Mustafa KAPLAN

Tarih: 12.08.2025 10:24

Madde İle Mana Arasında, Hayali Bir Buluşma

Facebook Twitter Linked-in

Madde İle Mana Arasında, Hayali Bir Buluşma

Düşün ki… Zaman, takvimlerin zincirlerinden azat olmuş; mekân, dört duvarın dar kalıbından sıyrılmış. Bir meclis kurulmuş ki, kandillerin alevi ilimle, gönüllerin nefesi hakikatle yanmakta. Meclisin ortasında iki büyük ruh: Muhyiddin İbnü’l Arabî ve İmam-ı Gazâlî…

İbnü’l Arabî’den madde ve hakikat üzerine

İbnü’l Arabî söz alır; bakışı, ufku delip geçen bir denizcinin bakışı gibidir:

“Ey dostlar, eğer bana materyalizmi yazmak düşseydi, onu maddenin kökünden değil, varlığın özünden başlatırdım. Der idim ki: Madde, suretin sadece bir kisvesidir; hakikat ise, suretin içindeki sırdır. Madde, hakikatin aynadaki aksi gibidir; su yüzünde titreyen bir yıldızın yansıması gibi.

Göz, yıldızı suda zanneder; hâlbuki yıldız gökte asılıdır. Maddeyi mutlaklaştıran, gökteki yıldızı unutup sudaki akisle oyalanır. Madde, Hakk’ın tecellisinde bir mertebedir; ama mana, bu tecellinin sonsuzluğudur.”

Gazâlî’den diyalektik ve kalbin terazisi

Gazâlî hafifçe gülümser; tebessümü, kılıcını çekmeden hakikati savunan bir eren tebessümüdür:

“Ey Şeyh-i Ekber, eğer bana diyalektiği yazmak düşseydi, onu aklın tartısına değil, kalbin terazisine koyardım. Der idim ki: Hakikat, iki zıt kavramın savaşından değil, iki zıt anlamın secdesinden doğar. Tartışma, galip gelmek için değil, birlikte teslim olmak içindir.

Zıtlıklar, Hak katında birliğin merdiven basamaklarıdır. Diyalektiğin maksadı, hakikati parçalara ayırmak değil; parçaları, Hakk’ın birliğinde yeniden inşa etmektir.”

Madde ve mana ayna gibi

İbnü’l Arabî başını sallayıp ekler:

“O halde madde ile mana, görünen ile görünmeyen, zıt değil; birbirine ayna tutan iki yüzdür. Bir yüzüne bakıp diğerini inkâr eden, aynanın sırrını göremez.”

İki ayna arasında hakikat

Gazâlî derin bir nefes alır:

“Ve diyalektik, iki aynanın birbirine tutulmasıdır ki, ortasında sonsuzluk görünür. Madde, o aynada biçim; mana, o aynada nefes olur. Hakikat ise, o iki aynanın ortasında beliren ‘O’dur.”

Mecliste sessizlik… Kandilin alevi, bu sözlerle birlikte biraz daha yükselir; sanki madde ile mana aynı ışığın farklı yüzleri olmuştur.                                                                                                       


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —