ÜÇ SORU İLE 28 ŞUBATA ASKERİ BİR BAKIŞ!
Birinci soru: Bir Türk Subayına veya bir Türk Astsubayına verilecek en büyük cezanın ne olduğu size sorulsa, pek çoğunuz;
İdamdır!
Kurşuna dizmektir!
Müebbeten hapistir! Dersiniz!
Ama,
“İhraç edilmesisidir” demek! aklınıza bile gelmez, biliyorum.
İkinci soru: peki, ihraç edilmiş bir Türk subayı veya bir Türk Astsubayı ne suç işlemiş olabilir ki işinden atılmak gibi büyük ve onur kırıcı bir cezaya çarptırılmıştır! Diye ikinci bir soru sorulsa eminim;
Devletin sırlarını düşmana satmıştır!
Devletin malını çalmıştır!
Vatana ihanet etmiştir!
Casusluk yapmıştır!
Hükümete kılıç sallamıştır!
Darbeye teşebbüs etmiştir! Dersiniz!
Ama,
“Namaz kılması ve eşinin başörtülü olmasıdır" aklınıza bile gelmez!
Üçüncü soru: peki size, bir Türk subayını ve astsubayını sorgusuz sualsiz ihraç etmek cezasını, kim verir diye sorulsa, eminim;
Askeri hâkimler mahkeme eder verir! Dersiniz!
Ama,
Yüksek Askeri Şûra Kurumu üyelerinin! Verdiği aklınıza bile gelmez!
Bu kadar akla gelmeyen işler ülkemizde vuku bulurken biz neredeydik ve ne yapıyorduk dersiniz!
Ama
Algılarla “Uyutulduğunuz” bile aklınıza gelmez, bunu da biliyorum.
Evet, aklınıza gelmeyen bütün bu olanlar 28 Şubat sürecinde zamanın genelkurmay başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un itirafları ile de, 1600 Türk Subay ve Astsubayların başlarına gelmiştir!
***
Tarihte, insanlara akla gelmeyecek türlü cezaların verildiği ülkeler vardır, Misal;
Avrupa'da; işkence sürgün, ölüm, aforoz vb. cezalar göstermelik te olsa; ENGİZİSYON adında mahkemeler ve bu mahkemelerin göstermelik te olsa hâkimleri tarafından verilmiştir!
Sonra kendi ülkemize baktığımızda yakın geçmişte İSTİKLÂL MAHKEMELERİ diye ismi olan bu mahkeme kararlarıyla ve üç aliler diye meşhur ve ceberut hâkimlerin eliyle yapılmıştır.
Neticede örneklerde de görüldüğü gibi, yargılama yapılan ve ceza verilen her yerde bir mahkeme ve hâkim vardır!
Hatta bu düstur! yani yargılama, ilkel kavimlerde dahi mevcutken neden yaş zedelerden kaçırılmıştır! bilinmelidir.
Herhangi bir Yaş zede ye sorun;
İşinizden edilmeden önce, Mahkeme oldunuz mu? Savunmanız alındı mı? En küçük bir yazılı veya sözlü ikaz edildiniz mi?
HAYIR sözünü işiteceksiniz!
Bilakis hepsi başarı belgelerini göstereceklerdir!
O halde kendini hem hâkim hem savcı, hem avukat, hem müddei, hem mübaşir, hem mahkeme, hem sanık, hem tanık yerine koyan “Y.A.Ş kurumu”
Orta çağın Engizisyonundan,
Ve Cumhuriyetin İstiklâl mahkemelerinden, daha aşağı bir derecede olmuş olmaz mı?
Ezcümle,
1.Pek Çok konuda geçmişte yapılan haksızlıklar adına büyük bir alicenaplık göstererek devlet adına özür dileyen Hükümetimiz, Yaşzedelerden de özür dilemeli!
2.6191 sayılı yasa ile yaşzedelere verdiği (İçinde geriye dönük haklar ile Oyak hakkı olmayan) bu yarım hakkı! ya tamamlamalı yada Y.A.Ş kararlarını geriye dönük yargıya açmalı!
NOT: Türk askerinin ne kadar önemli olduğu içinde bulunduğumuz coğrafya dan dolayı bilinmektedir ve Türk askerinin önemi sahip olduğu inancından geldiği bilindiğinden iç ve dış düşmanlarca zaman zaman böyle yargısız ihraçlar hep olagelmiştir! Türk askerinin savaşma ruhuna hücumlar durmamıştır durmayacaktır. Milletimiz bunun bilincindedir!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.