Hacı Beytullah MUTLU

Çanakkale Ruhu: Bir Milletin Diriliş Destanı

Çanakkale Savaşı, tarihin sayfalarında yerini alan en büyük destanlardan biridir. Bu savaş, yalnızca bir toprak parçasını koruma mücadelesi değil, aynı zamanda bir milletin varoluş savaşı, onurunu ve bağımsızlığını koruma azminin simgesidir. Çanakkale ruhu, Türk milletinin birlik, beraberlik, fedakarlık ve vatan sevgisiyle yoğrulmuş bir anlayışını ifade eder. Bu ruh, sadece o döneme ait bir anı değil, günümüzde de her Türk vatandaşının kalbinde yaşayan bir ilham kaynağıdır.

Tarihin Akışını Değiştiren Destan

1915 yılında, I. Dünya Savaşı’nın en kritik cephelerinden biri olan Çanakkale’de, dünyanın en güçlü donanmalarına sahip İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u ele geçirmek amacıyla saldırıya geçti. Ancak onlar, karşılarında sadece bir ordu değil, vatanı için canını feda etmeye hazır bir millet buldular. Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası, Mehmetçiğin cesareti ve Türk milletinin azmi, Çanakkale’yi geçilmez kıldı.

Çanakkale Savaşı, sıradan bir askeri çatışma değildi. Bu savaş, bir milletin topyekün direnişiydi. Cephede savaşan askerlerin yanı sıra, cephe gerisinde kadınlar, çocuklar, yaşlılar, herkes elinden geleni yaptı. Cepheye mermi taşıyan nineler, yaralı askerlere bakan genç kızlar, cephede savaşan erler… Hepsi, vatan için bir olmuştu.

Çanakkale Ruhunun Özü: Fedakarlık ve Birlik

Çanakkale ruhu, fedakarlık ve birlik kavramları üzerine inşa edilmiştir. Bu savaşta, farklı etnik kökenlere, inançlara ve kültürlere sahip insanlar, tek bir amaç uğruna bir araya geldi: Vatanı savunmak. Çanakkale’de savaşan askerler, cephede yan yana savaşırken, arkalarında bıraktıkları aileleri de aynı inançla yaşadı. Bu birlik ruhu, Türk milletinin en zor zamanlarda bile nasıl kenetlenebileceğinin en güzel örneğidir.

Çanakkale’de yaşanan fedakarlıklar, tarihte eşine az rastlanır türdendir. Askerler, açlık, susuzluk, hastalık ve ölümle burun buruna savaştılar. Ancak hiçbiri, vazgeçmeyi düşünmedi. Çünkü onlar için vatan, her şeyden önce geliyordu. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” sözü, bu fedakarlık ruhunu en iyi şekilde özetler.

Çanakkale’nin Modern Dünyaya Mesajı

Çanakkale Savaşı, sadece Türk tarihi için değil, dünya tarihi için de büyük bir dönüm noktasıdır. Bu savaş, emperyalizme karşı verilen mücadelenin en önemli örneklerinden biridir. Çanakkale’de yaşananlar, güçlü silahların ve teknolojinin, inanç ve azim karşısında nasıl yenilebileceğini gösterdi. Bu savaş, mazlum milletlere, bağımsızlık mücadelesinde umut oldu.

Çanakkale ruhu, günümüzde de geçerliliğini koruyan evrensel bir mesaj taşır: Birlik ve beraberlik içinde olunduğunda, hiçbir engel aşılamaz. Bu ruh, sadece Türk milleti için değil, tüm dünya için bir ilham kaynağıdır. Çanakkale, barışın, kardeşliğin ve insanlığın değerlerini hatırlatan bir savaştır.

Çanakkale’yi Anlamak ve Anlatmak

Çanakkale Savaşı’nın üzerinden bir asırdan fazla zaman geçti. Ancak bu savaşın anlamı ve önemi, hiçbir zaman unutulmadı. Her yıl 18 Mart’ta, Çanakkale Şehitlerini Anma Günü’nde, bu büyük destan yeniden hatırlanır. Şehitlerimizin fedakarlıkları, genç nesillere anlatılır. Çünkü Çanakkale’yi anlamak, Türk milletinin kimliğini, tarihini ve değerlerini anlamaktır. Çanakkale ruhu, sadece geçmişte kalan bir anı değil, geleceğe taşınması gereken bir mirastır. Bu ruh, bize vatan sevgisini, birlik ve beraberliği, fedakarlığı ve azmi öğretir. Çanakkale’yi anlamak, bu değerleri içselleştirmek ve yaşamak demektir. Çanakkale Savaşı, bir milletin diriliş destanıdır. Bu savaş, Türk milletinin en zor koşullarda bile nasıl bir araya gelebildiğini, vatan sevgisi uğruna neleri göze alabildiğini gösterir. Çanakkale ruhu, sadece bir savaşın değil, bir milletin karakterinin yansımasıdır. Bu ruh, bugün de her Türk vatandaşının kalbinde yaşamaya devam ediyor. Çanakkale’yi anlamak, bu ruhu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin görevidir. Çünkü Çanakkale, bir milletin ölüm kalım mücadelesi değil, ölümsüzlük destanıdır.

Peki biz ne kadar anlıyoruz?

1. İmralı canisi olan Pkk törörist başı olan Apo’ya sayın dedirterek;
2. Ülkeyi bölenler ile diyalog kurma bahanesi ile Türk milletinin kalbini kırarak
3. Bayrağına, milletine saygı duyurtmamak