ZÜLMÜN ÇOĞUDA AZI DA BİR

Hûd / 102. Ayet

وَكَذٰلِكَ اَخْذُ رَبِّكَ اِذَٓا اَخَذَ الْقُرٰى وَهِيَ ظَالِمَةٌۜ اِنَّ اَخْذَهُٓ اَل۪يمٌ شَد۪يدٌ

"Rabbin, halkı zâlim memleketleri yakalayıp cezalandırdığı zaman işte böyle cezalandırır. O’nun cezası, gerçekten çok acı verici ve pek şiddetlidir."

Bir kelebeğin kanat çırpmaları yer küresini titretebiliyorsa ; bir mazlumun feryatları arşı, ferşi haydi haydi titretir. 

Bu sesleri duyup ta ona icabet etmeyenler ise, en az bu feryatların, bu eninlerin müsebbibi veya müsebipleri olan zalimler kadar zalim, hatta daha ötesi dilsiz Şeytandırlar . 

Görsel veya duyumsal her nerede ve nasıl işleniyorsa,  niteliğine şekline bakılmaksızın gerek pratik ; gerekse teorik, dil ,din, cins, ırk ayırmadan, her alan ve   platformda telin babında bir şeylerin yapılması insanım diyen insanın yapmakla mükellef olduğu bir vazifedir. 

Telinle kalmayıp gerekirse fiziki güçte kullanılmalı, zalimlerle her halükarda savaşmalı, zulmüne son vermek için bu yönde elden gelen tüm imkanlar seferber edilmelidir. Çünkü bu tür durumlar gayr-i insani olduğu gibi; yaratılış konseptlerine de bir aykırılığı söz konusu yapar. 

Bu dünya gemisinin hem yolcuları, hem  o geminin tam rotasında gitmesini sağlamak için çalışan birer muvazzaf işçileriz. Birilerin en ufak bir hatası, o geminin helak olmasına, yahut  menfi yönde seyrine sebebiyet verir... 

Zalim ve zülüm salt magazinsel veya yazınsal bir konu olmaktan öte, insani olarak gerektiği gibi telin etmeli, mümkün mertebe   uyku modunda tutulmamasına  gayret edilmelidir. Bunun aksi yeni zulümlere kapı açtığı gibi, zalimlere de cesaret kaynağıdır.. 

Konu unutturmamak ise, 

 Zülmün azı çoğu diye bir şey yoktur. Azı da bir ; çoğu da..! 

İsrail'in;  Filistin'e olan zulmünü telin ederken, Narin leri, iki yaşında istismara maruz bırakılan Sıla bebekleri, kafası kesilen İkballeri ve nice katledilen kadınları da unutmamak gerekir. 

 Arakan , Somali ,Hiroşima, Halepçe katliamları da hakeza..!

Unutmayın, unutturmayın. Olacak muhtemel her zülmün önünü kesmek için sert kararlar alıp, bu konularda kesin adımlar atmalıyız. 

SAVAŞ SA SAVAŞ

Kalkalım beraber gaflet hab'ında

Beraber zalimi tel'in babında

Ondan da ötesi bak icabında

Yapalım cenk se cenk,savaş sa savaş 

Akmasın mazlumun, gözünde tek yaş

Zülmü meşru kılmak zalime has iş

İtiraz olmasa kötü bu gidiş 

İsterse kana kan, ister dişe diş

Yapalım cenk se cenk, savaş sa savaş

Kalmasa da olur taş üstüne taş

Mazlumlardan gelen ah ile enin

Dindirmek görevi, benim, hem senin

Savaşın zalimle, diyor her dört din

Edelim cenk se cenk, savaş sa savaş

Acele edelim olmasın yavaş

Böyle geldi gider dememek gerek

Yok olsun zalimler, asıl  bu  erek

Eğer merhametle doluysa yürek

Edelim cenk se cenk, savaş sa savaş

El ele verelim haydi arkadaş.