11.03.2024 09:17:00

Songül AYKAN

 

Yok mu! affedilmek isteyen? 

Semadan rahmetin, bereketin, Nur’un sağanak sağanak üzerimize yağdığı bir zaman dilimi başlıyor elhamdülillah... 

Öyle bir nur ki, yüreğim uzun zamandır kaybettiği heyecanlı çırpınışlara, gözlerim özlediği aşk göz yaşlarına, sözlerim sadece hayrı konuşmaya, hafsalam hayran hayran yâri Baki olanla buluşmaya hazırlanıyor. Geçmiş yıllarıma bakıyorum da, Ramazan hep huzur getirmiş ömrüme, ferahlık serpmiş yüreğime. Bir aşktır Ramazan; gelişiyle yürekleri coşturan, hayatımızda olduğu günlerde, iliklerimize kadar ilahi afvı, merhameti, bereketi nakış nakış işleyen, Kur’an ile ölmüş yüreklerimizi yeniden canlandıran cânım Ramazan... 

Şimdilerde yüreğim masum heyecanların, tatlı telaşların içine düştü yine. Küçük bir çocuk masumluğu var bu mübarek ayda. Çocuk temizliği, paklığı... Sanki bambaşka bir zamana, bambaşka bir mekâna geçiş yaşıyoruz. Kalpler yumuşuyor, ilahi esintiler ile ferahlıyor, eller semaya, diller duaya, yürekler inşirâha açılıyor. Yüreklerdeki masum telaşlar çarşıda, pazarda kendini hissettirirken, buralara ait olmayan bir huzur kaplıyor gönüllerimizi. Küçük bir kızın “yaşasın, Ramazan geliyor!” diye bağırışlarıyla sarsılıyorum. Bu ne büyük bir müjde, ne büyük bir fırsat, ne büyük bir inkılap... 

“Yok mu affedilmek isteyen? Affedeyim. Yok mu şifa bulmak isteyen? Şifasını vereyim. Yok mu dertli olan? Derman vereyim...” diyerek ,her gece yüreklerimizin Rabbimiz tarafından yoklanacağı, halimizin hatırımızın her gün ilahi yaratıcı tarafından sorulacağı çok bereketli bir zaman dilimine ulaştırıldık elhamdülillah... 

Eğer kabul etmeyecek olsaydı dualarımızı, affedecek olmasaydı günahları erebilir miydik bu kutlu aya? Erdirene bin şükür... Öyleyse emin olarak ilahi kudret eliyle başının okşandığından, koy alnını secdeye, secdeyle yücel, yaklaş yaratanına. Öyleyse aç yüreğini, iste her şeye gücü yetenden. İstemeyi veren, kabulüne de gücü yetendir. Şimdi istettiğine göre, yarın da cevap verecektir. Şimdi Ramazan’a erdirdiğine göre, Bayramda da affedecektir. O zaman kıymetini bilelim yüreğimizi tatlı tatlı telaşlandıran bu ayın. Çocuk masumluğunu davet edelim yüreğimize,. 

Bırakın şaşaalı sofraları, mütevazi çorbalarla yumuşatalım kalplerimizi. Gazze’deki kardeşlerimizi de düşünerek ve onlar için duâ duâ yalvararak açalım oruçlarımızı. Baş tacı edelim Rabbimizin ilahi kelamını. Ne istiyor bizden, bir kez daha anlamak gayretiyle okuyalım bereketli Kur’an-ı Kerim’i. Hayatımızı sünnet ile yeşertip tazeleyelim. Sünnet ile işlerimizi ibadete çevirelim. Resulullah ahlakıyla ahlaklanarak, Rabbin sevgisini celbedelim. 

Bol bol da sevindirelim masumları, güldürelim yavrularımızın yüzünü. Güldürelim ki sevinçten havalara uçsunlar hayatları boyunca, “Ramazan geldi!”diye. Bir çocuğun sevinci olalım bu Ramazan. Belki her gün ayrı bir çocuğun unutulmaz Ramazan anılarına vesile olalım. Affedelim, affolunalım. İşte geldi mübarek, oruçla rahmete tutunalım, iftarla o mucize niteliğindeki suyun kıymetini anlayalım, o mübarek ab-ı hayatı bize verene şükürler edip, kıymet bilelim... İftarda yudumladığımız o suyun damarlarımızda serin serin gezinişini hissederken, Kevser numunesini bizlere nasip edene binlerce şükürler edelim... Bu nimeti tüm insanlığa lütuf etmesi duası ile... Hayırlı Ramazanlar…


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.