Bir Ülkedir Uzakta!
Evet, o ülke çok uzakta ve yalnız. Çin baskısı altında her türlü zulümler yapılırken bizler sessiz ve etkisiz kalıyoruz. Türkiye ve diğer İslam ülkeleri ne yazık ki etkisiz kalıyor. Kaç Türk ülkesiyiz ama Doğu Türkistan’a sahip çıkamıyoruz. Türk ve Türk düşünürü birkaç arkadaşımızın sesi çıkınca ne kadar sahip çıkıyoruz?

Şairin dediği gibi:
Altaylar’dan Tuna'ya,
Kızıl Çin’le arası var.
Düştük kara sevdaya,
Gönül güzel yarası var.
Al bizi de sürü sen,
Bayrak olak bürü sen.
Ele durma yürü sen,
Daha yolun yarısı var.
Ölüm bize ar gelmez,
Kara toprak dar gelmez.
Zindanları zor gelmez,
Gözlerinin karası var.
Başka nizam istemem,
Yurtta tasa istemem.
Yasa masa istemem,
Milletimin töresi var.
Bir ülkedir uzakta,
Yaralıdır tuzakta.
Uzağında kalsak da,
Gönlümüzde orası var.
Ele surat asacak,
Zalime kan kusacak.
Sanma böyle susacak,
Fırtınası, borası var.
Sanma böyle susacak,
Her şeyin bir sırası var.
Bu şiir bizlere ne kadar yalnız kaldığını anlatmıyor mu? Sultanlar Sultanı, Tevbe Suresi’nde: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun” diyor ya, biz gerçekten inanıyor muyuz? Biz kimler ile beraber oluyoruz?
Kıyamet göğü gergin bir davul kesilip gümbür gümbür etmeden, sarp doruklarından öfke yangını çıkmadan, yamaçlardan som süvariler kentleri kasıp kavurmadan diyelim ki; kendimize gelelim, iş işten geçmeden.
Bu asker değil miydi Çaldıran’da Acem Şahı’nı yenen, Mohaç’ta Macar ordusunu kasırga gibi seren, bu asker değil miydi Bizans’ı yerle yeksan eden? Şimdi neden Çin’e karşı gelemiyoruz? Şanlı geçmişi neden kısır ninnisi olarak dinliyoruz?