Rüşvet!
Hiçbir illegal örgüt, devletin meşru örgütlerinin herhangi birinden daha başarılı, daha etkin, daha güçlü, daha sağlam, daha işlevli, daha sistemli, daha bilimsel olmaz, olamaz.
Misal, devletin 200 binden fazla tarım ordusu var! Bu rakamdan sadece 12 bini ziraat mühendisi, 14 bini veteriner hekim… Bir o kadar tekniker, işçi, memur, gıda mühendisi vb.
Tarımda Devlet Hiyerarşisi
Genel müdürlükler,
Bölge müdürlükleri,
Müdürlükler,
Şube müdürlükleri,
Şeflikler…
Laboratuvarlar, araç gereçler ve bunların müdürlükleri… Organizasyonda hiçbir açıklık ve eksiklik yok! Lazım olabilecek ne varsa mevcut.
Ayrıca her ilde ve ilçede binlerce resmi bina, müştemilat, makam odaları, sosyal tesisler, tezyinat…
Ülkede tarım için böylesi muazzam bir yapısal kurum ve hiyerarşi varken, her gün durup dinlenmeden mesai yapan, iş yerlerini haberli-habersiz denetleyen bu yapı karşısında, hangi gayrimeşru illegal örgüt, kişi veya kişiler gıda teröristliği, ilaç teröristliği yapmaya yeltenebilir?
Kim halka sağlıksız gıda yedirmeye cesaret eder?
Kim bozuk ürünleri piyasaya sürebilir?
Kim tarım bolluğunu engelleyebilir, et üretimini düşürebilir, fiyatları yükseltebilir?
Hangi mezbahane hastalıklı hayvan keser?
Kimler hijyenik olmayan bir işyeri çalıştırabilir?
Hangi raflara zararlı gıdalar konabilir?
Bozuk ilaçlar kimler tarafından satılabilir?
Devlet bu örgütüyle iyilerin yanında, kötülerin tepesinde olur; göz açtırmaz, halk esenlik içinde yaşar. Kuş uçamaz, sinek kaçamaz vesselam!
Peki Gerçekte Öyle mi?
Ama gelin görün ki, tatbikatta öyle değiller! Hiç olmadılar!
Gayrimeşru kişiler, kötüler, gıda teröristleri daha etkin, daha başarılı… Özgür ve korkusuz hareket etmektedirler.
Vatandaşın şikâyetçi olduğu her kurumun durumu aynen böyledir:
Adalet yerlerde,
Eğitim yerlerde,
Tarım yerlerde,
Turizm yerlerde,
Basın yerlerde,
Televizyon dizileri yerlerde…
Oysa devlet, bu kurumlara ne istediler de vermedi?
Bu başarısızlık neden?
Şu anda gündemdeki belediyelerde başlayan temizlik hareketi büyüyerek her alana sirayet eder inşallah. Allah’tan savunmamız ve ulaşımımız yukarılarda da teselli buluyoruz…
Bir Rüşvet Hikâyesi
İki samimi arkadaş mühendis olarak mezun olurlar. Biri yurtdışına gider, diğeri kamuda çalışmaya başlar.
Bir yıl sonra yurtdışındaki arkadaşı onu bir yalıda ağırlar.
Arkadaşı sorar:
— Bu yalı senin mi?
— Evet.
— Kaça aldın?
— 1,5 milyon dolara.
— Ne kadar maaş alıyorsun ki?
— 8 bin dolar.
— Peki nasıl oldu bu?
— Şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
— Evet.
— İşte onun korkuluklarının kalınlığı 3 santim olması gerekirken 2 santim olmasına göz yumdum, der.
Aradan bir yıl geçer.
Yurtdışından gelen arkadaşını bu kez bizimki başka bir yalıda ağırlar.
Arkadaşı sorar:
— Bu yalı senin mi?
— Evet.
— Ne kadara aldın?
— 60 milyon dolara.
— Ne kadar maaş alıyorsun?
— 5 bin lira.
— Peki nasıl oldu bu?
— Şu karşıdaki köprüyü görüyor musun?
— Yok, göremiyorum!