“Ekmeğin Sessiz Çığlığı”
Türkiye’nin en yakıcı meselesi bugün siyasetin gürültüsünde değil, mutfakların derin sessizliğinde gizli.
Her gün yeni bir zam haberiyle uyanan, markette fiyat etiketlerinin hızına yetişemeyen, maaşıyla ay sonunu getiremeyen milyonlar var.
Ekonomi, ekranlara yansıyan süslü rakamlardan ibaret değildir. Ekonomi; tencerede kaynamayan yemekte, sofrasına istediği ekmeği koyamayan ailede, yarınlarını erteleyen gençte saklıdır.
Bir ülkenin gerçek gücü tankında, topunda ya da görkemli binalarında değil; vatandaşının yüzündeki huzurda, çocuklarının karnındaki tokluktadır. Bugün eksilen sadece ekmek değil; güven, umut ve yarına dair inançtır.
Unutmayalım ki adalet sadece mahkeme salonlarında aranmaz. Adalet; pazarda çantayı dolduramayan annenin bakışında, mutfakta boş tencereye bakan babanın yüreğinde, geleceğini başka ülkelerde arayan gencin gözlerinde de gizlidir.
Artık masallara değil, adil bir düzene ihtiyacımız var. Çünkü mutfağın sessizliği, aslında milyonların çığlığıdır. Ve bu çığlığı duymayan hiçbir siyaset ayakta kalamaz.