Yeter ki Yürekler Engelli olmasın
İnsanoğlunun başına gelmeyince anlamıyor kendisine ihsan edilen nimetlerin kıymetini değerini.
Bu nimetler zenginlik güç, para, makam, mevki sağlık, sevdiğin birini kaybetme gibi uzar gider.
Alıştığın hayat standardını kaybedince anlıyorsun kaybettiklerinin kıymetini. Alıştığın o şaşalı hayat ellerinden kaçıp gidince hep tepeden baktığın, küçümsediğin insanların yanında buluveriyorsun kendini. Varlıktan hızlı bir düşüşle yokluğun pençesinde kıvranmaya başlıyorsun.
Hastalanınca anlıyorsun sağlığın kıymetini. Rabbimin bizlere bahşettiği eli, ayağı rahat kullanırken, rahat nefes alabilirken, kalbimiz tıpkı saat gibi tıkır tıkır çalışırken yakınlarımızda ve çevremizde bulunan hastalara bakıp ' Vah tüh Rabbim şifa versin ' diye dualar ederken, hastaların nasıl zorlandığını, sıkıntı çektiklerini yaşayamayan anlamaz.
Ayağı kırılan birinin merdivenlerin imtihanı olduğunu başına gelmeyen bilemez.
2019 yılında Kudüs ziyaretimde Mescidi Aksa'da Sabah namazında çıkan olaylarda ayağımı kırınca anladım tıpkı bütün uzuvların önemli olduğu gibi ayağında ne kadar önemli olduğunu.
Yürümenin, koşmanın, rahat hareket etmenin, başkalarına muhtaç olmadan yaşamanın ne büyük nimet olduğunu. Ayağında kilolarca ağırlıktaki alçının seni tutsak ettiğini hareket kabiliyetini sınırladığını seni oturmaya mahkûm ettiğini.
Ayakkabı bile ne kadar önemliymiş hayatımızda.
Ayakkabının tekini sağlam ayağına geçirip diğer teki ile sessizce vedalaşıp arkandan mahsun mahsun duruşunu görmezden gelerek koltuk değneklerine yaslanıp usulca uzaklaşıvermenin ne kadar acı olduğunu.
Tek kalan ayakkabının ardından; Lisanı haliyle 'lütfen beni de giy bende gelmek istiyorum' diye seslendiğini hissediyor lakin çaresizliğini dile getirememenin acziyetini o zaman anlıyorsun.
Ayaklar böylede eller farklımı! Tek elle üzerini giyememenin, yemek yaparken, soğan doğrayamamanın çaresizliğini çocuğunun saçlarını tarayıp örememenin verdiği ızdırabı....
Velhasıl hayat kaliten düşüyor hayatın birden işkenceye dönüyor, birilerine bağımlı yaşamaya başlıyorsun. Empati yaptığımda görüyorum ki! Bir ömür boyu bu şekilde yaşamaya çalışan kadın, erkek, çocuklarının sıkıntılarını, ızdıraplarını yüreğimde hissediyorum.
Bugün sabah namazından sonra sosyal medyada önüme bir video düştü.
İzlerken ağlamakla sevinmek arasında ikilemde kalıp değişik duygular arasında kayboldum.
Sol eli bileğinden kopan bir çocuğa protez el takıyorlardı.
Allah'ım çocuğun sevinci mutluluğu gözlerimin önünden gitmiyor hala.
Protezli eline bakıyor, aşağı yukarı kaldırıyor sağlam eli ile protezli elini seviyor.
Ellerimi açtım 'Yarab!' dedim. 'Cuma gününün hürmetine dünya malını bizlere sevdirme. Çok para kazanma hırsı ile bizlerin gözümüzü kör etme. Bedenlerimizden ziyade yüreklerimize engel koyma.
Her insanın bir engelli adayı olduğunu, engellerin bir kusur olmadığı bizlere unutturma '.
Sözün özü; Yeter ki bu engel, kalplerimizde ve vicdanlarımızda olmasın. Sadece bir gün değil her gün #farkındaolmak dileğiyle.
Selam ve Dua ile