Tarih: 24.03.2025 10:14

Mehmet ERDİL

BEYEFENDİNİN YOLU YOL DEĞİLDİ!

 

Şevket Süreyya Aydemir'in, "Suyu arayan adam" kitabında, kendisinin de 4 yıl hükümlü kaldığı hapishanelerden bahsederken;

"Toplumun ve memleketin nabzı birazda burada atar!" diyor!

Gerçekten toplumun nabzı nasıl olurda hapishanede atar!

 

Başladım düşünmeye!

 

Bu nabız atışlarını dinlemeyi ve değerlendirmeyi bilen bir aydın insan içindir ki; Cezaevleri birer üniversite olabilir! Diyor!

 

Aydın insanların "Birer üniversite" dedikleri hapishanelere,

Mütedeyyin insanlar da, "Medrese-i Yusufiye" diyorlar!

Yusuf'un (A.S) Üniversitesi!

 

Yani geçmiş yönetimler her türlü düşünmenin düşmanlığını başarıyla yapmışlardı! bu söz o günlerden kalma olsa da günümüzde de doğru yanı var!

 

Biz biliyoruz ki Hapishaneler;

Kanunların suçlu gördükleri insanları bir arada tuttuğu, toplumdan tecrit ettiği ve hürriyetlerinin değişik sürelerde kısıtlandığı yerlerdir!

 

Misal;

 

Yılmaz Güney, Adana'nın Yumurtalık Savcısını 13 Eylül 1974 yılında öldürmesi sunucu 19 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

 

Ünlü sanatçı Haluk Levent, karşılıksız çek nedeniyle 9 ay 15 gün hapis yatmıştı.

 

Kuşadası'nda tatil yapan Bülent Ersoy, gazeteciye saldırması sonucunda fotoğraf makinesini kırmış. Karşı tarafın şikayetçi olması sonucunda Ersoy, 2 ay hapis yatmıştı.

 

Tuğba Özay, sevgilisi Akın Büyükoğlu’nu öldürtmeye teşvik ettirme suçundan tutuklanıp bir süre hapishanede kalmıştı!

 

Ünlü şarkıcı Serdar Ortaç 1999 yılında askerlikten kaçmak için hile yapması sonucunda 54 gün ceza almıştı.

 

Ebru Şallı, 1999 senesinde kokain kullandığı iddiasıyla tutuklanmıştı.

 

Şarkıcı Doğuş, sonradan evlense de tecavüz ettiği kişi için hapis yatmıştı!

 

Türk tiyatrosunun başarılı ilk kadın oyuncusu olan ilk Türk güzeli Afife Jale, kokain kullanma suçundan birçok kez gözaltına alınmış. Sonuç olarak bir süre hapiste kalmıştı.

Yeşilçam'ın dev isimlerinden birisi olan Kuzey Vargın, Salih Güneyi kavga esnasında bıçaklamış. 5 yıl hapishanede kalmıştı!

 

Usta sanatçı Nuri Sesigüzel, kiracısının borcunu ödememesi ve ona hakaret etmesinin sonucunda sinirine hakim olamayıp evini kiraya verdiği kişinin bacaklarına silah sıkmış. Bir süre cezaevinde kalmıştı!

 

Kenan Kalav, uyuşturucu kaçakçılığı yapma suçundan dolayı İspanya’da yakalanmış ve yıllarca hapis yatmıştı!

 

Deniz Seki, uyuşturucu kullanma ve kullananlara temin etme suçundan 6 yıl 3 ay hapis yatmıştı!

Tarık Akan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1981 yılının başlarında, Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye’ye dönüşünde tutuklandı. 2.5 ay hücre hapsine mahkum edilmişti!

Selda Bağcan, Koçero şarkısı yüzünden 33 yaşında 40 gün hapis yatmıştı!

Listeler uzar gider, Netice olarak eğer iftira değilse işledikleri ve kanunların suç saydığı bu eylemleri yüzünden cezaevlerinde yatmış oldular! Kimseler protesto etmedi! Arkalarında durmadı!

Yatmasaydılar mı?

Her partinin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kanunları yapıyor!

Hakimler de uyguluyorlar!

Kimse Devlete diyemez ki;

Hırsızı, rüşvetçiyi, dolandırıcıyı, katili, uyuşturucu kullanan ve satanları hapse atma, ceza verme!

Bilakis bu cezaları az buluyor insanlar!

Bu yukarıda verilen örnekler üstelik, topluma örnek olması gereken sanatçılarımız!

Bu fiilleriyle örnek olmuşlar mıdır?

Olmamışlardır!

Herkesten daha ziyade dikkat etmeli idiler! Olmadı!

Neticede etten sinirden yaratılmış insanoğluyuz! Her şey olabilir.

Ama hiç biri devlete kafa tutmadı..! Burası önemli.

Hele Cumhurbaşkanlığına aday birinin hassasiyeti daha fazla olmalı değil mi!

O halde bu cezaevlerinde atan nabzı nasıl okumalıyız!

Toplum; Katili, hırsızı, uyuşturucu satanları, dolandırıcıları, casusları, hainleri, teröristleri, rüşvetçileri vs. hangi nedenlerden dolayı üretiyor?

Bu sorunun cevabının arandığı en doğru adres, evet hapishanelerdir!

Bu işide üniversiteler yapar! suçluları araştırır, dosyalarını okur, izler, mülakat yapar, konuşur, yakınlarından çevrelerinden sorar vs. raporunu devlete sunar! buna katılıyorum!

Devlet bu nedenleri ortadan kaldırma mücadelesini bu araştırmaya göre yapar!

Var mı böyle bir sistem Yok!

Her önüne gelen devlete kafa tutuyor, bu devlet yolda bulunmadı, devletsizliğin ne olduğunu etrafımızdan çok iyi anlamalıyız, düşman pusuda yatıyor, bekliyor ki bunlar ah keşke bir birbirlerine bir girseler! diyor.

Böyle bir olayın büyümesine bir parti benzinle gidebilir mi, vatandaşları sokağa davet edebilir mi! Aklı başındaki insanlar bu davete kanabilir mi!

Bu nasıl bir şuursuzluktur! Bu nasıl vatandaşlık!

Ama;

 

Bir cana kıymamışlar sa,

mala zarar vermemişler se,

Rüşvet yememişler se,

Hırsızlık yapmamışlarsa,

casusluk yapmamışlarsa,

 

Sadece inançları ve düşüncelerinden ötürü cezaevlerinde yatırılmaları hiçbir Adaletin ve Hukukun öngörüsü olamaz! Eyvallah.

 

Böylelerinin cezaevlerinde işi yok.

Varsa zulümdür.

 

Zulüm devri ise 2000 küsürlü yıllara kadar sürmüştü ve bu iktidar bunu bitirmişti.

O zamanlar çıtlarını çıkarmayanlar şimdi çıkarıyorlar! Öyle yağma yok!

 

O dönemleri özleyenler buna nail olamayacaklardır!

 

Şimdi hakkında önemli iddialar bulunan bir Belediye başkanını mahkeme yargılamasın mı!

Söylentilere göre milletin parası olan 500 milyar nerede demesin mi!

 

Milletin çocukları hangi bilgi ile böyle bir zanlının arkasında oluyor da, yaptıkları gösterilerde kendi polislerine düşmana vurur gibi vuruyorlar ve ortamı geriyorlar ve Türk Adaletine güvenmiyorlar!


 

İnsan şok oluyor!

Mossad ve batının servisleri bizim evlatlarımızı koyun gibi kullanmamalı!

Sabırla vatandaşlarımıza sahip çıkmalıyız!

Demokrasimizden ödün vermemeliyiz!

Aklı selim olmalıyız.


TÜM YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.