Atatürk İle Rıza Pehlevi’nin Tarihi Buluşması
Tarih boyunca önemli milletlerin yerleşim merkezi olmuş olan Çanakkale’nin her noktasında ayrı bir tarih, ayrı bir kültür ve medeniyet, ayrı bir güzellik fışkırıyor. Bu ilde neredeyse ayak basmadığım yer kalmadı. Hatta bir seferinde Bayramiç’ten Yenice Kalkım’a gitmeye çalışırken ormanın içine dalmış, orman yollarından güçlükle aroma ve rayihası ile hoş kokulu çilek diyarı Kalkım’a ulaşabilmiştim.
Geçtiğimiz haftalarda yine bir Çanakkale ziyaretimde beni karşılamaya gelen Harun Engin başkan Çan istikametine hareket etmeden şunları söyledi. “Biliyorum Çanakkale’de girip çıkmadığın yer yok. Ancak bugüne kadar görmediğini tahmin ettiğim bir yere seni götüreceğim.” Ben ise şaşkınım. Gerçekten bu şehirde ilçeleri bırakın birçok köyüne bile gittim vakti zamanında. Ama yine de insanın görmediği yerler olabiliyormuş demek ki. Hadi hayırlısı diyerek yola koyulduk. Çanakkale-Çan yolu bir hayli güzelleşmiş. Yol önceden çok kötüydü. Virajlı olması bir yana çok dar bir yoldu. Hala gidiş gelişli yol olsa da yol biraz genişletilmiş ve rahat hale gelmiş.
Araçta sohbet ederken benim aklımda acaba bugüne kadar gitmediğim yer neresi diye sorular dönüyor. Çanakkale’den yaklaşık 35 kilometre yol aldıktan sonra Harun başkan “Sana göstermek istediğim yere geldik” diyerek sağa doğru döndü ve bir orman yoluna girdi. Çok gitmedik harika bir yere geldik. Geldiğimiz yer Çan ilçesine bağlı Kirazlı köyü sınırlarında bulunan Balaban Mesire alanı. Kirazlı köyü Çanakkale’nin tarih kokan bir köyü. Bundan tam 90 yıl önce Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk İran Şahı Rıza Pehlevi ile burada bir araya gelmiş. Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında gerçekleşen bu buluşmanın anısına, Şah Rıza Pehlevi’ye Balaban Tepesi’nde bulunan Çaycı Ahmet’in kahvesinde kahve ikram etmiş. Karşılıklı kahve içen iki devlet adamı bu anılarıyla Kirazlı Köyü’nü dostlukla pekişen bir köy olarak tarihin sayfalarına kaydettirmiş.
Çanakkale-Çan karayolu üzerinde yer alan Balaban Mesire alanı içindeki meydana Çaycı Ahmet bir levhayı asmış ve şunları yazmış. “Ebedi Şef Atatürk, İran Şahı Rıza Pehlevi Hazretleri ile 25.06.1934’te bu ağacın altında Ahmet Balaban'ın kahvesini içmişlerdir. Bir acı kahve içmeden geçmeyiniz.” Bu levha uzun yıllar burada asılı kalmış. Burayı ziyaret edenler bu panonun altında fotoğraf çektirerek tarihi anın yaşandığı bölgeyi kendilerince hatıralaştırıyorlar.
Atatürk, Şah Rıza Pehlevi ve beraberindekileri yeni yapılan Balıkesir-Çanakkale şosesinin Çanakkale girişinde karşılamış. Bu ziyaret sadece iki devlet adamını değil ülkeleri arasındaki dostluk bağlarının da zirveye ulaşmasını sağlamış. Modern Türkiye’nin simgesi olan Balıkesir-Çanakkale Karayolu’nun yapılışını İran Şahı Rıza Pehlevi’ye gururla gösteren Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tercihi, iki ülke dostluğunun Balıkesir-Çanakkale yolu ile bağlandığını gösterir bir kalp içinde simgelenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk bu ziyaretten sonra on köy ve dokuz obayı Kirazlı’ya bağlayarak burayı nahiye haline getirmiştir. Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan ve yemyeşil tabiatıyla Çanakkale halkının hafta sonlarını değerlendirdikleri Kirazlı Köyü Balaban Mesire alanı tarihi ve kültürel değerinin yanı sıra bölgenin ünlü ekşi su ve Balaban suyu kaynaklarıyla da tanınıyor. Bazı kişiler bu suların aynı zamanda şifalı su olduğunu çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğini dile getiriyor. Balaban mesire alanı içinde bulunan çeşmeden buz gibi su akıyordu. Birkaç bardak içtiğim suda elinizi çok fazla tutamıyorsunuz. Burayı bilenler ve buradan geçenler evlerine buz gibi sudan götürdüklerine şahitlik ettim. Su gerçekten Harun başkanın söylediği kadar çok tatlı ve güzeldi.
Kirazlı Balaban mesire alanı, Çanakkale-Çan yolunu kullanarak Çan’a ya da Çanakkale’ye gitmek isteyenlere tarihi dokusu ve tabii güzelliği ile hem bir mola imkânı sunuyor hem de geçmişe, tarihe bir yolculuk imkânı sunuyor. Atatürk’ün kahve içtiği yer bugün ziyaretçi akınına uğruyor. Ziyaretçiler sadece kahve içmekle kalmıyor aynı zamanda burada hatıra fotoğrafı da çektiriyor.
Çanakkale’nin gizli kalmış, tarihi, kültürel ve bir o kadar da tabii güzelliği ile insanı karşılayan Kirazlı Köyü Mesire alanını tanımama ve öğrenmeme vesile olan aynı zamanda da buradaki buz gibi şifalı sudan içmemi sağlayan can dostum Harun Engin başkana da kalbi muhabbetlerimle teşekkürlerimi iletirim.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.