VATANDAŞIMIZ HER ŞEYİ BİLİYOR!

Misal, mikrofonu halka uzatıp sorun;

 -İlçenize belediye başkanı olsanız ne yaparsınız?

Sonra aynı kişiye ikinci bir soru sorun;

-Milli eğitim müdürü olsanız ne yaparsınız?

Sonra üçüncü soru, sorun;

İlçe emniyet müdürü olsanız ne yaparsınız?

En son;

Müftü olsanız ne yaparsınız?

Bu farklı suallere her esnaf mutlaka cevap verir!

Çalışan her ev hanımı, çalışmayan ev hanımı da cevap verir!

Her öğrenci cevap verir, Engelli cevap verir, Sporcu cevap verir!

Her fakir, her çoban cevap verir!

Her okumuş okumamış cevap verir!

Her işçi, amele, memur, müdür cevap verir!

Her akademisyen, sanatçı cevap verir!

Asla es geçen olmaz..!

Bilmem demez!

“Ben belediye başkanı olsaydım” der, başlar!

"Ben Milli Eğitim Müdürü olsaydım" der sayar!

"Ben ilçe Emniyet Müdürü olsaydım" der sıralar!

"Ben müftü olsaydım" der söyler!

Oysa batıda bu böyle mi?

Değil.

Misal, Hamburg un işlek bir caddesinde rastgele bir Hans’a mikrofonu uzat sor?

“Hanburg’a belediye Başkanı olsan!

Eğitim Müdürü olsan!

İlçe papazı olsan!

Emniyet Müdürü olsan! Neler yaparsın?

Olmam! Der.

Olamam! Der.

Ben ne anlarım! Der.

Kunduracı yım, makinacıyım, esnafım, kimyagerim, tekstilciyim vs.

Yani cevapları böyle olur!

Hiç düşündünüz mü?

Bizimkilerin cevabı niye böyle!

Alman'ın cevabı niye öyle!

Siz;

-Alman halkı, bak üzerine vazife olmayan şey hakkında hiç konuşmaz, akıllılar diye düşünürken,

-Bizim halkımız anca konuşur her şeyi de bilir! Bilmediği şey de yok, atar tutar diye düşünürsünüz?

Oysa işin aslı şu;

Batı Sistemini kurmuş,

Sistem çalışıyor!

Halk bunu biliyor, görüyor, güveniyor ve inanıyor!

Eksik gördüğü, eleştireceği önemli şeyler yok ki! şunları yaparım diye konuşsun!

Biz de ise;

Sistem yok! İnanmıyor, görmüyor ve güvenmiyor!

Sistem olmayınca herkesin her alanda söyledikleri asla ukalalıktan değil, tamamen ihtiyaçtan, özlemden, beklentiden! Olmayan şeyi konuşuyor!

Olsa niye konuşsunlar ki!

Şimdi siz, -hakim olsanız ne yaparsınız sorusuna! Adaleti getiririm diye cevap veren vatandaşın! Memlekette Adaletin var olduğunu bilse ve görse bunu diyeceğini mi sanıyorsunuz!

Misal; Milli eğitim müdürü olsam, öğrencilere evvela saygıyı nezaketi sorumluluğu milli olmayı öğretirim diyor!

Şimdi; bunların öğretildiğini bilse bunu niye desin ki, hem der mi!

Görüyor ki öğretilmiyor!

Misal; Emniyet müdürü olsam, Suçlulara göz açtırmam, yakalarım! Kimse suç işlemeye cesaret edemez! Diyor.

Şimdi; bunların yakalandıklarını bilse, onlara göz açtırılmadıklarını görse bunu der mi!

Demez!

E görüyor ki şehir eşkiyaları, ali kıran baş kesen olmuş elini kolunu sallayıp geziyor vs.

Misal; müftü olsam, temizlik imanın yarısıdır diye anlatırım, Sahillere, piknik alanlarına, cami avlularına çöp atmayın bir medeni bunu yapmaz diyor!

Şimdi; buraları temiz görse niye desin ki!

Hasılı;

Dertli olanlar konuşur!

Konuşmaları bildiklerinden değil, özlediklerinden, göremediklerinden, yaşamadıklarından!

Bir İsveçli de, bir Hollandalı da bir İngiliz de, bir Fransız da bu dert yok!

Çünkü sistemleri var!

Atatürk neden muasır medeniyet seviyesine çıkmalıyız diye buraları halka hedef göstermiştir o halde!

Neden ulaşamadık ve bir türlü ulaşamıyoruz bu muasır medeniyete!

Çünkü sistemimiz yok!

Sistem kuramadık!

Kurmuyoruz!

Kurdurulmuyor!

Sürekli suni gündemler!

Aşamıyoruz!

Sistemsizliğin olduğu yerde halk susmaz azizim!