TÜRK HİKÂYECİLİĞİN DUAYENİ 7 GÜZEL ADAMDAN BİRİ RASİM ÖZDENÖREN
İslami duyarlılığını sanata yansıtmayı her zaman için kendine şiar edinmiş olan usta edebiyatçı, 7 güzel adamdan biri olan Rasim Özdenören 1940 yılında şairler ve yazarlar şehri Kahramanmaraş’ta dünyaya gelmiştir. Şair Alaeddin Özdenören'in ikiz kardeşi olan Rasim Özdenören ilk öğrenimine 1947 yılında Kahramanmaraş’ta Sakarya İlkokulunda başlamış, babasının görev yeri değişikliği nedeniyle Malatya'da devam ederek 1952 yılında burada tamamlamıştır. Rasim Özdenören ortaokulu Tunceli ortaokulunda okumuş ve buradan 1955 yılında mezun olmuştur. Daha sonra lise eğitimini o dönemde meşhur olan Kahramanmaraş Lisesi’nde devam ettirmiştir.
Küçük yaşlardan itibaren okumaya ve yazmaya çok meraklı olan Rasim Özdenören, Kahramanmaraş Lisesinde, okuduğu yıllarda edebiyatla yakından ilgili Erdem Bayazıt, Hasan Seyithanoğlu, Sait ve Cahit Zarifoğlu kardeşlerle tanışıp onlarla sıkı arkadaşlık kurdu. Öğrencilik yıllarında arkadaşlarıyla Türkiye'nin önde gelen edebiyat dergilerini izleyip, yerel gazetelerde sanat sayfaları düzenlemeye başlarken, birlikte o dönem yayınına ara verilen Maraş Lisesi'nin "Hamle" dergisini yeniden çıkarmaya başladılar.
Usta yazar Rasim Özdenören’in ilk kaleme aldığı hikayesi, "Akarsu" 1 Ocak 1957'de Varlık Dergisi’nde yayınlanmıştır. Edebi hayatı için bir dönüm noktası olan lise öğrenimini 1958'de tamamladıktan sonra üniversite öğrenimi dolayısıyla ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınmıştır. 2 üniversite birden okuyan Rasim Özdenören, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsünü 1964'te, Hukuk Fakültesinden ise 1967 yılında mezun olmuştur. 1962 yılında Diyarbakır Erganili bir başka yazar ve düşünce insanı Sezai Karakoç ile tanışmış bu tanışma onun sanat hayatının ve düşünce dünyasının şekillenmesinde ciddi anlamda etkili olmuştur. 1962-65 yılları arasında yaklaşık üç yıl yazı yazmamış ancak daha sonra Sezai Karakoç’un isteği üzerine tekrar hikâye yazmaya başlamıştır. Lisedeki arkadaş grubunun içinde hikâyeyle ilgilenen tek kişi olan Rasim Özdenören 1964-65 yılları arasında haftalık Yeni İstiklâl gazetesinin sanat sayfasını yönetmiş bu sayfalarda 1950’li yıllarda yazdığı on farklı hikâyesi yayımlanmıştır.
Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Ankara'da, Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman yardımcısı olarak işe başlayan Rasim Özdenören 1969 yılında kendisi gibi Kahramanmaraşlı olan bir başka edebiyat sevdalısı Nuri Pakdil'in yayımladığı "Edebiyat" dergisinde yazılar kaleme almaya başladı. Bu arada "Kalkınma İktisadı" konulu yüksek lisans çalışması için 1970'te ABD'ye gitmiş ancak tezini tamamlayamadan yurda geri dönmüştür.
1975 yılında Kültür Bakanlığına bakanlık müşaviri olarak atanmış ve 1977-1978'de müfettiş olmuştur. 1978 yılı sonuna doğru Kültür Bakanlığındaki görevinden ayrılarak yeniden DPT'da çalışmaya başlamıştır. Burada uzman, yayın ve temsil dairesi başkanlığı, genel sekreter yardımcılığı ve müşavirlik gibi çeşitli görevlerde bulunduktan sonra genel sekreter iken 2005 yılında bu kurumdan emekli olmuştur. Türk edebiyatına damga vuran Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay'dan oluşan 7 güzel adam arasında yer alan Rasim Özdenören 1976 yılının sonunda bu ekiple "Mavera" dergisini kurmuştur. Bu dergide hikâye ve yazıları yayımlanmıştır.
Rasim Özdenören’in kaleme aldığı “Çok Sesli Bir Ölüm" adlı kitabı Prag’da yapılan Uluslararası TV Filmleri Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’nü kazanmış ve ardından 1984'te, televizyona film olarak uyarlanmıştır. 1978’de İki Dünya kitabıyla Türkiye Millî Kültür Vakfı’nın Fikir Dalında Jüri Özel Ödülü’ne layık bulunmuştur. 1984’te Denize Açılan Kapı kitabı ile Yazarlar Birliği’nin ‘Yılın Hikâyecisi Ödülü’nü almış 1986'da Ruhun Malzemeleri kitabı ile Türkiye Yazarlar Birliği’nin ‘Deneme Ödülü’ne layık görülmüştür. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Dil Kurumu, RTÜK’ün iştirakiyle ortaklaşa düzenlenen Karaman Türk Dili Ödülü kapsamında “Türkçeyi Güzel ve Doğru Kullanan Edebiyatçı Ödülü” kendisine takdim edilmiştir. 2009'da TBMM Üstün Hizmet Ödülü’ne layık bulunan Rasim Özdenören’e, 2011’de Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve 2015’te de Sakarya Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilmiştir. 2015 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüş, 2016'da Star gazetesinin düzenlediği Necip Fazıl Kısakürek Saygı Ödülü’ne kayık görülen Rasim Özdenören 2018 yılında da Bayburt Üniversitesi’nin düzenlediği 2. Dede Korkut Ödülleri kapsamında “Bilge Adam Ödülü” ile ödüllendirilmiştir.
Rasim Özdenören, kaleme aldığı hikâyelerinde milletimizin öz değerlerine yer vermiş özellikle de Cumhuriyetle başlayan köklü kültürel dönüşümlerin insanımızda açtığı yaralar üzerine kurgular yapmıştır. Yakın tarihimizde önemli bir yer tutan, köyden şehre göç olgusunun getirdiği sorunlar insanımızın kendine ve çevreye yabancılaşması, hikâyelerinin vazgeçilmez konuları arasında olmuştur. Hikâyelerinde ideolojik baskıya girmeden; yaşanan trajedik olayları didaktizme ve retoriğe düşmeden anlatmayı başarmıştır. Hikâyelerindeki seçtiği titiz dil ve anlatım anlaşılırlığını arttırmış okuyucu üzerinde olumlu etkiler oluşturmuştur. Hikâyelerinin yanı sıra kaleme aldığı denemelerindeki özgün tespitleri ve kendine özgü üslûbuyla da okuyucu ve sevenleri tarafından tam not almıştır. Eserlerindeki özgünlük ve Müslümanların dertlerini dile getirişi ile de ayrıca değerli bulunmuştur.
İnsanımızı ve onun iç dünyasını dile getirmeye çalışan Rasim Özdenören eserlerinde iki asırdır aslından uzaklaştırılan insanımızın, bunalmış, tedirgin ve kültürel erozyona uğratılmış yapısından nasıl kurtulabileceğine dair emareler ortaya koymaya çalışmıştır. Türk hikâyeciliğine yerliliği kazandıran usta edebiyatçı yazar Rasim Özdenören 23 Temmuz 2022 Cumartesi günü 82 yaşında iken, tedavi gördüğü Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etmiştir. Cenazesi, 24 Temmuz 2022 Pazar günü Eyüp Sultan camiinden kaldırılarak Eyüp Sultan Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedilmiştir.
“Gül Yetiştiren Adam” romanı ile adı Gül Yetiştiren bir dava insanı olarak akıllarda kalan Rasim Özderen edebiyat dünyasına, yayın dünyasına bıraktığı eserler ile hala milyonlarca insanın gönlünde yaşıyor. Her biri birbirinden değerli eserleri arasında; Hastalar ve Işıklar, Çözülme, Çok Sesli Bir Ölüm, Çarpılmışlar, Denize Açılan Kapı, Kuyu, Hışırtı, Ansızın Yola Çıkmak, Toz, Gül Yetiştiren Adam, İki Dünya, Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler, Yaşadığımız Günler, Ruhun Malzemeleri, Yeniden İnanmak, Kafa Karıştıran Kelimeler, Çapraz İlişkiler, Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı?, Müslümanca Yaşamak, Red Yazıları, Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti, Ben ve Hayat ve Ölüm, İpin Ucu, Acemi Yolcu, Kent İlişkileri, Yüzler, Köpekçe Düşünceler, Eşikte Duran İnsan, Yazı İmge ve Gerçeklik, Aşkın Diyalektiği, Düşünsel Duruş, Hadislerin Işığında Hz. Muhammed yer almaktadır.
Rasim Özdenören edebi eserlerin düşünce yapısından bağımsız olarak ortaya çıkamayacağını savunmuş ve İslami duyarlılığını her eserinde ön plana çıkartmıştır. Özellikle kaleme aldığı hikâyeleri için Sezai Karakoç üstad şunu ifade etmiştir. “‘Rasim Özdenören’in hikâyeleri toplumuzun derinliğindeki tarihî-metafizik acıyı yansıtan örneklerdir’.”