8 Mart’ın Ardından
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünyayı bilmem ama yurdumuzda büyük bir coşkuyla kutlandı! Çiçekler, güzel sözler havada uçtu. Sosyal medyada kadını öven paylaşımlar yapıldı.
Kadın sanatçılar, çeşitli illerde konuşmalar yapıp, sahne aldılar. Kadınlar, el işi ürünlerini sergiledi. Kadınlara yönelik eğlenceler düzenlendi. Alışverişte indirimler uygulandı. Daha bunun gibi birçok etkinlik ve kutlamalar yapıldı.
Kutlamalar kadınlara hak ettikleri değeri vermek için mi yapıldı? Yoksa Yeterince değer verilmediği için mi yapıldı? Sadece göz boyama mıydı?
Kadına değer verilmek isteniyorsa; önü açılmalı. Çalıştığı işyerinde sırf kadın olduğu için mobbinge maruz kalmamalı. Eşit haklara sahip olmalı. Takdir edilmeli. Erkeklerden daha iyi olduğu zaman görmezden gelinmemeli; görülmeli. Bu daha iyi olma yarışı değil, hak ediş.
8 Mart’la aynı tarihlerde kayıp olan Ece Gürel adlı kadın ormanda bulundu. Hayatı ile ilgili bir detay dikkatimi çekti. Peyzaj mimarı Ece Gürel, eğer doğruysa çalıştığı iş yerinde mobbinge maruz kalıyor ve istifaya zorlanıyor. Akabinde eşiyle tartışıyor, ormanda yürüyüşe diye çıkıp, 4 gün sonra bulunuyor. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybediyor. Ece Gürel’i tanımam bilmem ama bildiğim bir şey varsa bir kadını canından bezdirmek kolay değildir. Canından bezdiyse de çok çok önemli nedenleri vardır.
Kadına değer veriyorsanız canından bezdirmeyin yeter. Normal, öyle düz yaşasın yani. Çok da bir şey yapmanıza gerek yok. Rahat bıraksanız yeterli olur.
Kadın boşanır, hayatına devam eder. Kadın doğurur daha bir güçlenir. Kadın kocasını kaybeder, hayatına devam eder. En zoru evladını kaybetmektir, yine hayatına devam eder. Hastalanır, hayatta kalmaya çalışır…
Kadın, merhameti iyileştiricidir. Sevgisi eşine, çocuğuna, yakınlarına, çevresine ilaç gibidir. Ama kendinin de saçı okşansın, gözlerinin içine bakılsın, güzel sözler söylensin ister. Kadının en zayıf yönü ilgi ihtiyacıdır. Sevdikleri takdir etsin, yaparsın, sen başarırsın desin. İşte o zaman, kadının üstesinden gelemeyeceği zorluk yoktur.
Kadın, toparlayıcıdır. Babalar ölünce; çocuklar, anne evinde toplanmaya devam eder. Anne hayatta olduğu sürece, ocak hep tüter. Kadın ocaktır, ailedir.
Kadınların övülmeye değil normalleşmeye ihtiyacı var. Kadın toplumun parçası. Erkekler, çocuklar gibi onlarda normal bir birey. Kadını ayrı bir yere konumlandırmaya gerek yok.
Kadını, toplum rahat bırakırsa. Kendi yolunu bulur. Destek olunmuyorsa, köstek olunmasın yeter. Kadın çalışkandır, başarır. Güvenilsin yeter ki üstesinden gelemeyeceği şey yoktur. Cumhuriyet, kadının yolunu açmıştır. Kazanımlarımız artarak devam etmelidir.
“Şuna inanmak lazımdır ki. Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir.”
Mustafa Kemal Atatürk
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.