Hayatı Mat Eden Kadın
Bir canlı yayında tanıdım onu
Öylesine içten, öylesine samimi, öylesine hayat dolu
O konuşunca unutuveriyor insan dertleri
Gidiveriyor kederleri, endişeleri
Daha da çok seviyor menekşeleri
Ne penceremdeki kuş cıvıltısı
Ne sahile vuran dalgalar
Ne de Temmuz sıcağında esen rüzgâr
Hiçbir şey böyle htirmedi bana
Bu zalim dünyada yaşamak bile
Huzur veriyor şimdi gönlüme
O mu?
Gönlü yüce, yüreği güzel
Önce bir insan
Ama aslında
Sadece bir kadın!
İnstagramda takip ettiğim sayfalardan biri olan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi satranç kulübünün dün akşamki instagram canlı yayınında (İnstagram adresi : esogusatrancc) çok özel bir konuk vardı.
Covid 19 (korona) sürecinde birçok instagram/youtube canlı yayını yapıldı. Yapılan yayınlardan onlarcasını izleme fırsatım oldu. Ama açık konuşmak gerekirse en beğendiğim canlı yayındı diyebilirim. Yayının çok özel bir konuğu vardı Galatasaray Üniversitesi Siyaset bilimi son sınıf öğrencisi Handenur ŞAHİN. Bir çeşit kemik erimesi olan SMA (Spinal Musküler Atrofi) hastası Handenur, 5 yaşından beri hayatını tekerli sandalye ile idame ettiriyor. Zorluklara göğüs germenin ötesinde üniversiteden dereceyle mezun olacak kadar da başarılı bir öğrenci ve diplomat olmak istiyor. Çok iyi de bir satranç oyuncusu ve satranç branşında milli sporcu. Ulusal ve uluslararası dereceleri var. Türkiye üniversiteler arası kadınlar şampiyonluğunun yanı sıra onlarca başarının sahibi olan Handenur, 2021 yılında paralimpik olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek.
Yayın sonrasında yaptığım araştırmalarda satranç camiasında da çok sevilen birisi olduğunu gözlemlememe rağmen yine de bu köşe yazısını yazmama sebebi Handenur’un daha üstün bir özelliği. Handenur yaşam dolu, konuşunca gözlerinin adeta içi gülüyor. Yayını ilk izlediğimde engelliler için farkındalık yaratmak amacıyla yapıldığını düşünsem de sonrasında Handenur’un söylemleri resmen insanlığa farkındalık yaratmak için seçilmiş gibiydi.
Yayından epeyce keyif aldım. Hatta yayının aynı instagram adresinde kayıt edildiğini öğrenince oturdum keyifle tekrar izledim. Sonra da yüreğimin arzusuna ket vurmayıp bu yazıyı kaleme alma zarureti htim.
O bir engelli! O bir kadın! O bir insan!.
Aslında hepimiz bir engelli adayıyız ama o hayata farklı bir pencereden bakıyor.
Hayatı ciddiye alıp, engellerin üstesinden gelmeye çalışıyor
Birde ulvi bir özlemi var yüzmek, yüzebilmek, yüzmeyi öğrenmek
Biz hayatın basit problemlerinde boğulurken, O engeline rağmen dalgalarla sörf yapmakta
Aslında bu engel durumu belgeyle ispatlanmayan bizlere güzel dersler veriyor
Anlamak isteyene!...
Saygılarımla
ATA BORA