler dönüp Tanrıya, inmiyor derler!

Tanrı, o halde gidin ona Türkçe söyleyin! Der.

Adem iner..!

Bizlerde zaman zaman söylediğimiz şeyler, karşı taraftan anlaşılmadığında;

-Sana Türkçe konuşuyorum şiiit Alooo.!

Demez miyiz!

Deriz!

Yani bizim dilimiz Türkçe, bu kadar net ve berrak olmasına rağmen adamlar anlamıyorsa yapacak bir şey yok!

Bu yüzden bende bu makalemi "Türkçe" yazdığımı öncelikle beyan ediyorum!

Sadede gelirsek;

Teğmenler 30 Ağustos zafer bayramında törenle rütbelerini takıp merasimin programı her ne ise onu yaparlar! Devre birincileri Cumhurbaşkanı olan Başkomutanları eliyle diplomalarını alırlar ve resmi geçidin akabinde törenlerini bitirirler!

Aynen böyle!

Sonra;

Siz, 300 kadar teğmen 5-6 teğmenin organizatörlüğü ile kalkın, basını da davet edin, 2016 da kaldırılmış olan yemin metnini kameralar önünde ve kılıçları havada sallayarak hararetle okuyun!

Sonra da size hiçbir şey olmayacağını bekleyin!

Neyse!

Üstelik yürürlükten kaldırılmış olan bu metni okumak için önceden 7 kez müracaat edin ve 7 kez de red edilin! Buna rağmen ısrarla ve inatla merasimin akabinde gayri meşru olan bu yeminlerinizi yapın ve kamuya ilan edin, bence meçhul mahfillere de selam çakın ve görevlerinizi tamamlayın!

Sonra da biz ne yaptık ki deyin!

Olay tamamen bundan ibarettir!

Şimdi bu olayı sıradan bir Er'e, onbaşıya, Çavuşa sorun,

Subaya, Astsubaya sorun,

Paşalara sorun,

Bunların emeklilerine sorun,

Bu ocağı, peygamber ocağı bilen halka sorun,

İç hizmet kanununa sorun!

Bu bir kazan kaldırmadır!

Suçtur!

Aykırılıktır!

İyi bir şey değildir,

Hükümete parmak sallamaktır!

Devleti sarsmaktır!

Hele toplu yapılması katmerlidir! Diyeceklerdir..!

Hadi bunlara inanmadınız!

Yine anlamadınız!

Ülkemizde aşağı yukarı her ülkenin büyükelçilikleri var! Onlar da Türkiye'nin gündemini biliyorlar ve takip ediyorlar!

Gidin bu Teğmen vakasını onlara sorun!

Merak ediyoruz deyin!

Siz olsanız, Teğmenler aynen bizdeki gibi kılıçlarını sallasalar!

O Kılıçları ne yapardınız! Deyin.

Burada soruyu doğru sormak önemli!

İsterseniz sadece Amerika, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, İsrail, İran'a sorun, uzatmayın yorulmayın!

Ben hayal bile etmiyorum ki; Teğmenlerini ihraç etmekle bıraksınlar!

Ey muhalefet,

Gençlik ve delikanlılıklarının deveran eden yanlarından istifade ederek genç teğmenleri kullandınız, onlara, ailelerine, T.S.K ya zarar verdiniz!

Güya onlara hak ve hukuk adına sahip çıkıyorsunuz öyle mi!

Maziniz ortada;

28 şubat süreci boyunca ve yıllarca ta ki 2007 ye kadar, hiçbir sorgu sual edilmeden nice Vatan evladı Subay ve Astsubay TSK'dan her yıl yüzer yüzer atılırken ve nice ocaklar söndürülürken Yüksek Askeri Şura kararlarına bir çift kelam etmediniz!

Bilakis yangına körükle gidip, atmakla kalmayıp basınınızla birlikte vatan hainliği muamelesi yaptınız!

Buyrun size üç örnek;

G.A.T.A' da Albay uzman doktor du.

Onlarca kitabı, 31 uluslararası, 100 ün üzerinde yayını vardı.

5 kez uluslararası katılımlı sempozyumlar düzenledi.

Uluslararası kongrede en iyi araştırma ödülü onun oldu.

Psikiyatrist, Akademisyen, bilim adamı idi.

Y.A.Ş Kararlarıyla ihraç edildi...

Bu muydu disiplinsiz!

 *

İyi bir divan edebiyatçısı idi. Binbaşı idi!

20 den fazla eseri vardı. İyi bir araştırmacı idi!

Kardak kayalıklarının bize ait olduğunu o belgelemişti

İstanbul da aşk Babil de ölüm, onun eseriydi.

Deniz müzesinde takdire şayan çalışmaları olmuştu.

Akademisyen, bilim adamı idi.

Y.A.Ş Kararlarıyla ihraç edildi...

Bu muydu disiplinsiz!

 *

Albay Profesör Dü.

İngilizce Fransızca ve slav dillerini biliyordu.

Belçika da, Hollanda’da görev aldı.

İyi bir kulak boğaz buruncu olduğunu yabancı bilim

adamları ondan övgüyle söz etmişlerdi.

İyi bir Akademisyen ve bilim adamı idi.

G.A.T.A'ya döndü,

Y.A.Ş Kararlarıyla ihraç edildi...

Bu muydu disiplinsiz!

Tam 1634 kişi, hepsinin ayrı hikayesi ve başarısı vardı! Bunlar mı disiplinsizdi! neden yargıdan kaçırılmışlardı o halde!

*

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ilk defa Y.A.Ş kararlarına şerh koyduğu için günlerce eleştirdiniz!

2010 yılında Yaş zedeler kısmen hak aldılar! Sizin şerrinizden hakları yarım kaldı tam alamadılar!

Çok mu seviyorsunuz T.S.K. ni ve Askeri!

Daha geçenlerde T.S.K. ya işid benzetmesi yapan Özlem Gürses!e nasıl sahip çıktığınız ortada, Ortadoğu üniversitesinden en iyi gazetecilik ödülü verdirdiniz!

Bunu millet görmüyor mu zannediyorsunuz!

Düşün teğmenlerin yakasından!

Düşün milletin yakasından!